Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/441 E. 2023/314 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/441 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/314 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
ESAS-KARAR NO : 2017/4 E- 2021/64 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili …’ün dava konusu … plakalı …model dizel yakıtlı otobüsü, sıfır km olarak 09/01/2014 tarihinde davalı ….A.Ş.ye 91.472,80 TL bedel ödeyerek satın aldığı, dava konusu aracın garanti süresinin 3 yıl olduğu ve 09/01/2017 tarihinde dolduğunu, aracın satın alındığı tarihten itibaren yol bilgisayarının çalışmadığını bu nedenle araçta günlük km ve yakıt tüketimi bilgileri, korna ve müzik sistemi kontrolünün direksiyondan kontrol edilemediğini, davacının bu şikâyetle ilgili davalı taraf yetkili servisine birçok kez başvurduğunu ve aynı şikayetle bir çok kez onarımlar yapıldığı halde dava konusu şikayetin bir çok kez tekrar ettiği ve halihazırda giderilemediği belirtilerek aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının ihbar külfetini yerine getirmediğini , BK ‘nun 23/1 maddesi gereğince 2 gün içinde malın ayıplı olduğunu bildirmediği gibi 8 günlük muayene süresi içinde de ayıp ihbarında bulunmadığını, dava konusu aracın garanti süresinin dolduğu, iki yıldan sonra devam eden bir yılık ek garanti süresinin sadece ücretsiz onarımı kapsadığını bu nedenle öncelikle davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini ayrıca dava konusu aracın ayıplı olmadığı, aracın 3 yıl içerisinde 150 bin km’den fazla kullanıldığı, davacı tarafından araçta çok sayıda arıza olduğunu ve servise gitmesine rağmen arızaların giderilemediği ileri sürülmüş ise de bu iddiaların doğru olmadığı, davacının “aracın direksiyon tuşları ve radyo ses tuşlarının çalışmadığı, takılı kaldığı, korna düğmesinin takılı kaldığı” yönündeki şikâyetlerinin genellikle uzun aralıklarla gündeme geldiği; söz konusu şikâyetlerde malın üretiminden kaynaklı bir sorun tespit edilememesine rağmen direksiyon üzerindeki kumanda ünitesinin garanti kapsamında veya bedelsiz olarak değiştirilerek şikâyetlerin giderildiği; yine servis kayıtlarına göre aracın esasen başka şikâyet ve bakım amacıyla servise getirildiği, söz konusu şikâyetin ise ek istek olarak iletildiği, servis kayıtları incelendiğinde, şikayetlerin ağırlık olarak “ses” gibi somut olmayan şikayetler içerdiği ve bu şikayetlerde bir soruna rastlanmadığı bu nedenle de teknik müdahale yapılamadığının söylenebileceği, birçok şikayetin kaynağının da aracın kullanım şartları sonucu ortaya çıkan servis ihtiyacı olduğunun fark edildiği, araç üzerinde giderilemeyen bir arızadan bahsedilemeyeceği ve şikâyetlerinin gizli ayıp kapsamında olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, her ne kadar davalı taraf zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de; TTK’nun ticari satışlarla ilgili 23. ve TBK ‘nun 231. maddesi uyarınca satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça ticari satışlarda ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, ancak somut olayda dava konusu aracın garanti süresinin 3 yıl olduğu ve 3 yıllık sürenin 09.01.2017 tarihinde dolduğu davanın ise 03.01.2017 tarihinde süre dolmadan açıldığı ayrıca aracın ilk olarak 04.11.2014 tarihinde dava konusu olan şikayetlerle servise götürüldüğü, servis tarafından arızanın onarıldığı bildirilerek iade edildiği, daha sonra aracın bir çok kez ayni şikayetlerle servise götürüldüğü ve yetkili servis tarafından araçtaki sorunun giderildiğini belirterek davacıya iade edildiği, yetkili servis tarafından objektif olarak davacının arızalar konusunda bilgilendirilmesi ve uyarılması gerekirken bunun yapılmadığı, bu uyarıların yetkili servisin bu uyarıyı yaptığına dair dosyaya belge sunulmadığı, aksine yetkili servisin arızanın giderildiğini belirterek aracı iade etmesi dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturduğu davacının yetkili servis tarafından oyalandığı ve bu nedenlerle BK 200. Maddesi ve MK ‘nun 2 maddesi kapsamında zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerektiği; davacının dava konusu aracı sıfır kilometre olarak 09/01/2014 tarihinde 91.472,80 TL bedelle satın aldığı, satın aldıktan yaklaşık 10 ay kadar sonra 04.11.2014 tarihinde aracın direksiyon tuşları çalışmıyor ,radyo ses tuşu çalışmıyor şikayeti ile yetkili servise başvuru yapıldığı , servis tarafından direksiyon tuş setinin arızalı olduğu tespit edildiği ve direksiyon tuş setinin arızalanmasında dış etken bulunmadığı belirtilerek, direksiyon tus setinin yenisi takılıp uzaktan kumanda değiştirilerek sorunun giderildiği ancak aracın ayni şikayetler ile 20.04.2015, 06.05.2015 , 11.12.2015 , 06.04.2016, 19.04.2016, 19.08.2016 ve 04.11.2016 tarihlerinde 9 kez yetkili servise başvurulduğu ve yetkili servis tarafından düğme site ve uzaktan kumanda değişimi yapılarak aracın davacıya iade edildiği, araçtaki ayıbın imalattan kaynaklı aldatma kabiliyetini haiz gizli ayıp niteliğinde olduğu ve davacının bu şekilde aracı kullanmaya zorlanamayacağı gerekçesi ile ;
– Davacının davasının kabulü ile dava konusu … plakalı aracın tüm masrafları davalı tarafa ait olmak üzere ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine ,
-… model Dizel yakıtlı aracın davalıya iadesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından;
Dava konusu araç ayıplı olmadığı, 09.01.2014 tarihinde trafiğe çıkan aracın, keşif tarihinde 274.645 km yol kat ettiği, aracın son yetkili servis kaydının ise 12.01.2018 tarihinde olduğu, trafiğe çıkış tarihinden bugüne 6 yıl içinde aracın 275.000 km kullanılması, araçtan beklenen faydanın elde edildiğinin ispatı olduğu, direksiyon simidi üzerinde bulunan ve kolaylıkla sökülüp takılabilir olan bir parçanın birkaç kez yenilenmesi ürün kaynaklı bir ayıp olduğunu göstermeyeceği, ayıbın hile veya ağır kusur ile gizlendiği iddiası dayanaksız olduğu, misliyle değişim koşullarının mevcut olmadığı, ihbar külfetinin yerine getirilmediği, teknik üniversitelerin otomotiv bölümünde akademik kariyere sahip öğretim üyelerinden rapor alınması gerektiği, öte yandan araç değer kaybının dikkate alınmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın 02.06.2015 tarihli kazadan dolayı 1.100-TL değer kaybına uğradığının belirlendiği, mahkeme kararında aracın iadesine karar verilmişse de araç, davacı zilyetliğindeyken oluşan değer kaybının iadesine hükmedilmemesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu aracın misli ile değişimi ile araç değer kaybının değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıplı araç iddiasına dayalı aracın misli ile değişimi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
… tarafından 09.01.2014 tarihli irsaliyeli fatura davacı-… adına 91.472,80TL … model araç satımına ilişkin düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarından keşif tarihi itibariyle dava konusu aracın, araç bilgisayarı direksiyon kumanda tuşları, müzik sistemi direksiyondan ses açma ve kapama butonları ile kornasının çalışmadığının tespit edildiği, dava konusu şikayetlerin teknik kökeni irdelendiğinde; Davacının ilk şikayeti olan 04/11/2014 tarih ve 39663 km’deki şikayette, teknisyen el notları incelendiğinde; “araçta direksiyon tuşları çalışmıyor, radyo ses tuşu çalışmıyor şikayeti üzerine yapılan tespitte direksiyon tuş setinin arızalı olduğu tespit edilmiştir. Direksiyon tuş setinin arızalanmasında dış etken bulunmadığı belirtilerek, direksiyon tuş setinin yenisi takılıp uzaktan kumanda değiştirilerek sorunun giderildiği”;
20/04/2015 tarih-64181 km’deki korna çalışmıyor şikayetlerine yönelik olarak da düğme seti ve uzaktan kumanda değişimi yapılarak sorunun giderildiği;
06/05/2015 tarih-66517 km’deki, korna kontak açıldığında direk tuş takımına basıldığında kendiliğinden çalıyor şikayetine yönelik olarak düğme seti ve korna değişimi yapılarak sorunun giderildiği;
11/12/2015 tarih-97409 km’deki kornaya basınca teybin sesi yükseliyor şikayeti üzerine yapılan inceleme neticesinde düğme seti ve uzaktan kumanda değişimi yapılarak sorunun giderildiği;
06/04/2016 tarih-115647 km’deki aracın kornası takılı kaldı şikayetine istinaden düğme setinin yenilendiği ve sorunun giderildiği;
19/04/2016 tarih-117620 km’deki direksiyon tuş takımı çalışmıyor şikayetine istinaden düğme seti, uzaktan kumanda ve pil değişimi yapılarak sorunun giderildiği;
19/08/2016 tarih-133927 km’deki aracın kornası çalışmıyor, direksiyon tuş takımı fonksiyonları çalışmıyor şikayetine istinaden yapılan incelemeye göre düzenlenmiş teknisyen el notları incelendiğinde; “aracın direksiyon tuş takımı arızalı, dış etken görülmedi, tuş takımı değiştirildi sorun giderildi.” tespitinin yapıldığı; düğme seti ve uzaktan kumanda değişimi yapılarak sorunun giderildiği;
04/11/2016 tarih-143197 km’deki korna çalışmıyor şikayetlerine yönelik olarak düğme seti değişimi yapılarak sorunun giderildiği; 04/11/2016 tarih-143197 km’deki teknisyen el notları incelendiğinde; “araç direksiyon düğme seti çalışmıyor, korna çalmıyor, düğme seti arızalı, teşhis protokolü alınarak düğme seti değiştirildiğinde sorunun giderildiği” ;
24/06/2016 tarih ve 127547 km’deki arızada davacı şikayet belirtmediği halde davalı taraf yetkili servis personeli tarafından “korna çalışmıyor” tespitinin yazıldığı;
05/12/2016 tarih ve 147327 km’deki arızada davacı şikayet belirtmediği halde davalı taraf yetkili servis personeli tarafından “korna çalışmıyor” bilgisinin yazıldığı tespit edildiği, dava konusu araçta, davacının her şikâyeti üzerine uzaktan kumandanın değiştirilmiş olması, aracın immobilizer güvenlik sistemi ile aracın ana yönetim sistemi arasında iletişim problemi yaşandığına işaret ettiği, araca takılan düğme setinin kısa sürede kullanılamaz hale geldiği ve benzer şikâyet üzerine yenilenmesi gerektiğinin dikkati çektiği, dava konusu araçta imalattan kaynaklı ve sebebi davalı taraf yetkili servisince anlaşılamayan elektriksel bir problem nedeniyle, direksiyon düğme seti ve uzaktan kumanda arızalarının takım halinde tekrarlaya-geldiği, bu arıza akabinde korna çalmama-takılma şikâyetlerinin oluştuğu, bahse konu düğme seti ve uzaktan kumandanın yenisi takıldıktan bir süre sonra bahse konu elektriksel problem nedeniyle tekrar arızalanarak yeni parçaların kullanılmaz halde geldiği; dava konusu aracın imalattan kaynaklı gizli ayıplı olduğu; dava konusu şikâyetlerin kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı; dava konusu düğme seti ve uzaktan kumanda parçalarının tekrarlayan arızalar ile kullanılamaz hale geldiği dikkate alınarak, davalı tarafın bu parçaların arızalanmasına neden olarak dış etken yok tespitlerine karşın araçtan kaynaklı etkiyi araştırmadığı değerlendirilerek, maldaki gizli ayıbın alıcıdan hile ya da satıcının ağır kusuru ile gizlenmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiği, ilk arıza tespitinin 04/11/2014 tarihinde yapılıp aracın 39663 km’ de olduğu, 05.12.2016 tarihindeki davadan önceki son arıza tespitinde 147327 km’de bulunduğu, böylece 250.000km veya 3 yıl garanti süresi içerinde arızaların oluştuğu
ve dava konusu aracın davacı elinde iken uğradığı hasarların incelenmesi ve değerlendirilmesi üzerine de dava konusu aracın 23/10/2014 tarihinde cam kırılması ve 02/06/2015 tarihinde çarpışma şeklinde iki adet hasar kaydının mevcut olduğu; dava konusu aracın 02/06/2015 tarihinde 70358 km’de iken otoparktan çıkarken korkuluklara sürtmesi neticesinde hafif mertebede hasara uğradığı, kaporta, boya ve elektrik işçilikleri olarak toplam 1100 TL bedelli hasar tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu aracın 09.01.2014 tarihinde davalı …’dan satın alındığı,garanti kapsamı içerisinde araçta tespit edilen arızanın araç bilgisayarı direksiyon kumanda tuşları müzik sistemi direksiyondan ses açma ve kapama butonları ile araç kornasının çalışmadığı, yetkili servis onarım bilgilerine göre aracın ilk olarak 04.11.2014 tarihinde söz konusu şikayetlerin bildirildiği gerekli değişimlerin yapıldığı da sonra sırayla 20.04.2015, 06.05.2015, 11.12.2015, 06.04.2016, 19.04.2016, 19.08.2016, 04.11.2016, 24.06.2016, 05.12.2016 tarihlerinde benzer arızaların tespit edildiği bilirkişi tarafından yapılan incelemede bu arızaların aracın imalatından kaynaklı gizli ayıplı olduğu, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davalı vekilinin sair istinaf itirazları yerinde değildir.
Ne var ki dava konusu araçta bilirkişi tarafından 1.100,0TL değer kaybı oluştuğu belirlendiğinden mahkemece bu tutarın davacı tarafça ödenmesi kaydıyla aracın misli ile değişimine dair hüküm kurulmamış olması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden HMK’nin 353/1.b.2.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/4 Esas 2021/64 Karar ve 26/01/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-) Davacının davasının kabulü ile dava konusu … model Dizel yakıtlı … plakalı aracın tüm masrafları davalı tarafa ait olmak üzere ve araçtaki değer kaybı olan 1.100,0TL’nin davalıya ödenmesi kaydıyla ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine ,
b-) … model Dizel yakıtlı aracın tüm takyidatlarından arî olarak davalıya iadesine ,
c-) Alınması gereken 6.248,50TL harçtan peşin yatırılan 1.562,13TL nin mahsubu ile bakiye 4.686,37TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına ,
d-) Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 9 adet tebligat gideri 109,50-TL, 3 posta masrafı 19,50TL . 8 E Tebliğat 44,00TL, Bilirkişi ücreti olarak 500,00TL, Keşif ücreti 314,00TL ve olmak üzere toplam 987,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
e-) Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Askeri Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 12.609,92TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-)Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf posta giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 07/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”