Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/690 E. 2023/1233 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/690 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1233

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/452 E – 2019/1049 K

DAVACI
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin bilişim alanında hizmet veren bir kuruluş olduğunu, davalıdan senetler karşılığı 54.590,86-TL tutarında asıl alacağının bulunduğunu, ancak davalının senet bedellerinin tamamını ödemediğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2016/13843 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibi durduğunu bildirerek itirazının iptali ile takibin devamına, davalı hakkında alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı dava dilekçesinde senetlerden bahsettiğini ve alacağını ona dayandırdığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte iki taraf arasında bir ticari ilişkinin varlığı kabul edilse dahi burada müvekkili şirket ile takip alacaklısı davacı arasında cari işleme dayalı bir ticari ilişkinin söz konusu olacağını, bir diğer deyişle belli bir dönem içerisinde kısım-kısım mal alımı ve aynı şekilde kısım-kısım ödemeler yapılacağını ve dönem sonunda alacak-verecek kalemlerinin hesaplanacağını ve bu doğrultuda bakiye kısım üzerinden ticari ilişkinin yürütülmesi gerekeceğini, yani davacının yaptığı gibi tek bir faturanın alacak kalemleri içerisinden çekilerek takibe konu edilmesinin mevcut ticari ilişkinin olağan akışına aykırı olacağını, davacı tarafından mal ve hizmet verildiği ve bunun karşılığı olarak fatura tanzim edildiğinin beyan edildiğini, ancak davacı tarafından faturaya yansıtılan mal veya hizmetin ne olduğunun anlaşılamadığını ve davacı takip alacaklısına ait belirtilen tarihlerde müvekkili şirkete kesilmiş ve cari hesaplara işlenmiş faturalar bulunmadığını, davacının mal teslimini yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davacının alacağını dayandırdığı faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğinden içeriğinin ne ödeme emrinden ne icra dosyasından tespitinin mümkün olmadığını, davacı tarafından faturaya dayandırılan mal ve hizmetlerin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanmasının ardından bilirkişi incelemesi ile varsa borç bakiyesinin belirlenmesine, davacı aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı defterleri incelenmesi yönünden tacir olan davacının ihtilafın yaşandığı 2011 ve 2012 yıllan defter kayıtlarının incelendiği, 2012 yılı defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, 2011 yılının Yevmiye ve envanter defteri kapanışlarının yapılmamış olduğu, ticari defterlerin tek başına davacı lehine delil niteliğinde olmadığı, takip konusu alacağa ilişkin, 18.11.2011/11889 sayılı 177,744,69TL faturanın kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, karşılığı alınan çeklerden, ödenmeyince yenilenen senet/çeklerden sonra nihayetinde 28.06,2016 takip tarihi itibarıyla davalıdan 43.746,93TL alacaklı gözüktüğünün bilirkişice tespit edildiği, davalının ticari defterlerinin incelenmesinde de …. San. Ve tica. Ltd. Şti.’nin ödenmediği iddia edilen senetleri ve çeki iade ettiğini belgelendirmesi durumunda 38.660,00-TL alacağının olması gerektiğinin belirlendiği; Mahkemece yapılan yargılamada; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya konu senetlerin dayanağı üzerinde yapılan incelemeler neticesinde davacının bakiye alacağının 38.660,00-TL olduğu, bu konuda tarafların ticari defterlerinde karşılıklı mutabakat bulunduğu, her ne kadar davalı cari hesaba dayanmış ise de taraflar arasında yasanın ön gördüğü şekilde cari hesap anlaşmasının bulunmadığı dikkate alınarak davanın asıl alacak üzerinden açılmış olduğu gözetildiğinde; Davanın Kısmen Kabulü le davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 38.660,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynı şartlarda devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile 7.732,00-TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal şartlar oluşmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; İtirazın iptalinde dava değerinin 54.590,86 TL olduğu, gerekçeli karar ile kabul edilen miktarın 38.660,00 TL olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda alacak miktarının 43.746,93 TL olduğu, Müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda borç miktarı, ödenmediği iddia edilen senetlerin ve çekleri iade ettiğini belgelendirmesi sonucunda 38.660,00 TL olması gerektiğine dair tespit yaptığı, dosya kapsamında davacının ödenmediğini iddia ettiği çeki ve senetleri iade ettiğini belgelendirmediğinin sabit olduğu, bu nedenle mahkemenin bu raporu hükme esas alması, dava konusu çek ve senetlerin iade edildiğini araştırmadan karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değil, dava konusu asıl alacak üzerinden dosya kapsamında araştırma yapılmamış, tarafların tüm cari hesapları incelenmiş, dosya ve kanuna göre delil olma niteliği olmayan davacı defterlerinin değerlendirmeye alındığı, müvekkili şirketin defterlerinde borç gözükmemesine rağmen borç varmış gibi değerlendirme yapıldığı, davacının dava konusu senetleri tarafına iade edip etmediğine dair bir değerlendirme yapılmadığı, senetlerin takip ve dava tarihi itibari ile iade edilmediğinden müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında borç ve alacak miktarı ödenmiş gibi hesaplanacağından icra dosyasına yapmış olduğu itirazının haklı olduğundan icra inkar tazminatının bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu alacağın kapsamı ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2016/13843 sayılı takip dosyasının incelenmesinde alacaklısının davacı … Şirketi, borçlusunun davalı … Şirketi olduğu, 28.06.2016 tarihinde takip dayanağının 06/08/2012 tanzim, 18/09/2012 vade tarihli, 37.000,00-TL bedelli-06/08/2012 tanzim, 04/09/2012 vade tarihli, 35.000,00-TL bedelli 06/08/2012 tanzim, 25/09/2012 vade tarihli, 35.084,69-TL bedelli 06/08/2012 tanzim, 11/09/2012 vade tarihli, 36.000,00-TL bedelli senetler olduğu, takibin 143.084,69TL asıl alacak, 166,93-TL faiz üzerinden başlatıldığı, ödeme emrinin 13/07/2016 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içerisinde 15/07/2016 tarihinde takip alacaklısına borcu olmadığına dair borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Takibe konu senetlerin 06.08.2012 keşide tarihli, 18.09.2012 vadeli 37.000,0 TL bedelli nakten düzenlendiği, … Limited Şirketinin lehtar, … Limited Şirketinin keşideci olduğu; diğer senetlerin de 04.09.2012 vadeli 35.000,0TL bedelli 25.09.2012 vadeli 35.084,69 TL tutarlı,11.09.2012 vadeli 36.000,0TL tutarlı oldukları görülmüştür.
… bilgisayar Limited Şirketi 23.09.2013 tarihinde unvan değişikliği ile … Ltd.Şti olmuştur.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle mahkemece alınan bilirkişi raporları uyarınca davacı yanın belirlenen alacağına hükmedilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.640,86 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 165,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.475,81‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 29/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”