Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/457 E. 2023/1384 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/457 ( KABUL KALDIRMA YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/1384 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2021
ESAS NO : 2016/1026 E 2021/112 K
ASIL DAVADA
DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI :
DAVA : İstirdat
KARAR TARİHİ : 23/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili asıl davada, müvekkili ile davalı arasında 2014 yılında davalı şirketin bayisi olduğu … marka traktörlerin Kütahya ve çevresinde müvekkili tarafından satılması şeklinde sözlü olarak bir alt bayilik sözleşmesi yapıldığını, anlaşmaya göre davalı tarafça gönderilen traktörlerin faturalarının davacı adına düzenlenecek ve banka kredilerinin de davacı adına çıkacak ve bankaya yatacağını, bunun üzerine toplamda 450.000,00 TL miktarlı çekin davacı tarafından imzalanarak davalı şirkete teslim edildiğini, ayrıca her biri 21.318,00 TL bedelli 3 adet bononun da imzalanarak davalı şirkete verildiğini, davalı şirketçe toplam 450.000,00 TL miktarlı çeki müvekkilinden teslim aldıktan hemen sonra bu çekleri … Şubesine vererek oradan kullanmış olduğu kredilerin nakdi teminatı olarak kullandığını, akabinde davalının traktörleri gönderdiğini, ancak faturaların davacı adına değil şahıslar adına tanzim edilmiş olduğunu, bankadan çıkan kredilerin de doğrudan davalı şirket hesabına ödendiğini ve müvekkili şirket tarafından keşide edilen çeklerin karşılıksız kaldığını, davalı şirketin çekleri … Şubesine vermiş olması ve tahsile konulmaları nedeniyle müvekkilinin borçlu olmamasına rağmen 8016516 numaralı 30/07/2014 keşide tarihli 60.000,00 TL miktarı çeki ve sonrasında da 8016517 numaralı 30/08/2014 keşide tarihli 70.000,00 TL miktarlı iki adet toplam 130.000,00 TL miktarlı çeki haksız olarak ödemek zorunda kaldığını, ayrıca davalı şirketçe her biri 21.318,00 TL bedelli 3 adet bonolar için Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18757, 2015/18755 ve 2015/18754 E. sayılı dosyaları ile borçlu … ve kefiller aleyhine icra takibi yapıldığını, söz konusu senetlerin bedelsiz olduğunu belirterek davacı tarafından haksız olarak ödenen çekler nedeni ile ödeme tarihinden itibaren işleyen hesaplanacak ticari faiz oranı ile birlikte 130.000,00 TL’nin faizden doğan fazlaya ilişkin talep ve dava hakları satlı tutularak davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine, Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18757 E. sayılı takip dosyası ile icra takibine konu edilen 16/01/2015 tanzim, 24/04/2015 vade tarihli 21.318,00 TL miktarlı senet karşılığı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18755 E. sayılı takip dosyası ile icra takibinde konu edilen 16/01/2015 tanzim, 24/03/2015 vade tarihli 21.318,00 TL miktarlı senet karşılığı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili birleşen davada, asıl davadaki gerekçelerle aynı ilişki kapsamında verilen Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18754 E. sayılı takip dosyasına konu bononun ihtirazi kayıt ile ödendiğini belirterek söz konusu bono nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile 21/03/2016 tarihinde ödenen 29.375,67 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili asıl davada, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açtığı alacak davasının zamanaşımına uğradığını, bir tacirin bir tacire çek verip, bu çeklerden alacaklı olduğunu iddia ettikten sonra bu seferde senet vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili birleşen davada davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davadaki alacak isteminin zamanaşımına uğradığını, asıl davadaki menfi tespit ve birleşen davadaki menfi tespit ve istirdat istemi hususunda ise senetlerin malen kaydı ile keşide edilmiş olması, davacı yanın iddialarını usulüne uygun delillerle ispat edemediği belirtilerek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacılar vekili tarafından;
Taraflar arasındaki sözlü anlaşmanın davalı yanca da kabul edildiği, asıl dava konusu çeklerin teminat amacıyla verildiği halde mal teslim edilmediği gibi sözlü sözleşme kapsamında edimlerin de ifa edilmediği, yine asıl ve birleşen dava konusu bonoların da mal teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz olduğu, mahkemece çekler yönünden zamanaşımı itirazı ile ilgili red kararı verilmesine karşın sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle red kararı verilmesinin doğru olmadığı, davalı yanca dosya kapsamında edimlerin yerine getirilmediği hususunun ispat edildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi mahkemece vekalet ücreti hesabının da hatalı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki sözlü sözleşme kapsamında verildiği iddia edilen çek ve bonoların bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, taraflar arasındaki sözlü sözleşme kapsamında teminat olarak verilen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemi ile teminat olarak verilen ve ödenen çek bedellerinin tahsili, birleşen dava ise aynı sözleşme kapsamında teminat olarak verilen ve karşılığında mal teslim edilmediğinden bedelsiz kalan bononun icra takibinde ödenmesi nedeniyle bono bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18757 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davalı tarafından … ve … aleyhine 16/01/2015 tanzim 24/04/2015 vade tarihli 21.318,00 TL bedelli malen kaydı bulunan bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18755 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davalı tarafından … ve … aleyhine 16/01/2015 tanzim 24/03/2015 vade tarihli 21.318,00 TL bedelli malen kaydı bulunan bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18754 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davalı tarafından … ve … aleyhine 16/01/2015 tanzim 24/02/2015 vade tarihli 21.318,00 TL bedelli malen kaydı bulunan bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı, 21/03/2016 tarihinde … tarafından 29.375,67 TL’nin ödendiği anlaşılmıştır.
Asıl dava konusu çeklerden 8016516 nolu çekin 31/07/2014 tarihinde ödendiği, 8006517 nolu çekin ise 09/09/2014 tarihinde ödendiği ve bu ödemelerin davacı tarafından yapıldığına dair … 18/01/2017 tarihli ve davacı tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinin eklerinde bulunan dekont ve çek asıllarının teslim alındığına dair ıslak imzalı belgelerin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca dava konusu çeklerin teminat olarak taraflar arasındaki sözlü sözleşme kapsamında davalıya verildiği, ancak davalı tarafından mal teslim edilmediği iddia edilmiş, davalı tarafından iş bu dava dosyası kapsamında taraflar arasındaki sözlü sözleşme kabul edilmekle birlikte sözlü sözleşmenin içeriği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunduğu belirtilerek dava konusu çeklerin bu kapsamda teminat olarak verildiği ise kabul edilmemiştir.
Çek bir ödeme aracı olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilir. Davacı yanca dava konusu çeklerin teminat çeki olduğu iddia edilmiş olup, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından teminat çeki iddiasının usulüne uygun delillerle ispat edilemediği gibi dava dilekçesinde de açıkça yemin deliline dayanılmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözlü sözleşme kapsamında dava konusu çeklerin verildiği hususu sabit olup, mahkemece çeklerin bedelsiz olduğu halde ödendiğine ilişkin talebin sözleşme ilişkileri için uygulanan genel zamanaşımı süresi olduğu ve zamanaşımı süresi içerisinde iş bu davanın açıldığı kabul edilerek yukarıdaki gerekçelerle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Asıl ve birleşen dava konusu bonolar yönünden ise her bir bononun unsurlarının tam olduğu ve malen kaydı ile düzenlendiği, davacı yanca mal teslim edilmediği iddia edilirken davalı tarafından ise malın teslim edildiği savunmasında bulunulduğu, davacı yanca usulüne uygun delillerle mal teslim edilmediği olgusunun ispat edilemediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacılar vekilinin asıl davadaki menfi tespit ve birleşen davadaki menfi tespit ve istirdata dair davasına ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin asıl davada konusu çek bedellerinin tahsiline ilişkin alacak davasına dair istinaf isteminin gerekçe yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin asıl davadaki istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
3-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1026 Esas 2021/112 Karar sayılı 29/01/2021 tarihli kararının gerekçesinin HMK’nun 353/1-b-2.maddesi gereğince gerekçesi DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
4-A-Asıl davada;
a-Davacı …’un davalı … San. A.Ş.’ye karşı açmış olduğu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının REDDİNE,
b-Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18757 E. sayılı dosyasıyla Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2015/18755 E. sayılı dosyası yönünden açılan menfi tespit davasının ayrı ayrı REDDİNE,
c-Davalının kötü niyet tazminatının REDDİNE,
ç-Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun 331. maddesi gereğince; alınması gereken harç 59,30 TL olup, peşin alınan harç toplamı 3.449,87 TL’den mahsubu ile bakiye 3.390,57 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
d-Davalı taraf kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirmiş olduğundan alacak davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 16.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
e-Davalı taraf kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, menfi tespit davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 6.342,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
f-Davalı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 285,30 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
g-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
h-Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
B-Birleşen davada (2017/288 esas);
a-Davacılar … ve …’un davalı …ne karşı açmış olduğu istirdat davasının REDDİNE,
b-Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun 331. maddesi gereğince alınması gereken harç 59,30 TL olup, peşin alınan 501,67 TL’den mahsubu ile bakiye 442,37 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalı taraf kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince; 4.406,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
ç-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
5-Birleşen davada, Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55TL harcın birleşen davada davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
6-Asıl davada istinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-İstinaf incelemesi sırasında davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
9-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”