Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/506 E. 2023/1383 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/506 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1383

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2020 ve 27/01/2021 tarihli ek karar
ESAS-KARAR NO : 2018/725 E – 2020/524 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 23/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, … ile davalı arasında 28.09.2015 tarihli aracılık sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin bu aracılık sözleşmesinden kaynaklanan alacağı temlik aldığını, temlik aldığı alacağının tahsili amacıyla Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/10368 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, …’in davalı firma yetkilisini alkollü bir ortama davet ettiğini ve elindeki matbu sözleşmeyi doldurmasını ve imzalamasını aksi halde iki firmayla asla ticari iş yapmayacağını beyan ettiğini, …’in zorlaması ile davalının sözleşmeyi el yazısıyla yazdığını, ancak imzaladığını hatırlamamakta olduğunu, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, sözleşmenin kelepçeleme sözleşmesi olduğunu ve ahlaka aykırılık nedeniyle geçersiz olduğunu, ayrıca irade sakatlığı nedeniyle geçersiz bir sözleşme olup geçersiz sözleşmeye dayalı olarak bir alacağın varlığından da söz edilemeyeceğini, davacının bu sözleşme gereğince ücrete hak kazanmadığını, talep edilen miktarın fahiş ve hatalı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile 28.09.2015 tarihli sözleşme başlıklı belge aslı üzerinde … Ltd. Şti adına atfen atılan imzanın şirket yetkilisi olan …’nin eli ürünü olmadığı tespit edildiği, aracılık hizmeti alacağı iddiasına dayanak olan 28.09.2015 tarihli sözleşmenin davalı yönünden bağlayıcı olmadığı, bu kapsamda 28.09.2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağı temlik alan davacının davalıdan bu sözleşmeye dayalı olarak aracılık hizmetine ilişkin alacak talebinde bulunamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı yanın hükmün tamamlanmasına ilişkin talebi yönünden ise 27/01/2021 tarihli ek karar ile davalı tarafça cevap dilekçesinde ve ön inceleme aşamasında dilekçe teatisi tamamlanıncaya kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmadığı, bilirkişi raporuna beyan dilekçesi içeriğindeki kötü niyet tazminatı talebi savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, davalının 12.11.2020 tarihli dilekçesi ıslah dilekçesi niteliğinde bulunmadığı ve bu talebe davacı yan açıkça muvafakat etmediği belirtilerek davalının HMK 305/A maddesi kapsamında kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davalı yan tarafından sözleşmenin boşluk kısımlarının doldurulduğu, ancak imzanın kendisine ait olmadığının iddia edildiği, davalının sözleşmeyi doldurduğu ve kaşelediği açık olmakla birlikte imzanın kendisine ait olmadığına dair beyanının gerçeğe aykırı olduğu, ikinci bir hususun ise sözleşme altındaki imza davalıya ait olmadığı kabul edilse dahi davalı yanca sözleşmenin tanındığı, aracılık faaliyeti ile ilgili geçmiş dönemlerde işlemler yapıldığı, mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği,
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Müvekkilinin sonraki aşamalarda kötüniyet tazminatı talep etmesine herhangi bir engel olmadığı, davalı yanca açıkça savunmanın genişletilmesi şeklinde bir itirazının olmadığı, somut olayda müvekkili lehine kötüniyet tazminatı koşullarının oluştuğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık davacının temlik aldığı aracılık sözleşmesi kapsamında davalıdan talep edilebilir bir alacağın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava dışı … ile davalı arasında düzenlendiği iddia edilen 28.09.2015 tarihli sözleşme kapsamındaki aracılık ücretinin tahsilinden kaynaklanan alacağı temlik alan davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/10368 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden, alacaklı … …. Ltd. Şti tarafından borçlu … hakkında 28.09.2015 tarihli aracılık sözleşmesine dayalı olarak 460.112,38 TL alacak talebi ile ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya esas ve olan … Ltd.Şti ile …’in imzasını içeren 28.09.2015 tarihli sözleşme başlıklı belgenin ikinci maddesinde birinci maddede belirtilen firmalara satımı yapılan ürün ve hizmetler için kesilen fatura bedelinin KDV hariç %12,5 kadar tutarının aracılık hizmeti ücreti olarak …’e ödeneceğinin ifade edildiği, davacı yanın sunmuş olduğu 01.08.2017 tarihli temlik sözleşmesinin tetkikinde … tarafından 28.09.2015 tarihli aracılık sözleşmesinden kaynaklanan 550.000,00 TL tutarındaki alacağın … .. Ltd.Şti’ne temlik edilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça davanın ve icra takibinin dayanağı olan 28.09.2015 tarihli sözleşmede davalıya atfen atılan imzaya itiraz edilmiş olmakla mahkemece, sözleşme tarihi itibariyle davalı şirket yetkilisi …’nin imza örnekleri ilgili yerlerden temine edilerek ve duruşmada imza örnekleri alınmak suretiyle grafolojik inceleme yapılmasına karar verilmiş, grafolog bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; “28.09.2015 tarihli sözleşme başlıklı belge aslı üzerinde … Ltd.Şti adına atılı bulunan imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasen … elinden çıkmadığı kanaatine varıldığının” ifade edildiği görülmüş, bu rapora yönelik itirazlar değerlendirilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; “inceleme konusu sözleşmede … Ltd.Şti kaşe izi üzerine atılı imzalı ile …’nin mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığının” belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmasına, icra takip dayanağının 28.09.2015 tarihli sözleşme olmasına, davalı yanca süresi içerisinde ya da usulüne uygun şekilde kötüniyet tazminatı talep edilmemiş olmasına göre davacı vekilinin asıl karara karşı, davalı yanın 27/01/2021 tarihli ek karara ve karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin asıl karara karşı, davalı yanın 27/01/2021 tarihli ek karara ve karşı istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 23/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”