Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/597 E. 2023/988 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/597 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/988

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2021
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında tarla satımı için sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre satıma konu ipotekli taşınmaz için müvekkilinin 34 baş büyükbaş hayvan vereceğini, 30.000,00 TL ve 75.000,00 TL ipotek bedelini ödeyeceğini, 75.000,00 TL ve 30.000,00 TL için teminat senetleri verildiğini, ipotek için verilen 75.000,00TL bedelli senedin müvekkilinin babası tarafından davalının banka hesabına ödenmesine rağmen davalının icra takibi başlattığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde; senetlerin borç senedi olduğunu, davacının babasının yaptığı ödemenin davaya konu senetle ilgisinin bulunmadığını, davacının babasının müvekkiline olan borcu için ödeme yaparak kendi senedini aldığını savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, banka dekontuna göre davacının babası tarafından 02/01/2018 tarihinde davalı hesabına 75.300,00 TL havale yapıldığı, yine aynı tarihte davalının sözleşme gereğince satılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması hususunda bankaya talep yazısı verdiği ve ipoteğin kaldırıldığı, davacının babası tarafından yapılan ödeme ve ipoteğin kaldırma tarihi dikkate alındığında yapılan ödemenin ipoteğin kaldırılması için sözleşme gereğince sözleşme borcuna karşılık yapıldığı, davacının babasının kendi borcu için yapıldığı yönündeki davalı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, delillerin toplanmadığını, davacının babasının müvekkiline olan borcu nedeniyle ödeme yaparak kendi senedini aldığını, yapılan ödemenin dava konusu senede ilişkin olmadığını, ipoteğin kaldırılmadığını, kötüniyet tazminatının yerinde olmadığını, ihtiyati tedbir kararı gereğince davacı borçlunun icra dosyasına ödediği paranın davacıya iade edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; dava konusu senet nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle taraflar arasında imzalanan tarla satımına ilişkin sözleşmeye göre dava konu olan 75.000,00TL bedelli senedin ipoteğin kaldırılması için teminat olarak verilmesine, davacının babası tarafından senet bedelinin sözleşmede kararlaştırılan tarihte ödenmesine, her nekadar taşınmaz tapu kayıtlarına göre ipotek kaldırılmamış ise de davalının taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için aynı gün bankaya talep yazısı sunmasına, davacının babası tarafından yapılan ödemenin davalının başka alacağına ilişkin olduğunun davalı tarafından ispat edilememiş olmasına, ödemeye rağmen takip başlatılması nedeniyle kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamasına, davalının istinaf aşamasındaki tedbir talebinin yerinde olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.064,75 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 516,30 TL (59,30 TL+457,00 TL toplamı) harcın mahsubu ile bakiye 1.548,45 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 23/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”