Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/755 E. 2022/228 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TC
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
ESAS-KARAR NO :…
VEKİLİ …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili, davalı idarenin 2010/125567 ihale kayıt numarası ile alımını kararlaştırdığı “Ambalajlama, adresleme, donanım+yazılım sistemini cihazı” almak üzere açtığı ihalenin müvekkili üzerinde kaldığını, müvekkilinin yazılı sistemini (cihazı) eksiksiz olarak davalı idarenin gösterdiği mahalde kurup ve muayenesinin yapılarak kabulünün yapılmasını talep ettiğinde davalı idarenin sözleşmeye ve mevzuata aykırı şekilde oluşturduğu muayene komisyonunun taraflar arasındaki teknik şartnamenin muayeneye ilişkin hükümlerine aykırı şekilde şartnamede bulunması belirtilmeyen özellikler aramak suretiyle muayene sonucunda sistemin teknik şartname şartlarına uygun olmadığına dair tutanak tanzim ederek “kabulünün mümkün bulunmadığını” rapor etmesi üzerine, davalı idarece müvekkilinin sözleşmesinin tek yanlı olarak ve hukuka aykırı şekilde feshedilip kesin teminat mektubunun irat kaydedildiğini, haksız fesih nedeniyle müvekkili yüklenicinin maddi ve manevi zararına sebebiyet verdiğini belirterek davalı idarenin sözleşmeyi feshinin hukuka aykırı olduğunun tespitine, davalının talebi üzerine tanzim edilen fatura nedeniyle uğranılan zararın şimdilik 80.000,00TL’sinin, irat kaydedilen 27.900,00TL tutarındaki kesin teminat tutarının, sözleşme masrafları ile yüklenici kar mahrumiyetinden kaynaklanan şimdilik 20.000,00TL’nin, davalı idarenin muayene ve kabul işlemleri sırasında fazladan yaptırılan işler bedelinin şimdilik 10.000,00TL’sinin davalı idarenin uhdesinde bulunan ve yaklaşık 2 yıldır kullanılan bir adet ambalajlama, adresleme sisteminin eskime ve yıpranma payı bedeli olarak şimdilik 10.000,00TL’nin, uğranılan manevi zararın tazmini için 10.000,00TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/558 E. sayılı dava dosyasında davacı vekili dilekçesinde asıl davadaki iddiaları ileri sürerek asıl davada talep edilmeyen 1 adet ambalajlama, adresleme sistemi bedelinden şimdilik 100.000,00TL’nin faturanın tanzim edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacı tarafından teknik şartnameye uygun mal tesliminin yapılmadığını, ihtarnamede belirtilen eksikliklerin giderilemediğini, sözleşmenin feshedilerek teminatın irat kaydedildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada ise; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/796 E. sayılı dava dosyasında davacı …, taraflar arasında akdedilen 12/11/2010 tarihli sözleşme kapsamında satın alınan ambalajlama/adresleme sisteminin yapılan muayenesi sonucu düzenlenen raporlara göre kabulünün uygun görülmemesi üzerine davalı firmaya sözleşmenin feshine ilişkin ihtarname gönderildiğini, sözleşme fesih edilip 27.900,00TL tutarındaki teminat mektubunun gelir kaydedildiğini ancak Kamu İhale Kanununun 22. maddesi gereğince sözleşmenin fesih edilmesi halinde kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar …. yayımlanan aylık toplam eşya fiyat endeksine göre güncellenmesi, güncellenen tutar ile teminat tutarının arasındaki farkın yükleniciden tahsil edilmesi gerektiğini ileri sürerek güncelleme farkı olan 3.501,88TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; mahallinde sistem üzerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 21/02/2013 tarihli teknik bilirkişi raporunda; davacı yanın döküman paketleme işi için üretmiş olduğu, bilgisayar destekli dava konusu sistemin, olumsuz ortam koşulları nedeniyle artık atıl hale gelmiş birçok parçası ayarlanmaya çalışılarak taraflarca test edildiği, bunun sonucunda ambalajlama ve adresleme sisteminin paketleme ve etiketleme işlemini yapabildiğinin gözlemlendiği, dosya muhteviyatındaki bilgi ve belgelerden davalı firmanın mal alımları denetim, muayene ve kabul işlemlerine dair yönetmelik şartlarına uygun hareket etmediğinin tespit edildiği, davalı idarenin kurmuş olduğu kabul komisyonlarından birinin 6 kişiden oluştuğunun dosyadan sabit olup, bu komisyonların tek sayılı kişilerden oluşması gerektiği, idarenin bu şarta uygun komisyon oluşturmadığının tespit edildiği, her ne kadar dosyada kabule ilişkin video görüntüleri bulunsa da bu görüntülerde makinenin çalıştığı bazen durduğu ambalajlama yaptığı görülmekte olup, bilirkişi heyetince bir fiil davalı adresinde ve her iki tarafında gözetimi altında yapılan testlerde makinenin ambalajlama ve etiketleme işini yaptığı, hata oranının %1 civarında olduğu ve bunun da bu tarz komplike ve tümleşik sistemlerde olabilecek bir hata payı olduğu, bu tarz makinelerin ihale şartlarına göre hazır olan makineler olmadığı, çeşitli makine, cihaz ve ekipmanların toplanarak birleştirilmesi sonucunda yeniden tasarlanarak üretilen makineler olduğu ve üretilen makinenin yalnızca davalı kurumun ihtiyaçları gözetilerek yapıldığının sabit olduğu, bu doğrultuda davacı taleplerinden kar mahrumiyeti ve sistemin eskime ve yıpranma payı bedeli talebi dışındaki diğer taleplerin yerinde olduğunun bildirildiği, bilirkişi heyetindeki sözleşmeler hukuku uzmanının ayrık görüş ve raporunda; davalı idarece oluşturulan muayene komisyonlarının şartname ve mevzuata aykırı muayene yapmadıkları, yapılan muayenede teknik şartnamede mevcut ve davacının taahhüt ettiği niteliklerin arandığını, taahhüt edilen birçok niteliğin mevcut olmadığının tespit edildiği, tanzim edilen muayene tutanaklarını davacı yüklenicinin imzadan kaçındığı, keşif sırasında sistemi çalıştıracak ve yönetecek bilgisayar yönetim (beyin) kısmının dahi mevcut olmadığı, keşif heyetinin bulunmadığı bir zamanda cihazın çalışıp çalışmadığını kontrol etmek üzere cihazı çalıştırıp deneme ambalajlama ve adresleme işlemi yapmak için sözde Almanya’dan kiralayıp getirdiği, davacı asilin keşif sırasında da mahkeme huzurunda aynı kiralama işleminden söz ettiği, sistemin beyni olarak tabir edilen bilgisayar mekanizması bulunmayan cihazın eksiksiz teslim edildiği, taahhüt edilen kapasitede çalıştığı beyan eden teknik bilirkişiyle aynı kanaate varamadıklarını beyan edildiği, taraf vekillerinin itirazı üzerine dosya yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi olunmuş, 21/01/2015 tarihli kurul raporunda muayene komisyonlarının davaya konu makinenin çalışmasına yönelik eksik ve kusurlarını belirten ve davacının yükümlülüğünde olan bedelini ifa edip etmediğini ve kabulüne uygunluğuna ilişkin teknik tespitlerin ve davanın devamı sırasında yapılan uygulamalı keşifle tespit edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda davaya konu sözleşmenin davalı idarece haklı nedenle fesih edildiği kanaatine varıldığı mütalaa olunduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünde oluşturulan 18/05/2015 tarihli ara kararı gereği dosyanın oluşturulan yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi ile ambalajlama-adresleme cihazı ile diğer evraklar üzerinde inceleme yapılması yönünde yetki verilerek düzenlenen bilirkişi kurulunun 10/12/2015 tarihli kök ve itirazlar üzerine alınan 13/04/2016, 23/08/2016 ve 19/10/2017 tarihli ek raporlarında; davacı tarafın imzalamış olduğu 12/11/2010 tarihli sözleşme ile yükümlülüğü altında bulunan, davalı idarenin kargo hizmetlerinde kullanılmak üzere gönderileri poşetleyerek etiket ve barkod yapıştırdıktan sonra sevk etmek işlemlerini ifa edecek sistemine ilişkin olarak muayene ve kabul komisyonlarınca verilmiş bulunan ret kararlarında, gerek muayene kabul sürecinin başlanılmasında ve muayene kabul komisyonlarının oluşmasında ve gerekse, söz konusu komisyonlarca kabul işlemlerine ilişkin kararların alınmasında ve gerekse, söz konusu komisyonlarca kabul işlemlerine ilişkin kararların alınmasında Mal Alımları Denetim, Muayene ve Kabul İşlemlerine İlişkin Yönetmelik Hükümlerine uyarlık olmadığı, dava konusu sistemin %1 hata payı ile çalışmış olduğu, ihale dökümanına uygun olarak ambalajlama ve etiketlendirme yapmış olduğu, 2.000 adet yeni dergi ve 500 adet değişik gramajlı çeşitli dökümanlarla farklı hızlarda ve farklı etiket boyutları ile yapılan test sonuçlarına dayalı olarak 21/02/2013 tarihli bilirkişi raporuyla ortaya koyulan sistemin, yönetmelik hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirilen kabul edilmeme işlemlerine istinaden davalı idare tarafından tek taraflı olarak sözleşmenin feshedilmesi ve kesin teminatın gelir kaydedilmesinin Kamu İhale Mevzuatına uygun olmadığı, sözleşmenin haksız olarak feshedilmiş olması nedeniyle sözleşme giderleri ve üstlenici kar mahrumiyeti ile yıpranma payı bedeline ilişkin zararın ödenmesi yönündeki davacı tarafın talebinin yerinde olmadığı, 465.000,00TL tutarında faturaya ilişkin olarak oluştuğu iddia edilen vergisel zararın, ancak mükellefin muhasebe kayıtlarının incelenmesi sonucunda ortaya çıkabileceği, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, davacının diğer taleplerinin yerinde olduğunun beyan edildiği, taraflar arasındaki ihtilafın, davalı idare tarafından 2010/125567 sayılı ihalenin davacı üzerinde kalması devamında akdedilen 12/11/2010 tarihli sözleşmenin davalı idarece haklı nedenle feshedilip edilmediği noktasında toplandığı, Şartnamenin 5. Maddesine göre 90 gün içerisinde programın tamamlanacağının kararlaştırıldığı, her ne kadar fiili teslimatın 04/02/2011 tarihinde yapılmış ise de muayene ve kabul işlemlerinin henüz yapılmadığı, davacı yanın 02/11/2011 tarihli ihtarnamesinden anlaşılmaktadır. 17/05/2011 tarihli 1. muayene kabul tutanağındaki tespit edilen eksikliklerin bir hafta içerisinde giderilmesinin istenildiği, 31/05/2011 tarihli muayenede eksikliklerin giderilmediğinin tespit edildiği, 11/06/2011 tarihli ihtarname ile tespit edilen eksikliklerin 10 gün içerisinde giderilmesi aksi takdirde sözleşmenin “İdarenin Sözleşmeyi Feshetmesi” başlıklı 35.1 maddesi uyarınca işlem yapılacağının ihtar olunduğu, devamında 11/07/2011 ve 24/11/2011 tarihli muayene kabul tutanakları tanzim edildiği, kabul tutanaklarında aynı zamanda eksikliklerin de tespit edildiği, davalı idare tarafından 29/05/2012 tarih ve 003038 sayılı feshi ihbar ve kabul edilemeyen cihazın tahliyesine ilişkin yazının yükleniciye gönderildiği, davacı tarafından davalı idarece oluşturulan muayene komisyonlarının şartname ve mevzuata aykırı olduğu iddia edilmiş ise de yapılan işlemler sırasında komisyon muayene işlemlerinin iptali için idari yargıya başvurulmadığı, tüm dosya kapsamından davacı yüklenicinin teknik şartnamede belirtilen adresleme ve ambalajlama otomasyon sistemini kuramadığı, sistemin her bir birimini farklı yerlerden temin ederek bir araya getirmiş ise de sistemi yönetecek ve işlevleri yönlendirecek sistem beyninin cihazla uyuşmadığı, davalı idare tarafından defaten muayene komisyonları oluşturulup eksikliklerin tespiti yapılıp ihtar keşide olunmasına rağmen sistemin devreye sokulmadığı ve dolayısıyla davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmemesi nedeniyle davalı idare tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, bu durumda asıl ve birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/558 E. sayılı davanın esastan reddine, birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/796 E. sayılı dava dosyasına ilişkin olarak davacı … vekilinin 15/02/2018 tarihli oturuma katılmadığı ve anılan dava dosyasının davalısı tarafından da dava takip edilmediği, hüküm celsesine kadar HMK’nun 150. maddesi kapsamında işlemden kaldırılan dosyaya ilişkin yenileme talebinde bulunulmadığı, davanın açılmamasına dair karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davada davacı vekili; mahkemece hukukçu bilirkişisinin eksik ve yetersiz tespitlerinin hükme esas alındığını, hukuka aykırı muayene ve kabul raporlarına itibar edildiğini, dosyada bulunan teknik bilirkişi raporuna neden itibar edilmediğinin gerekçede açıklanmadığını, davalı idare tarafından sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, müvekkilince sözleşmeye uygun edimin yerine getirildiğini, malın faturasının kesildiğini, faturaya itiraz edilmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak asıl ve birleşen davanın kabulüne, irat kaydedilen teminat tutarının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalı idare tarafından 2010/125567 sayılı ihalenin davacı üzerinde kalması devamında akdedilen 12/11/2010 tarihli sözleşmenin davalı idarece haklı nedenle feshedilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen davada, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasıyla haksız fesihten kaynaklanan zararın giderilmesi ve davalı uhdesinde bulunan mal bedelinin tahsili ile davalı birleşen davacı irat kaydedilen teminat bedelinin güncelleme bedelinin tahsili isteminde bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davacı yüklenicinin sözleşmede belirlenen adresleme ve ambalajlama otomasyon sistemini kuramadığı, sistemin her birimini farklı yerlerden temin ederek bir araya getirdiği sistemi yönetecek ve işlevlerini yönlendirecek sistem beyninin cihazla uyuşmadığı, devreye sokulamadığı amacına uygun kullanılamadığının anlaşılmış bulunmasına mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 03/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.