Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/490 E. 2023/1040 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/490 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1040

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : …. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2021
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2121 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin ticari faaliyetinin Gebze’ de olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini, davacının ileri sürmüş olduğu fatura ve irsaliyeleri kabul etmediklerini, faturaların içeriğindeki malları teslim almadıklarını, defter kayıtlarında da mevcut olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların ticari defterleri birbiri ile uyuşmadığından davacı tarafa yemin hakkının hatırlatıldığı, ancak davacı yanca yemin hakkının kullanılmadığı, davacı yanca davasının ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere müvekkiline ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve takipte gösterilen kadar alacak kaydının yer aldığı, müvekkili tarafından faturalara konu emtiaların ve sevk irsaliyelerin kargo ile davalı yana teslim edildiğinin ispat edildiği, ayrıca sipariş fişlerinde davalı yan çalışanlarının isim ve imzalarının bulunduğu, mahkemece hükme esas alınan 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporunun kendi içerisinde ve daha önce alınan 26/11/2019 tarihli bilirkişi raporu ile çelişkileri olduğu ve rapora itiraz edildiği halde yeni bir inceleme yapılmaksızın hüküm tesis edildiği, ayrıca Gebze 11. Noterliği’nin 07/02/2019 tarih .. yevmiye nolu ihtarnamesinde kabul edilen faturanın hükümde değerlendirilmediği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2121 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 17.923,38 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi yoluyla icra takibi yapıldığı, davalı yanın süresi içerisinde itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanın ticari defterlerinin incelendiği 26/11/2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacının davalıdan 17.923,38 TL alacak bakiyesi mevcut olduğu bildirilmiştir.
Davalı yanın ticari defterlerinin incelenmesi için talimat mahkemesi aracılığıyla alınan 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden, davalı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin cari hesap ilişkisine dayalı olduğu, takip konusu faturaların ve ödemelerin davalıya ait yasal ticari defter kayıtlarında bulunduğu, davalıya ait 320 satıcılar hesabının bakiyesinin 31/12/2018 tarihi itibari 0,00-TL, olduğu, buna göre 31.12.2018 tarihi itibarı ile davalının davacıya borcunun olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
15/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda yer alan hesap hareketlerinin incelenmesinden taraflar arasındaki ihtilafa konu faturaların davalı yan ticari deftelerinde kayıtlı olmamasına karşın, bilirkişi raporunda faturaların kayıtlı olduğu halde hesap bakiyesinin sıfır olduğu şeklinde görüş bildirildiği, taraf defterleri arasında ihtilafa konu faturaların kaydedilmesine bağlı olarak mutabakatsızlık bulunduğu anlaşılmıştır.
İspat yükü üzerinde olan davacı yanca faturalara konu malların davalı yana teslim edildiği ve alacaklı olduğu hususunun usulüne uygun delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden davacı yanca faturaların tebliğine dair kargo kayıtlarının sunulduğu, yine üzerinde isim ve imzası bulunan sipariş fişlerinin dosya kapsamına ibraz edildiği, dava dilekçesinde BA formlarına dayanıldığı halde mahkemece teslim olgusunun ispatine yönelik bu deliller üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği anlaşılmış olup, henüz tüm deliller toplanmaksızın yemin hakkının hatırlatılarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Dava tarihinden önce davalı yanca davacıya keşide edilen Gebze 11. Noterliği’nin 07/02/2019 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesinin incelenmesinden davalı tarafından 01/03/2013 tarih 125024 nolu 4.008,38 TL faturanın kayıtlarında olduğu, ancak fatura nedeniyle borcun bulunulmadığı savunması karşısında salt bu faturaya yönelik davalı yanın ispat yükünü üzerine aldığı, fatura kapsamında borcun olmadığına yönelik savunmaları üzerinde durulmadığı ve eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, 01/03/2013 tarih …. nolu 4.008,38 TL fatura dışındaki faturalar yönünden ispat yükü üzerinde olan davacı yanın teslim olgusunu ispat etmek üzere dosya kapsamında sunduğu delilleri incelenip sonucuna göre gerektiğinde yemin hakkı hatırlatılarak varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekmekte olup, 01/03/2013 tarih …. nolu 4.008,38 TL fatura yönünden ise davacı yanın teslim olgusunu ispat ettiği anlaşıldığından davalı yanın borcunun bulunmadığına yönelik savunmaları üzerinde durulması gerekmektedir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2019/255 Esas, 2021/42 Karar ve 01/02/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 11/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”