Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/689 – 2023/1236
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2021/689 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1236
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021
ESAS-KARAR NO : 2020/169 E – 2021/49 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 10/04/2018 tarihi itibariyle ticari kayıtlara göre 51.846,03TL mal ve hizmet alımından kaynaklanan alacağının olduğunu, aralarında açık hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı şirketin kısmi ödemelerde bulunduğunu ancak belirtilen alacağı ödemediklerini, bu konu ile ilgili ihtarname gönderildiğini, ödeme olmadığından Çorum İcra Müdürlüğü’nün 2018/32086 Esas sayılı icra takip dosyası ile takibe geçildiğini, borçlunun yapmış olduğu yetki itirazı ile dosyanın Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2018/12668 Esas sayılı icra takibinin yapıldığını, açılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu, bu sebeplerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının iddia etmiş olduğu tüm alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, iki şirket arasındaki ticari ilişkinin davacı tarafından ispatının gerektiğini, açılan davayı kabul etmediklerini, davacı tarafından faturaya dayandırılan mal ve hizmetlerin verildiğinin kanıtlanmasının gerektiğini, icra takibinin belirlenebilir bir borca dayanmayan ve usulüne uygun hazırlanmadığını beyanla, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, itirazın iptali davasında davacının üzerine düşen ispat yükünün icra takibinin dayanağını oluşturan faturalardaki malın davalıya teslim edildiği hususu olduğu, davalının üzerine düşen ispat yükünün ise teslim aldığı malların bedelini ödediği hususu olduğu, bu kabul çerçevesinde tarafların talebi değerlendirildiğinde icra takibinin dayanağını oluşturan faturaların davacı tarafından dosyaya sunulduğu, söz konusu faturalar ile ilgili davalı tarafın BA formlarının istenildiği, vergi dairesi tarafından verilen 05/01/2021 tarihli yazı cevabının 208.sırasında davacının kesmiş olduğu faturaların davalı tarafından KDV’siz şekilde BA formunda 754.375,00-TL olarak vergi dairesine bildirildiği, davalının söz konusu faturaları kendi vergi dairesine BA formu düzenleyerek bildirmesi nedeni ile davacının söz konusu faturalardaki malı davalıya teslim ettiğinin kabulü gerektiği, bu çerçevede davacının üzerine düşen ispat yükünü yerine getirdiği, davalının malları teslim almadığı yönündeki iddiasının bizzat kendisi tarafından söz konusu faturaların BA formu düzenlenerek vergi dairesine bildirilmesi nedeni ile dinlenemeyeceği, davacının ispat yükümlülüğünü yerine getirmesi nedeni ile ödemeye ilişkin ispat yükünün de davalı tarafından yerine getirilmesinin gerektiği, davalı tarafından açıkça ödemenin yapılmadığının kabul edildiği, davalının teslim aldığı malların bedelini ödememesi nedeni ile davacının davasının yerinde olduğu, asıl alacağa ancak ihtarname tebliği tarihinden itibaren faiz işletilebileceği, söz konusu faizin de ihtarname tebliğ tarihinden takip tarihine kadar 329,18-TL olduğu belirtilerek; Davanın kısmen kabulü ile davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 51.346,03-TL asıl alacak, 329,18-TL işlemiş faiz, 158,39-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 51.833,60-TL alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile 51.346,03-TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Kararda “itirazın iptali davasında davacının üzerine düşen ispat yükünün icra takibinin dayanağını oluşturan faturalardaki malın davalıya teslim edildiği hususu olduğu, bu ispatın BA formalarından yapılmış olduğu” gerekçesine dayanıldığı, oysa ki atıf yapılan bu formlara göre vergi dairesine 754.375,00 TL lik bir bildirim yapıldığının kararda yazılı olduğu, bu miktar ve davacının talep etmiş olduğu meblağ beraber değerlendirildiğinde görüleceği üzere davacı ile müvekkili arasında cari bir ilişki bulunduğu, davacıya bu cari ilişki kapsamında müvekkili tarafından ödemeler yapıldığının açık olduğu, mahkemece yapılması gerekenin tarafların ticari defter ve kayıtlarını incelemek, ödeme tarih ve miktarlarını araştırmak ve nihayetinde bakiye borç durumunu tespit etmek olmalı iken salt BA formuna dayanarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu, eksik inceleme ile karar verildiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece eksik araştırmaya dayalı karar verilip verilmediği hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı şirket tarafından davalı aleyhine takip ilk olarak Çorum 5. İcra Dairesinin 2018/ 32086 esas sayılı dosyasında 14.08.2018 tarihinde aynı alacak tutarları gösterilmek suretiyle fakat borcun sebebi kısmında 915 548,38 TL tutarlı fatura ve ihtarname denilmek suretiyle yapılan takibe yetki itirazı üzerine bu kez Ankara 28. İcra Dairesinin belirtilen dosyasında borcun sebebi kısmında 53.726,37 TL toplam alacak tutarı belirtilerek takibe devam edilmiştir.
Ankara 28. İcra Dairesinin 2018/ 12668 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … Anonim Şirketi tarafından … Anonim Şirketi aleyhine 07.11.2018 tarihinde 51. 346,03 TL 2221,95 TL ticari temerrüt faizi 158,39 TL ihbar protesto masrafı olmak üzere toplam 53.726,37 TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu tarafından takibe ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığına dair itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerin incelenmesinde davacı yanın davaya konu takip dayanağında faturalar, ihtarname demek suretiyle ilamsız takip yaptığı, belli bir faturaya dayanmadığı, davalının davacı ile aralarında cari ilişki bulunduğu, ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği belirtilerek davaya karşı konulmuştur. Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmadığı, davalı defterlerinin incelenmediği, takibe konulan tutarın mahkemece kabul edildiği görülmüştür.
Öyle ise mahkemece takibe konu alacağın varlığı ve miktarının tespiti için dosyadaki faturaların BA formları ile birlikte tarafların ticari defter ve belgeleri de karşılıklı olarak incelenerek davacının alacaklı olup olmadığı hususunda denetime elverişli olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verildiği anlaşılmakla dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/169Esas, 2021/49Karar ve 02/02/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 29/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
¸e-imza
Üye
¸e-imza
Üye
¸e-imza
Katip
¸e-imza
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”