Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/568 – 2023/869
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2021/568 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/869
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/540 E 2020/786 K
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mal satışına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalının TL üzerinden ödemeler yaptığını, bakiye bedel talep edildiğinde bu defa davalının 27/12/2018 tarihinde kur farkı faturası düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, müvekkili tarafından 31/12/2018 tarihinde iade faturası düzenlendiğini, müvekkilinin kur farkından kaynaklı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödemeleri Euro üzerinden yaptığını ve borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, ön inceleme duruşmasında her nekadar cevap dilekçesinde ödemelerin Euro olarak yapıldığını beyan edilmiş ise de ödemelerin ödeme tarihindeki Euro kuru karşılığı TL olarak yapıldığını, ek kur farkı talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere, tüm dosya kapsamına ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalının ödeme tarihlerindeki Euro karşılığını ödemiş olması nedeniyle bakiye 165,13 TL asıl alacak ve 20,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 185,29 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, itirazların dikkate alınmadığını, ödemelerin satış faturasının tarihi olan 20/09/2018 tarihli kura bağlanmasına karşın davalının ödeme yaptığı tarihlerdeki kuru esas alarak eksik ödeme yaptığını, teklif formunda yazan hükmün kurun yükselmesi ile ilgili olduğunu, fatura tarihindeki kurun ödeme tarihinde düşmesi halinde hakkaniyet gereği fatura tarihindeki kurun uygulanması gerektiğini, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama yöntemi kabul görse dahi vade ve ödeme tarihleri dikkate alınmadan yapılan hesaplamanın yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının kur farkı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Eskişehir 2.İcra Müdürlüğünün 2019/8470 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 09/07/2019 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 31/12/2018 tarihli 6.885,82 TL bedelli kur farkı faturasına dayalı 6.885,82 TL asıl alacak, 695,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.551,73 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67. maddesi uyarınca yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle taraflar arasındaki teklif formunda mal bedelinin Euro olarak kararlaştırılmasına, davacı tarafından satış faturasının Euro olarak düzenlenmesine, davalı tarafından ödemelerin TL olarak yapılmasına, teklif formunda TL olarak yapılan ödemelerde fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında oluşacak kur farkının ayrıca karşılıklı yapılacak mutabakat sonucunda fatura edileceğine yönelik hüküm bulunmasına, taraflar arasında mutabakat yapılmamasına, kurun davacı aleyhine olacak şekilde düşmesi halinde fatura tarihinin dikkate alınacağına dair bir düzenleme bulunmamasına ve istinaf edenin sıfatına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜ M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 09/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”