Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/594 E. 2023/1063 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/594 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1063

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2020
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tıbbi malzeme satışı yapan müvekkili şirketin bayisi olan davalının 05/02/2016 tarihli 17.820,00 TL bedelli fatura bedelini ihtarnameye rağmen ödemediğini, cevabi ihtarnamesinde faturaya konu ürünleri aldığını ve bedelini ödediğini savunduğunu, ancak daha sonra bu ikrarından dönerek faturaya konu ürünlerin kendilerine hiç gönderilmediği buna ilişkin bir sipariş bulunmadığı savunmasını ileri sürdüğünü, müvekkilinin fatura nedeniyle alacaklı olduğunu, ayrıca mülkiyeti müvekkiline ait olan kullanım ödüncü sözleşmesi çerçevesinde davalıya verilen 3 adet yüksek osteotomi setinden 1 adedinin davalı tarafından iade edilmesine rağmen geride kalan 2 setin iadesinin yapılmadığını belirterek fatura bedeli 17.820,00 TL’nin davalıdan tahsiline, setlerin müvekkile aynen iade edilmesine, aynen iade edilmediği takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ticari ilişki kapsamında davacıdan alınan ve bedeli ödenmeyen hiçbir malzeme bulunmadığını, dava konu faturanın kargo vasıtasıyla müvekkile gönderildiğini ancak faturaya konu ürünler için daha önce fatura kesilerek bedelinin ödenmesi nedeniyle itiraz edildiğini, davacının aradan yaklaşık 3 ay geçtikten sonra ihtarname ile fatura bedelini kötüniyetli olarak talep ettiğini, iadesi talep edilen 2 adet yüksek osteotomi setinin müvekkile sarf malzemesi satabilmesi için konsinye olarak bedelsiz verildiğini, bu setler olmadan sarf malzemelerinin tek başına bir işe yaramayacağını ve kullanılamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu faturaya davalının cevabi ihtarnamesi ile itiraz ettiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalı defterlerinde devren gelen borcun davalı tarafından davacıya ödendiği ve bunun dışında davacıya başkaca borcun bulunmadığı hususlarının tespit edildiği, faturanın davalı tarafa teslim edildiğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, bu haliyle davacı tarafın faturaya ilişkin alacak talebinin yerinde olmadığı, iadesi talep edilen yüksek osteotomi setinin davacı tarafından davalıya satışı yapılan sarf malzemeleri ile birlikte kullanılabilecek nitelikte olduğu, söz konusu setin iade edilmesi halinde sarf malzemelerinin usulüne uygun şekilde kullanılabilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle söz konusu setin iadesi talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, davalının cevabi ihtarında ve davaya cevap dilekçesinde faturanın tebliğ edildiğini kabul ettiği, sipariş üzerine kargo yoluyla malların peyder pey teslim edilerek sonradan faturaların düzenlendiğini, bir kısım malzemelerin faturası kesilmediğinden dava konusu faturanın düzenlenerek davalıya gönderildiğini ancak davalının faturayı kabul etmediğini, cevabi ihtarda malları aldığını ve bedelini ödediğini savunduğundan ispat yükünün davalıda olduğunu, kurumlardan gelen yazıların bilirkişi tarafından incelenmediğini, bilirkişi tarafından davalının 08/09/2015-09/09/2015 tarihli maillerindeki siparişlerle dava konusu fatura içeriğinin aynı olduğunun tespit edildiğini, kargo sevkiyat belgeleri ile malların davalıya teslim edildiğinin ispatlandığını, iadesi talep edilen mülkiyeti müvekkiline ait olan ödünç sözleşmesi ile verilen setlerin yaklaşık 10 yıldır davalı tarafından kullanıldığını, dosyaya sunulan mail, yazışma ve kargo evraklarının yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanık dinlenmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının fatura nedeniyle alacaklı olup olmadığı, davalıda bulunan setlerin iadesinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, alacak ve mal iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı, 05/02/2016 tarihli 17.820,00 TL bedelli mal satımına ilişkin fatura nedeniyle alacaklı olduğunu ve ödünç sözleşmesi ile davalıya verilen setlerin iadesi gerektiğini ileri sürerek alacak ve mal iadesi talebinde bulunmuş, davalı ise faturaya konu malların daha önce faturalandırılarak bedelinin ödendiğini, mükerrer faturalandırma yapıldığını, iadesi talep edilen malların konsinye olarak bedelsiz verildiğini savunmuştur. Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre dava konusu olan 05/02/2016 tarihli 17.820,00 TL bedelli fatura ve iadesi talep edilen setlerle ilgili düzenlenen 25/03/2016 tarihli 21.600,00 TL bedelli faturadan kaynaklı toplam 39.420,00 TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş, davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda ise, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunmadığı, mal alım satım işleminin bulunmadığı, sadece 2015 yılından devreden gelen 3.321,00 TL borcun 30/05/2016 tarihinde ödendiğine ilişkin kaydın bulunduğu, bu borcun ödenmesinden sonra davalı defterlerinde davacı ile ilgili hiçbir ticari harekete rastlanılmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan bilgi ve belgelere göre, davalı faturaya konu malları teslim aldığını ancak mükerrer fatura düzenlendiğini savunduğuna göre ispat yükü davalı üzerinde olup davalının savunmasını somutlaştırarak dava konusu faturalar nedeniyle mükerrer olduğu iddia edilen faturalarla ilgili ayrıntılı beyanda bulunması sağlandıktan sonra dava konusu faturaya konu mallar için mükerrer fatura düzenlenip düzenlenmediği tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/666 Esas, 2020/726 Karar ve 15/12/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 12/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”