Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/614 E. 2023/967 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/614 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/967

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2021
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili,müvekkili ile davalılardan … …….. arasında müvekkilinin sahibi olduğu arsa üzerinde yapılacak 97.500,00 TL. bedelle toplam 9 adet apart daire yapmak üzere Eskişehir 7. Noterliğinin 18/04/2011 tarih ve … yevmiye numaralı … Sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin … karşılığının tamamını davalı şirkete ödemesine rağmen davalı şirketin inşaata başlamadığını ve edimini yerine getirmediğini, bu nedenle hem müvekkilinin hem de müvekkilinin oğlu tarafından sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle davalı şirkete 16/11/2012 tarihli ihtarname gönderilerek 09/11/2011 tarihine kadar bitirilmesi gereken inşaatların bitirilmemesi nedeniyle gecikmeden kaynaklı zararın ve ödenmesi talep edilen aylık kira bedellerinin ödenmesi ihtarını içeren ihtarname gönderildiği, davalı … … Ltd.Şti. yetkililerinin tehdit, hile ve baskı yolu ile müvekkiline 1.218.000,00 TL. Miktarında 21 adet bono imzalatıldığını, bunun üzerine müvekkilinin jandarmaya giderek şikayette bulunduğunu ve buna ilişkin soruşturmanın 2012/29568 soruşturma sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, müvekkilinden tehdit ve baskı kullanılanarak gasp edilen lehdarı … … … Ltd.Şti. olan 16/10/2012 düzenleme tarihli 20/01/2013 vade tarihli 9.000,00 TL. bedelli, 15/12/2012 vade tarihli 30.000,00 TL. bedelli ve 15/12/2012 vade tarihli 45.000,00 TL. bedelli 3 adet bono davalı şirket tarafından davalı …’ye ciro edildiğini ve senetlerin Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2012/14472 Esas ve 2013/4463 Esas sayılı dosyaları ile takibe konduğunu, davalıların her ikisinin de kötü niyetli olduğunu, davalı … müvekkilin dolandırıldığından ve diğer davalı … … … Ltd.Şti. tarafından müvekkiline baskı yolu ile 1.218.000,00 TL.’lik senet imzalattırıldığından haberdar olduğunu, buna rağmen hem icra takibi yaptığını ve ayrıca Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/221 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine tasarrufun iptali davası açtığını, müvekkilinin davalılarla mal veya para ilişkisi olmadığından, davalılara borcu olmadığını, müvekkilinin dolandırıldığını iddia ederek davalılara borcu olmadığının tespiti ile, baskı ve tehditle alınan davalı … tarafından Eskişehir 6. icra dairesinin 2012/ 14472 esas numaralı icra dosyası ve Eskişehir 2. İcra dairesinin 2013/ 4463 esas sayılı dosyasında icraya konulan bedelsiz senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, Cumhuriyet savcılığı soruşturma dosyası kapsamından da görüleceği üzere, senet alacaklılarının davacı … ile hukuki ilişki içinde olduğu … şirketinden alacaklı oldukları, davacı ile … şirketi ve yetkilileri arasında geçmişte biten … ilişkisi olduğu gibi senet tanzim tarihinde devam etmekte olan … yapım anlaşmalarının mevcut olduğu hususlarında olayın tüm taraflarının ihtilaflı olmadıkları, … şirket yetkilileri ve senet alacaklılarının, davacının şirket borçlarını kendi isteğiyle üstlendiğini birbirleriyle çelişmeksizin ortak olarak beyan etmelerine karşın, savcılık soruşturma dosyasında detaylarıyla belirlendiği ve davacının bizzat kendisinin ifade ettiği üzere davacının 10 gün kadar zorla alıkonulup, 3 gün şirket alacaklıları gezdirilmek suretiyle senetlerin tehdit ve baskı ile düzenlenmesinin ve verilmesinin sağlandığını beyan ettiği, davanın bu nedenle açıldığı görülmekte ise de savcılık takipsizlik kararı gerekçesinde de belirtildiği üzere, davacının borçlu bulunmayıp, alacaklı konumunda olduğu … şirketi yetkililerince zorla, şirketin üçüncü kişilere olan borçlarını ödemek üzere 10 günlük bir süre boyunca alıkonulması, bu süreç içerisinde davacının şirket yetkilileri tarafından pek çok ayrı yerdeki, ayrı alacaklılar ile alacakların ödenmesi konusunda görüştürülerek senetlerin düzenlettirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının hukuki ilişki içinde bulunduğu … … firmasından olan beklentileri karşılığında, bu şirketin davalı ile dava dışı diğer alacaklıları lehine şirket borcunu üstlenerek senetleri düzenleyip verdiği, senetlerin davacı tarafça iddia edildiği gibi tehdit ve baskı altında düzenlenmesinin sağlandığı iddiasının ve senedin imzası dışında boş olarak davalıya verildiğine ilişkin davacı iddiasının ispatlanamadığı mahkemece kabul edilerek, senet nedeniyle davacının sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; İddialarını tekrarlayarak Müvekkilinin davalılara borcu olmadığı, baskı ve tehdit yoluyla söz konusu senetlerin zorla imzalattırıldığı, davalının ticari defterlerini sunmasının istendiği, sunulmadığı, davalıların ticari defterlerinin incelenmesi halinde bu hususun görüleceği,ispat yükünün yer değiştirmesi gerektiği, senetlerin baskı ve tehdit yolu ile zorla imzalatıldığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının davaya konu senetten dolayı borçlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 6. icra dairesinin 2022/504 (2012/14472) esas numaralı icra dosyasında;… tarafından …, … … şirketi ve … aleyhinde 45.000,0TL asıl alacak, 61,03TL işlemiş faizi,83,54TL protesto bedeli olmak üzere 45.144,57TL alacak için 18.12.2012 tarihinde 16.10.2012 düzenleme 15.12.2012 ödeme tarihli 45.000,0TL tutarlı bonoya dayalı kambiyo takibi yapıldığı, takip dayağı senedin 16.10.2012 keşide tarihli, keşidecisi … vadesi 15.12.2012 lehdarı … … Şirketi olan ihdas nedeni olmayan senetin ciro kaydının görülemediği; senet ekinde … tarafından …’a çekilen protestonun eklendiği;
Eskişehir 2. İcra Dairesinin 2013/ 4463 esas sayılı dosyasında da; … tarafından …, … … Şirketi ve … aleyhinde 39.000,0TL asıl alacak, 1.993,56 işlemiş faiz 83,50 protesto bedeli 4,54 protesto Bedeli işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.081,50 TL alacak için 16.10.2012 düzenleme 15.12.2012 ödeme tarihli 30.000 TL tutarlı bono ile 16.10.2012 düzenleme 20.01.2013 ödeme tarihli 9.000 TL tutarlı bonoya dayalı 08.05.2013 tarihinde kambiyo takibi yapıldığı;
16.10.2012 keşide tarihli 20.01.2013 vadeli … … … …. Şirketi olan 9.000 TL tutarlı bono’nun … şirketi tarafından …’ye ciro edildiği;
16.10.2012 tanzim tarihli 15.12.2012 vade tarihli … … … şirketi olan ₺30.000 tutarlı ve …’ye ciro edildiği;
16.10.2012 tanzim tarihli, 15.12.2012 vadeli lehdarı … … şirketi olan 45.000 tutarlı …’ye ciro edilen bono olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı bu senetlerin dava dışı … … Şirketi tarafından baskı ve tehdit yolu ile imzalatıldığını davalının da birlikte hareket ettiğini ileri sürerek bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve bononun iptalini istemiştir.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/29568 S. – 2016/3667 K. numaralı dosyanın incelenmesinde; davaya konu kambiyo senetlerinin de aralarında bulunduğu senetlere ilişkin olarak müşteki … tarafından … gönderildiğini, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/29568 S. numarasını aldığı, bu dosya üzerinde müşteki – ….. sayılı kararı ile daha önce verilen ve yukarıda belirtilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar üzerine müştekinin itirazının reddine karar verildiği, kesinleşmiş bir KYOK kararı olduğu, müşteki vekilinin sunduğu delillerin yeni delil mahiyetinde olup olmadığının C.Başsavcılığınca değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu dosyanın C.Başsavcılığına gelmesi üzerine yeni bir soruşturma numarası verilmeden aynı dosya üzerinden müşteki vekilinin delil olarak yeni sunduğu tanıkların dinlenildiği, bir kısım araştırmalar yapıldığı, yeni delil elde edildiğinden bahisle Eskişehir CBS’nın 2017/6773 sayılı dosyası üzerinden de soruşturma yapıldığı, yapılan soruşturma sonucunda 2017/5233 k numarasıyla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu karara da müşteki vekili tarafından itiraz edildiği, itirazın reddine karar verilmesi üzerine yazılı emir yoluna başvurulduğu, Yargıtay 6. CD’nin 27.03.2019 tarih ve 2019/853 e – 2030 k sayılı kararı ile tanık…. dinlenmesi gerektiğinden söz edilerek Eskişehir 1. Sulh ceza hakimliğinin 16.11.2011 tarih ve 2016/1635 d.iş ve Eskişehir 2. Sulh ceza hakimliğinin 16.06.2017 tarih ve 2017/2943 d.iş sayılı kararlarının kanun yararına bozulduğu, C.Savcılığınca bu bozma üzerine dosyanın 2019/33234 esasa kaydedildiği, Eskişehir C.Başsavcılığının 2019/33234 soruşturma numaralı dosyası üzerinde yazılı emirden bozma sonucu toplanan delillere göre 15.10.2019 tarih ve 2019/30152 kararla kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişse de 1. Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itiraz sonucu Eskişehir 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 24.01.2020 tarih ve 2019/5148 d.iş sayılı kararla anılan KYOK kararının kaldırıldığı, tanık …’in ifadesinin ayrıntılı alınmasının istendiği Savcılık ve zabıta ifadelerindeki çelişkinin giderilmesinin ve bu konunun açıklığa kavuşturulmasının ve buna göre şüphelilerin teşhisinin yapılıp buna göre yeniden değerlendirme yapılmasının istendiği, buna mütaakip dosyanın Eskişehir CBS nin 2020/5769 soruşturma sayılı dosya numarasını aldığı, 14/02/2020 tarih ve 2020/5769 soruşturma, 2020/5590 karar numaralı kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu karar karşı müşteki vekilince itiraz edilmesi üzerine Eskişehir 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/06/2020 tarih ve 2020/1354 d.iş sayılı kararla kovuşturmaya yer olmadığına dair Cumhuriyet Savcılığınca verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek müşteki vekilinin itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Soruşturma dosyasında ve KYOK kararı,itiraz üzerine verilen kararda; şüphelilerle birlikte giden müşteki ….. “Ben ortaklarıyım, borçlarını ben üstleniyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, şüphelilerle müştekiler arasında daha önceden alacak verecek meselesi olduğu, şüphelilerin müştekiye apart ve arsa karşılığı bina yapmak üzere anlaşma yaptıkları, müşteki …’ın 1-10 Kasım tarihleri arasında 10 gün süreyle zorla alıkonulmasının ve bu süre içerisinde 3 gün çeşitli yerlere götürülerek zorla senet imzalattırılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, şüphelilerin müsnet suçları işlediklerine dair haklarında kamu davası açılması için yeterli derecede delil elde edilemediği hususlarının belirlendiği anlaşılmıştır.
Yine savcılık dosyasında, davacının düzenlediği 21 adet bono lehtarları dinlenmiş, bu kişilerin de ifadelerinde davacı ile senet tanzim öncesinde hukuki ilişkilerinin olmadığı, davacının, … şirketinden olan alacaklarını bizzat gelerek ödemek istediğini söyleyip senedi düzenleyip verdiğini, senedin düzenlenmesi ve verilmesi sırasında davacının tehdit veya baskı ile senedi vermesinin sağlandığı yolunda bir izlenim oluşturacak durumun söz konusu olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacı yanın dava konusu senedin tehdit, hile ve baskı yolu ile imzalattırıldığı iddiasının kanıtlanamamasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”