Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/433 E. 2023/960 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/433 – 2023/960

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/433 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/960

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2020
ESAS-KARAR NO …..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacının davalıya, sattığı hurda nedeniyle , 29/08/2013 tarihli, 2.664,00 TL bedelli, 31.10.2013 tarihli 10.863,52 TL bedelli, 31/10/2013 tarihli 7.132,66 TL bedelli faturaları düzenlediğini, davalının 01/11/2013 tarihinde 2.664,00TL ödeme yaptığını, davacının daha sonra 14/11/2013 tarihli 40.998,09 TL ve 30.11.2013 tarihli 16.325,00 TL bedelli faturaları düzenlediğini, davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine yapılan Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2016/22531 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının icra takibinde borcun dayanağını göstermediğini, davacının ödenmediğini iddia ettiği 29/08/2013 tarihli, 2.664,00 TL bedelli, 31/10/2013 tarihli 10.863,52 TL bedelli, 31/10/2013 tarihli 7.132,66 TL bedelli, ve 30/11/2013 tarihli 16.325,00 TL bedelli faturaların ödendiğini, davalı tarafça yapılan ödemelerin bir kısmının davacı şirkette çalışan … isimli şahsın … Bankasındaki hesabına yapıldığını, 40.998,09TL bedelli faturanın davalının ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığını, anılan faturaya konu malın teslim edildiğinin ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının dava konusu icra takibinde talep ettiği alacağın, davalıya sattığı hurda emtiasına ilişkin olarak düzenlediği 29/08/2013 tarihli, 2.664,00TL bedelli, 31.10.2013 tarihli 10.863,52 TL bedelli, 31/10/2013 tarihli 7.132,66 TL bedelli, 14/11/2013 tarihli 40.998,09 TL ve 30/11/2013 tarihli 16.325,00 TL bedelli faturalardan kaynaklandığı, bu faturalar nedeniyle davalı tarafça davacıya 31/10/2013 tarihinde 2.664,00 TL ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın 31/10/2013 tarihli 10.863,52 TL bedelli, 31/10/2013 tarihli 7.132,66 TL bedelli, ve 30/11/2013 tarihli 16.325,00 TL bedelli faturaların ödendiğini savunduğu, bu itibarla anılan fatura içeriklerine konu emtianın davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, sözü edilen faturaların ödendiğini ispat yükünün davalıda olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarında yer alan ve banka dekontu ile tevsik edilen 18.416,00TL’lik ödeme, 5.776,00 TL’lik ödeme ve 35.000,0 TL’lik ödemenin dava konusu fatura tarihlerinden önceye ilişkin olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre bu ödemelerin davacı tarafça davalıya düzenlenen ancak dava konusu olmayan faturalara ilişkin olduğunun görüldüğü, 31/10/2013 tarihli 2.664,00TL ödemenin uyuşmazlık konusu olmadığı, davacının kayıtlarında yer alamayan ancak belgesi ile tevsik edilen 31/10/2013 tarihli ödemenin dava konusu faturalara ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, ödeme belgesi olmayan ancak davalının ticari defter ve kayıtlarında yer alıp davacının ticari defter ve kayıtlarında yer almayan, dava konusu fatura tarihlerinden sonra yapılan 18.250,32 TL ve 16.325,00 TL bedelli ödemeler yönünden davalı tarafça davacıya yemin teklif edildiği, davacı tarafça da anılan ödemelerin yapılmadığına dair usulüne uygun olarak yemin eda edildiğinden davalının söz konusu ödemelerin yapıldığını ispatlayamadığı, davacının dava konusu ettiği 40.998,09 TL bedelli fatura yönünden , faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığı, bu nedenle anılan fatura tutarını davalıdan talep edemeyeceği, bu açıklamalara göre; davacının davalıdan, dava konusu icra takibine konu ettiği 29/08/2013 tarihli, 2.664,00 TL bedelli, 31.10.2013 tarihli 10.863,52 TL bedelli, 31/10/2013 tarihli 7.132,66 TL bedelli ve 30/11/2013 tarihli 16.325,00 TL bedelli olmak üzere toplam 36.985,18 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça bu faturalara mahsuben toplam 5.328,00 TL(2.664,00+2.644,00) ödeme yapıldığı, davacının bakiye alacağının 31.657,18 TL olduğu, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatı isteminin yerinde olduğu, davacı icra takibi yapmakta kısmen haksız olsa da kötüniyetli sayılmayacağından kötüniyet tazminatı talebinin şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından;
-Davanın kısmen kabulü ile, davalının Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2016/22531 sayılı dosyasına vaki itirazının 31.657,18TL asıl alacak üzerinden iptali ile, takibin 31.657,18 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz uygulanmak sureti ile devamına, -Hükmolunan tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, -Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Dava konusu faturalardan olan 40.998,09 TL tutarındaki faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini ispatlayamadığı şeklindeki kanaatinin hatalı olduğu, müvekkili şirketin davalıdan 75.309,27 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.

2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Mahkeme tarafından kurulan hükmün eksik incelemeye dayalı olduğu, 14.11.2013 tarihinde …. numaralı belge ile 40.988,09 TL lik faturaya yönelik olarak, ne davacı tarafın sayın mahkemeye sunmuş olduğu belgeler(fatura,sevk irsaliyesi…vs.) arasında ne de davalı müvekkilin ticari defter ve kayıtları arasında böyle bir kayıtlı belge bulunmadığı, usulen eksiklik bulunan, borcun sebebi yerine davacı tarafça yalnızca 75.309,27 TL yazılmış, borcun hangi husustan kaynaklandığı takip talebi ve ödeme emrinde belirtilmediği, icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2016/22531 Esas sayılı dosyasında; davacının Kasım … aleyhinde davalı aleyhine 75.309,27 TL alacağın tahsili amacıyla 16.12.2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, 10.12.2016 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davalının süresinde borca itiraz ettiği ve eldeki davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.Takip talebinde Borcun sebebi kısmında “Fazlaya ilişkin talep haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sözleşme, cari hesap ekstresi, faturalar ile müvekkil şirketi ait ticari defter ve kayıtlarına dayalı alacak olarak belirtilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacının … … … … AŞ ile birleştiği, davalı ile ticari ilişkinin bu şirket döneminde başladığı, davacı ticari defterinden 75.309,27TL alacaklı olduğunun görüldüğü, dava konusu 29/08/2013 tarihli, 2.664,00TL bedelli, 31.10.2013 tarihli 10.863,52 TL bedelli, 31/10/2013 tarihli 7.132,66 TL bedelli, 14/11/2013 tarihli 40.998,09 TL bedelli ve 30/11/2013 tarihli 16.325,00 TL bedelli faturaların ve davalının yaptığı 2.664,00 TL ödemenin davacının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 75.309,27 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defter ve kayıtlarında da davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen 28/03/2013 tarihli 18.334,14 TL bedelli, 16/05/2013 tarihli 8.776,00 TL bedelli, 17/06/2013 tarihli 35.000,0 TL bedelli, 29/08/2013 tarihli 2.664,00TL bedelli, 31/10/2013 tarihli 10.863,52TL bedelli ve 7.132,66TL bedelli, 30/11/2013 tarihli 16.325,00TL bedelli, faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu, anılan faturalara karşılık toplam … ‘lik ödeme kaydıyla davacıya olan borcun kapandığı, ancak davalı şirket kayıtlarında gözüken 28.03.2013 tarihli …… numaralı 18.334, 14 TL tutarlı, 16.05.2013 tarihli …. numaralı 8.776,0 TL bedelli ve 17.06.2013 tarihli …numaralı 35 bin TL bedelli faturaların davacı şirket kayıtlarında olmadığı Diğer taraftan davacı şirket kayıtlarında 14.11.2013 tarih 246 07 16 numaralı 40.988,09 TL bedelli faturanın da davalı firma kayıtlarında olmadığının belirlendiği,
Mahkemece taraf defterleri incelenerek dava konusu 14.11.2013 tarih 2460716 numaralı 40.998,09TL tutarlı fatura yönünden mal tesliminin davacı tarafça kanıtlanamadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; davacı taraf yemin deliline dayanmış olmasına rağmen bahsedilen fatura yönünden mal tesliminin davalıya yapılıp yapılmadığı yönünden davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak bu fatura yönünden varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Öte yandan İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/19 Talimat sayılı duruşma tutanağında … … …yetkili temsilcisi …… yemin metninin imzalandığı tutanağa uyap ve dosya içerisinde rastlanmadığından imzalanmamış olması halinde bu eksikliğin de giderilmesi gereklidir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/255Esas, 2020/295Karar ve 22/06/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde taraflara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 22/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

e-imzalıdır

e-imzalıdır

e-imzalıdır

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”