Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/646 E. 2022/1919 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/646 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1919

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/118 E 2020/221 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine 10/07/2012 tarihinde Ankara 1.İcra Müdürlüğünün 2012/8230 Esas sayılı dosyası üzerinden faturaya dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlattığını, 16/08/2013 tarihinde 17.000,00 TL nakit, 9.000,00 TL çek olmak üzere toplam 26.000,00 TL icra borcunun davalıya ödendiğini, borcun asıl ve fer’ileri ile birlikte ödenmesine rağmen davalının icra dosyasını açık tuttuğunu, 5 sene üzerine maaş haczi talep ettiğini, durumun icra dosyasına bildirildiğini, alacaklıya çıkarılan muhtıra üzerine herhangi bir ödeme yapılmadığı yönünde cevap verildiğini belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanlarında özetle, davacı tarafından sunulan alındı belgesi ve tahsilat makbuzundaki imzaların kendisine ait olduğunu, işlerle eşinin ilgilendiğini, ana para alacağı olarak 17.000,00 TL üzerinde uzlaştıklarını ve 17.000,00 TL’yi aldıklarını, faizden vazgeçtiklerini, avukatlık ücreti ve dosya masraflarının davacı borçlu tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu nedenle icra dosyasının açık bırakıldığını, tahsilat makbuzundaki çeklerin icra dosyası ile ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, alacaklının asıl alacak ve fer’ileri için 17.000,00 TL’yi kabul edip kalan kısmından vazgeçtiği, borcun bu suretle ödendiği, davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı, ödemeden sonra davalı alacaklı tarafından takibe devam edilmesi ve harici ödemenin inkar edilmesi nedeniyle davalının haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı ile icra takibine ilişkin 17.000,00 TL ve ayrıca vekalet ücretinin ödenmesi konusunda anlaştıklarını, davacının 17.000,00 TL’yi ödediği halde vekalet ücretini ödemekten kaçındığını, davacının iyiniyeti suistimal ettiğini, bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik inceleme ile karar verilerek kötüniyet tazminatı ve aleyhte vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf aşamasında davacı vekili 19/12/2022 tarihli dilekçe ile, karardan sonra icra takip işlemlerine devam edilerek müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulduğunu belirterek karar kesinleşinceye kadar öncelikle teminatsız mahkemece uygun görülmezse %15 teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının icra takibi nedeniyle borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2012/8230 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …, borçlu … aleyhine 10/07/2012 tarihinde 3 adet fatura alacağı ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.990,78 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine iki kez ev haczine gidildiği (2012 ve 2013 yıllarında), alacaklı vekilinin 10/01/2014, 29/12/2018, 17/08/2015, 15/08/2016, 25/07/2017, 04/01/2018 tarihlerinde alacağın tahsili amaçlı talepler açtığı, (borçlu … hesabının sorgulanmasını, gayrimenkullerinin, maaş vs ödentilerinin 1/4’ünün kesilmesinin, gayrimenkullerinin vs), borçlu vekilince 08/01/2018 tarihli dilekçe ile, takibe konu borcun 16/08/2013 tarihinde alacaklıya haricen ödendiği, alacaklı tarafından harici tahsilin dosyaya bildirilmediği, tahsil harcının ödenmesi hususunda alacaklıya muhtıra gönderilmesi yönünde talepte bulunulduğu, icra müdürlüğünce gönderilen 09/01/2018 tarihli muhtıraya dosyayı takip eden alacaklı vekili tarafından sunulan 22/01/2018 tarihli beyan dilekçesinde, harici bir ödemenin olmadığı, taraflarına ödeme belgesinin ibraz edilmediği, vekalet ücreti ve masraflarla ilgili herhangi bir ödeme de yapılmadığı yönünde cevap verildiği, 17/07/2018 tarihinde alacaklı vekilinin icra müdürlüğünden borçlu adına kayıtlı gayrimenkullerin sorulmasını talep edildiği, 14/12/2022 tarihinde alacaklı vekilinin borçlunun hesaplarına haciz konulmasını talep ettiği, talebin kabul edilerek bankalara haciz müzekkerelerinin yazıldığı, borçlunun İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yoluna gittiği, Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/862 Esas sayılı dosyası üzerinden 21/12/2022 tarihinde takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Ankara C.Başsavcılığınca davacının şikayeti üzerine davalı hakkında yapılan soruşturmada şikayetin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan kamu adına kavuşturulmasına yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan ve davalı tarafından kabul edilen “alındı belgesidir” başlıklı tarihsiz belgede, Ankara İcra Müdürlüğünün 2012/8230 esas sayılı dosyasında toplam 17.000,00 TL tahsil edildiği, kalan miktardan vazgeçildiği belirtilip, …, … tarafından imzalandığı görülmüştür.
Tahsilat makbuzu başlıklı 16/08/2013 tarihli…-… imzalı belgede; her biri 2.250,00 TL toplam 9.000,00 TL’lik çek tahsilatı olduğu belirtilip, not Ankara İcra Müdürlüğünün 2012/8230 sayılı dosyası şeklinde el yazısı ile yazılı olduğu görülmüştür.
Tahsilat makbuzunda belirtilen çeklerle ilgili, ilgili bankalara yazılan yazılara verilen cevaplarda, keşidecisi … olan çeklerin … adına düzenlendiği, …’ın çekleri ciroladığı ve çeklerin tahsil edildiği bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle imzası davalı tarafından kabul edilen “alındı belgesidir” başlıklı belgede icra dosyasından 17.000,00 TL tahsil edildiği ve kalan miktardan vazgeçildiği yönündeki beyan karşısında davalının iddia ettiği gibi vekalet ücretinin vazgeçilen kısım dışında tutulduğuna dair bir açıklama veya kabul bulunmamasına, davalı tarafından harici ödemenin inkar edilerek takibe devam edilmesine, davanın kabulü nedeniyle davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uygun olarak vekalet ücreti takdir edilmiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının ihtiyati tedbir talebi yönünden, İİK 72/5 maddesi uyarınca davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde icra takibi derhal duracağından davacının ihtiyati tedbir talep etmesinde hukuki yarar bulunmadığı gibi İcra Hukuk Mahkemesi tarafından da 21/12/2022 tarihinde takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğinden davacının talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.638,81 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 409,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.229,10 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 29/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”