Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/532 E. 2023/1159 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/1371 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1180
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/640 E – 2020/507 K

DAVACILAR :
VEKİLİ
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 25/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacı … ile dava dışı… arasında 12/12/2014 tarihli ”… Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi Arsa Karşılığı Konut Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme ile davacının sahibi bulunduğu arsaları ve eksik hisseye tekabül eden 17.824,00-TL’nin taksitle ödenmesi karşılığında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kentsel Dönüşüm kapsamında üretilecek 100 m2lik konutlardan noter kurası ile belirlenecek bir adet daireyi anahtar teslimi davacıya vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini, akabinde yapılan kura çekimi ile de bahsi geçen proje kapsamında … numaralı dairenin davacıya özgülendiğini, dairenin belli olmasını müteakiben davacı ile davalı arasında 23/11/2015 tarihli ”Garanti Sözleşmesi” başlığı altında bir “Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” nin imzalandığını, bu sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen koşullar altında müvekkilinin kentsel dönüşüm projesi kapsamında kendisine özgülenen daireyi davalıya devretmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu maddeye göre devrin yapılmasının ön koşulunun dairenin mülkiyetinin davacı adına tescil edilmesi olduğunu, bu tescile müteakiben 3 gün içinde de davacının devir yapma yükümlülüğü bulunduğunu, yine sözleşmenin 3. maddesinde de davacının devir koşulları oluşmasına rağmen davalıya devri yapmaması halinde 160.000,00-TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında akdedilen söz konusu konut sözleşmesinin de taraflar arasındaki garanti sözleşmesinin eki olarak yer aldığını, müvekkilinin davalının talebi üzerine garanti sözleşmesinde düzenlenen cezai şartın teminatı olarak 23/11/2015 tarihli olup, senet üzerinde ”teminat senedidir” ibaresini içeren aynı zamanda garanti sözleşmesinde cezai şart bedeli olarak kararlaştırılmış olan 160.000,00-TL bedelli senedin diğer davacı müvekkili şirketin de kefaleti ile düzenleyip, davalıya verdiğini, söz konusu senedin orijinal halinin arka yüzü incelendiğinde, ”teminat senedidir ciro edilemez” şerhinin yanı sıra ”ABB ile yapılan 12/12/2014 tarihli … Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi arsa karşılığı konut sözleşmesine istinaden verilmiştir” ibaresinin de yer aldığını, fakat davalının senedin arka yüzünde yer alan söz konusu ibareyi kesmek yada yırtmak suretiyle yok ederek, sanki senedin kayıtsız-şartsız borç ikrarı içeren kıymetli evrak vasfındaymış gibi Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2017/1294 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, Öte yandan, Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/98 Esas sayılı dosyasında; takip konusu senedin kayıtsız-şartsız borç ikrarı içermediği, akdi ilişkideki cezai şart bedeline ilişkin teminat senedi olduğu, tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamaya muhtaç olduğu yönünde yapılan başvuru bakımından iddiaların genel hükümler dairesinde yapılacak yargılama ile genel mahkemelerde çözümlenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, dosyanın halen Yargıtay’da olduğunu belirterek, davaya ve takibe konu edilen 23/11/2015 vade tarihli, 23/11/2015 tanzim tarihli ve 160.000,00 TL bedelli senedin davacı ile dava dışı… arasından düzenlenen 12/12/2014 tarihli … Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi Arsa Karşılığı Konut Sözleşmesine istinaden teminat senedi olarak verildiğini ve senedin hukuken geçersiz olan sözleşmeye cezai şartın teminatı olan bir senet olup borçlandırıcı bir etkisinin bulunmadığını, davalı tarafın senetteki ihdas nedenini değiştirmek sureti ile ispat yükünü üzerine aldığını belirterek söz konusu icra dosyası bakımından davacı tarafın davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin icra takibinin iptaline karar verilmesini, senet bedelinin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı yanın takibe dayanak senedin garanti sözleşmesine teminat olarak verildiği ve bu itibarla senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığını iddia ettiğini, yukarıda bahsedildiği üzere takibe dayanak senedin garanti sözleşmesinde belirtilen cezai şattan ayrı bir alacağa ilişkin olduğunu, senet üzerinde oynama veya tahrifat yapılmadığını, yerleşik Yargıtay kararlarında bir senedin teminat senedi vasfı taşıması için hangi ilişkiye karşı verildiğinin ayrıca yazılması şartını aradığını, garanti sözleşmesinde 160.000TL’lik cezai şartın söz konusu olduğunu, davacılar tarafından bu hususun, “teminat senedinin dayanağı” olarak Mahkemeye sunulduğunu, ancak bu hususun yanıltma amacıyla ve kötü niyetli olarak davacı tarafça borçtan kurtulmak amacıyla hareket edildiğinin göstergesi olduğunu, sözleşmede belirtilen hususun salt sözleşme hükümleri için geçerli bir cezai şart olduğunu ve sözleşme içeriğinden de açıkça görüleceği üzere herhangi bir teminata bağlanmadığını, yani, davacıların iddiasının bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi, yerleşik Yargıtay içtihatları ve yasal düzenlemelerin aradığı “teminat senedi” nin oluşması için, dayanak sözleşmenin mevcut bile olmadığını, davacıların dayandıkları garanti sözleşmesindeki bedelin cezai şart olup, davacıların iddiasıyla hiç bir ilgisinin olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davalı/alacaklı tarafından davacılar/borçlular aleyhine Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2017/1294 Esas sayılı dosyası ile bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davacılarca her ne kadar takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ve yukarıda belirtilen sözleşmelerin teminatı olarak verildiğini belirterek, söz konusu bono nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ise de; gerek Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/98 Esas sayılı dosyasında verilen karar da ve gerekse Ankara BAM 19. Hukuk Dairesinin 27/02/2019 tarih ve 2018/326 E. 2019/446 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere takibin dayanağı bononun ön yüzünde “teminat senedidir”, arka yüzünde ise “Teminat senedidir. Ciro edilemez.” ibaresinin yer aldığı, senette yazılı bu ibarelerde senedin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı olmadığı gibi, borçlu tarafça sunulan 12.12.2014 tarihli Garanti Sözleşmesinde takibe konu senede ilişkin herhangi bir atıf yapılmadığı, ayrıca alacaklı tarafından da bu iddianın kabul edilmediği, bu haliyle icra takibine dayanak yapılan söz konusu bononun hangi ilişkinin teminatı olduğunun ve ayrıca senet üzerinde davalı tarafından tahrifat yapıldığı ve diğer iddialarının kesin delille davacı tarafından ispatlayamadığı gerekçesi ile Davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; iddialarının ispatlandığı, “bağlantısız bileşik ikrarı” ile ispat yükünü üzerine alan davalının iddiasını ispatlayamadığı, davalının iddiası, takip ve dava konusu senedin varlığını inkar etmediği, kabul ve ikrar ettiği Garanti Sözleşmesi dışında, dava dışı müvekkilinin eşi ile dava dışı kendi abisi arasındaki ortaklık ilişkisinin sona ermesinde ödeneceğini iddia ettiği 160.000,00 TL için düzenlendiği olduğu, davalı tarafından takip ve dava konusu senedin ihdas nedeninin bu şekilde açıklandığı, mahkemece ispat yükünün tevcihinde yaptığı yanılgılı değerlendirme ile verdiği kararın usule ve yasaya açıkça aykırı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu senetten dolayı davacının sorumluluğunun kapsam ve miktarının değerlendirilmesi hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2017/1294 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı/alacaklı … tarafından davacılar / borçlular … ve … Ltd. Şti. aleyhine 23/11/2015 tanzim tarihli 160.000,00-TL miktarlı senet bakımından 160.000,00-TL asıl alacak 480,00-TL komisyon 16.814,44-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 177.294,44-TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Dava konusu senedin incelenmesinde 23.11.2015 keşide tarihli 23.11.2015 vadeli lehtarı … keşidecisi … aval … … Limited Şirketi, nakten ihdas nedenli 160.000,0 TL tutarlı bono olduğu, senedin yan tarafında “teminat senedidir” ibaresinin bulunduğu, senedin arkasında “teminat senedidir ciro edilemez” yazıldığı görülmüştür.
Ankara 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/98Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar … ve …. Ltd. Şti. tarafından davalı … aleyhine şikayet yoluna başvurulduğu, adı geçen mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda 19/10/2017 tarih ve 2017/98 – 653 E./K. sayılı kararı ile ”…dar yetkili İcra Hukuk Mahkememizde takip dayanağı senet aslı esas alındığında hiçbir kayıt ve şart bulunmadığı, ciro edilmediği, teminat senedidir iki kelimesinin yeterli olmadığı, davacılar İİK’nın 169/a maddesinde yazılı belgelerle iddialarla ispat edemediğinden davacıların davasının ayrı ayrı reddine,… Ancak davacılar haklı ise genel mahkemede açacakları bir davada her türlü delil ileri sürülerek her türlü takdir hakkı kullanarak, en geniş maddi gerçeğe ulaşılabilip sonuç alınabilmesi olanaklı bulunmaktadır” gerekçesi ile şikayet talebinin reddine karar verildiği, verilen karara karşı istinaf yoluna gidilmesi üzerine kararı inceleyen Ankara BAM 19. Hukuk Dairesi’nin 27/02/2019 tarih ve 2018/326 E. 2019/446 K. Sayılı kararı ile ”…Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; takip dayanağı bononun ön yüzünde “Teminat senedidir”, arka yüzünde ise “Teminat senedidir. Ciro edilemez.” ibaresinin yer aldığı, senette yazılı bu ibarelerde senedin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı olmadığı gibi, borçlu tarafça sunulan 12.12.2014 tarihli Garanti Sözleşmesinde takibe konu senede ilişkin herhangi bir atıf yapılmadığı, ayrıca alacaklı tarafından da bu iddianın kabul edilmediği, bu itibarla davanın reddine ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğu, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı anlaşıldığından, davacı borçlular vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir…” gerekçesiyle verilen kararı bakımından istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.Yargıtay 12.HD ce 03.06.2020 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.
Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/98 esas sayılı dosyasında; bu senetler ve arkalarındaki yazı Emniyet Genel Müdürlüğü kriminal polis laboratuvarınca incelenmiş ve düzenlenen 02.12.2017 tarihli raporda senedin fotokopisinin ön ve arka yüzünün aslı ile birebir mukayese edildiğinde ön yüzdeki matbu sol kenar bölümleri ile arka yüzdeki bahse konu “Ankara Büyükşehir Belediyesi ile yapılan 12-12.2014 tarihli … kentsel dönüşüm ve gelişim projesi arsa karşılığı konut sözleşmesine istinaden verilmiştir.” yazılarının bulunduğu bölümlerin kesilerek alındığını gösteren ebatsal farklılığın görülebildiği, senedin kenar kısmının daha önceki raporunda da belirtildiği üzere kesilmiş olması da dikkate alınarak senet fotokopisindeki bahçe konu yazıların taşıma olduğuna dair bir bulguyu gösterme diye ayrıca senet üzerinde kesilen kısmında ne zaman kesildiğine dair teknik incelemeye dayalı olarak herhangi bir kanaat beyanında bulunabilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir .
İcra Hukuk Mahkemesinde mahkemece karara bu ibarenin taraf vekillerinin beyanlarına göre davacı borçlu … tarafından yazıldığı senedin bir başka fotokopisi çekilerek bu kısma davacının el yazısıyla her zaman bu şehri yazabileceği bu şerhin de yazıldığı halde bir başka fotokopi çekilebileceği, bu sebeple bilirkişinin senette olmayan şerhin varmış da kesilmiştir şeklinde değerlendirmesinin dar yetkili icra hukuk mahkemesinin görev alanını aştığı, mahkemece senet aslının dosyaya getirip incelenmesinde bu haliyle senedin sağında solunda veya arkasında bir şerh bulunmadığı “teminat senedidir ciro edilemez” şerhlerinin de senedin kambiyo senedi niteliğini kaybettirmediği belirtilmiştir .
12.12.2014 tarihinde … hak sahibi ve… arasında … kentsel dönüşüm ve gelişim projesi arsa karşılık konut sözleşmesi imzalandığı, … nolu bağımsız bölümün 11.04.2016 tarihinde …’ya teslimine dair tutanak düzenlendiği görülmüştür.
Garanti sözleşmesi başlıklı belgenin incelenmesinde … ile … arasında imzalandığı sözleşmenin konusunun 12.12.2014 tarihinde imzalanan garanti veren adına kayıtlı … kentsel dönüşüm ve gelişim projesi arsa karşılığı konut sözleşmesinde belirtilen … blokta kain Maliki Ankara Büyükşehir Belediyesi olan taşınmazın garanti veren … tarafından tapusu alındıktan sonra 3 iş günü içerisinde garanti alana- … 17.724,80 TL nakit bedel ile taşınmazın tescilinin taahhüt edilmesi olduğu;
Sözleşmenin 3. maddesinde garanti verenin yükümlülüğü başlıklı maddede; sözleşmenin konusu maddesinde yer alan ve sözleşmenin ekinde bulunan sözleşmeye dayanarak taşınmazın satışının garanti veren tarafından belirtilen süre içerisinde Garanti alana devredilmemesi durumunda 160.000,0TL cezai şartı ödemeye yükümlü olduğu belirtilmiştir. Sözleşme 23.11.2015 tarihinde düzenlenmiş olup garanti alan … garanti veren … tarafından imzalanmış eki kısmında da 12.12.2014 tarihinde düzenlenen sözleşme gösterilmiştir.
Dairece yapılan geri çevirme üzerine senet aslının eklenerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla; … ödeyecek olan … yazı ile 160.000 TL yazılı olup rakamla ayrıca bir tutar yazılmamış nakten ödeneceği belirtilerek 23.11.2015 tarihinde keşide edilmiş ve ödeme tarihi olarak da 23.11.2015 yazılı olduğu, avalist olarak da … … Ltd. Şti. kaşe ve imzasının atıldığı, senedin yan tarafında” teminat senedidir” açıklaması ile senedin arka kısmında “teminat senedidir ciro edilemez” açıklamasının yer aldığı görülmüştür.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle takibin dayanağı bononun ön yüzünde “teminat senedidir”, arka yüzünde ise “Teminat senedidir. Ciro edilemez.” ibaresinin yer aldığı, senette yazılı bu ibarelerde senedin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı olmadığı gibi, borçlu tarafça sunulan 12.12.2014 tarihli Garanti Sözleşmesinde takibe konu senede ilişkin herhangi bir atıf yapılmadığı, ayrıca alacaklı tarafından da bu iddianın kabul edilmediği, bu haliyle icra takibine dayanak yapılan söz konusu bononun hangi ilişkinin teminatı olduğunun ve ayrıca senet üzerinde davalı tarafından tahrifat yapıldığı ve diğer iddialarının kesin delille davacı tarafından ispatlayamadığına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,5‬0 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 25/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”