Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/423 E. 2023/658 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/423 – 2023/658

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/423 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/658 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2020
ESAS-KARAR NO : 2020/157 E – 2020/693 K

DAVACI : TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında süre gelen ticari iş ilişkisi bulunduğunu, davalının müvekkilinden 04.12.2018 tarihinde 14 adet olmak üzere 40 inch Led Monitör için alım-satım işi yaptığını, davalının düzenlemiş olduğu mutabakat mektubunda belirttiği üzere 31.12.2018 tarihi itibariyle 31.657,09 USD bakiye borcu ile mutabık olunduğunu kabul ettiğini, davalının bu borçları zamanla ödediğini, borçlu şirketin … Projesi’ni yürüten taşeron firma olduğu, ticari ilişkinin devam ettiği süre içinde 2019 yılında KDV dahil 59.497,68 TL tutarında malzeme aldığını, davalı şirketin bu alımdan kalan 5.000 USD’lik kısmını bütün görüşmelere rağmen bugüne kadar ödemediği, ödenmeyen 5.000 USD karşılığı olan 28.000,00 TL bakiye için 11.12.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça itiraz edildiğini bildirerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında müvekkilinin yapımını üstlendiği … Projesi kapsamında kamera ve data işlerine ilişkin temin ve yapım işlerinin ifası adına “… Yapım İşi Kamera ve Data İşlerine İlişkin Sözleşmesi” akdedildiğini, bu kapsamda sözleşme boyunca verilen hizmet karşılığı zamanında ve eksiksiz olarak ödendiği, dava dilekçesinde de ikrar olunduğunu, ancak, davacı şirkete gönderilen ihtarnamede de görüleceği üzere, davacı şirket, Sözleşmeye ek olarak üstlenilerek ifa ettiği işlerde, yurt içerisinde takılması gereken kameraların dış kapak kısımlarına benzer şekilde, iç kameraların iç kısmında bulunan ana yapılarının da aynı olması gerekirken, bu kapakların diğerlerinden farklı olarak takılması sebebiyle müvekkil şirket ile idare arasında yapılmış olan 29 numaralı kesin hakedişte idare tarafından kesinti yapılarak, müvekkili şirketin zarara uğramasına neden olunduğu, zira … tipindeki kamera olması gereken 261 adet kameranın, davacı kusuru doğrultusunda, … modeli olarak takılması sebebi ile beher kamera için 158,31 TL + KDV bedelin müvekkili şirket hakedişinden kesildiğini, buna ek olarak, davacı tarafından yapılması taahhüt edilen ancak ifa edilmeyen 22 adet kameranın müvekkili tarafından satın alındığını, 5.711,20 € malzeme bedeli (kur:7,3308) ve 4.000,00 TL montaj bedeli ödendiğini, davacı kusurundan kaynaklanan nedenle müvekkili şirketin 45.867,66 TL zarar gördüğünü, taraflar arasında muhasebe kayıtlarının son halini almadığını, son hakedişin imzalanmadığı, yapılan davete davacının icap etmediğini, taraflar arasındaki alacak/borç ilişkisinin netleşmesi gerekmesine rağmen, davacının kötü niyetle icra takibi başlattığını, davacı tarafından müvekkili şirkete gönderilen fatura bedeline konu işlerin davacı tarafından sözleşme şartlarına uygun olarak sunulmadığını, sunulmayan hizmete ilişkin tanzim edilen fatura bedellerinin kabulünün mümkün olmadığını, değişik model kamera takılması sebebiyle uğranılan ve hakedişten kesilen tutarın 48.756,31 TL olduğunu, buna ek olarak, hiç ifa edilmeyen 22 adet kameradan da 45.867,66 TL zarara uğranıldığını, bu hususun 04.03.2020 tarihli ihtarname ile davacı şirkete ihtar olunduğu, ihtarnameye yanıt verilmediğini, taraflar arasında muhasebe kayıtlarının sonlandırılması için 25.06.2020 tarihinde ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen davacının buna da icabet etmediğini, müvekkili şirketin sözleşme uyarınca aldığı hizmet bedelini aksatmadan yerine getirdiğini, dava dilekçesinde yer alan faturanın daha önce taraflarına gönderilmediği, böyle bir borçları olmadığını, aksine davacının borçlu olduğunu bildirerek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme sonucu denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip talebindeki kadar asıl alacağının bulunduğu,davalı tarafça ödemeye ilişkin bir belge sunulmadığı,davalının faturaları kabul ederek defterine işlediği ve faturalara süresinde itiraz etmediği,davalı fatura konusu malların ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de bu hususta süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı,yine davalının fatura konusu malların iade edildiğine ilişkin kayıt ve iddiasının taraf defterleri ve sair deliller ile ispatlanamadığı,taraf defterlerinden de anlaşıldığı üzere davacının alacağının sabit olduğu, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığı bu nedenle işlemiş faiz talebinin yerinde olmayacağı, kaldı ki davalının dava da faiz isteminde de bulunmadığı haksız görülen itiraza binaen davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi de gerektiği belirtilerek; Davacının davasının KABULÜ ile davalı borçlunun Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/16394 sayılı dosyasında itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın % 20’si olan 5.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Mahkemece eksik incelemeye dayalı karar verildiği, bilirkişi raporundaki gerçeğe aykırı tespitlere itirazlarının ve gerekçeli karardaki hatalı kanaat nedeniyle Mahkemece dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilmesini ve itirazını, dosya kapsamındaki belgeler çerçevesinde yeni bir rapor aldırılması gerektiği, taraflar arasında yıllara sari süregelen bir hukuki ilişki, sürekli tedarik ilişkisi olduğu gözden kaçırılarak basit bir satım varmış gibi ayıp ihbar külfeti yüklenmesi taraflar arasındaki ilişkinin evveliyatına ve doğasına da aykırı olduğu, cari hesap bir bütün olarak değerlendirilmeksizin, müvekkilinin takas- mahsup hakkı nazara alınmaksızın sadece fatura ve fatura konusu harici bellek özelinde değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, fatura konusu likit alacak olmadığı için icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığı, işlemiş faize ilişkin talep koşulları doğmadığı ve talep dava konusu da edilmediği halde reddedilen bu kısım bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmamasının hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu alacağın kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2019/16394 sayılı dosyasında; ….Şti. tarafından … İnş. AŞ aleyhine 11.12.2019 tarihinde 28.000,00TL asıl alacak, 1.705,32 TL işlemiş faiz olmak üzere 29.705,32TL alacak için 08.04.2019 tarihli 153 sıra nolu 10.620 dolar(5,6024 TL kur üzerinden ) karşılığı olan 59.497,68TL bedelli faturanın ödenmeyen 5000 dolar karşılığı olan 28.000,00TL bakiye borç için ilamsız takip yapıldığı, dayanak faturanın 32 adet harddisk kur 5.6024 toplam usd 10620 dolar … Projesi TL tutarı 59.497,68TL KDV dahil açık fatura olduğu;16.12.2019 tarihinde borca ferilere itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; icra takibine konu olan 08.04.2019 tarih 153 No.lu KDV dahil 59.497,68 TL olan faturanın her iki firma kayıtlarında yer aldığı, davalı firmanın, bahse konu faturaya ilişkin olarak İade Faturası düzenlediği, bu iade faturasının 19.04.2019 tarih 650 No.lu e-Arşiv Fatura’sı olduğu, Faturanın “A000153 nolu fatura fiyat farkı” açıklaması ile 5.000 USD üzerinden %18 KDV tutan olan 900 USD ile birlikte 5.900 USD toplam tutarlı olduğu, davacının faturayı düzenlediği 5.6025 TL döviz kuru üzerinden tanzim edilen faturanın KDV dahil toplam 33.054,22 TL olduğu ve 320 hesabın borcuna 19.04.2019 tarih 12 fiş no.su ile kaydedildiği, söz konusu faturanın davacı firma kayıtlarında yer almadığı, bu faturanın düzenlenmesine gerekçe olacak dayanak belgelerin dosyaya sunulmadığı, davacı firma kayıtlarının taraflar arasındaki ticari ilişkiyi tam ve doğru olarak yansıtmadığı, davalı tarafından yapılan ödemeler ile düzenlenen iade faturası, nefaset faturası, ilave işler faturası, yansıtma faturasının kayıtlarda yer almadığı, bu nedenle davacı tarafın kendi defter kayıtlarına göre 1.251.815,46 TL alacaklı görüldüğü, davacı firmanın, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait kayıtları muhasebe kural ve kaidelerine göre düzenlediğini, hesap karakterleri dikkate alınarak hesaplar arasında virman yapıldığını, döviz üzerinden yapılan işlemler için kur farkı hesaplandığını, ancak, davacıdan yapılan kesintilere ilişkin bilgi belge ve dayanak belgeleri dava dosyasına sunmadığını, bu nedenle kendi defter kayıtlarına göre davacıdan 36.844,20 TL/ 20.020,21 USD alacaklı görüldüğü tespit edilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu faturanın taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalıca faturaya konu malların iade edildiğinin de kanıtlanamadığı, mahkemece takibe konu edilen miktara hükmedilmesine göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin sair istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Ne var ki davacı 28.000,00TL asıl alacak üzerinden dava açmış olup, işlemiş faize yönelik talebi bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece hüküm fıkrasında asıl alacak üzerinden takibin devamına hükmedilmesi gerekirken tüm takibe itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.2.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/157 Esas 2020/693 Karar ve 17/12/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-Davacının davasının kabulü ile davalı borçlunun Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2019/16394 sayılı dosyasında 28.000,00TL asıl alacak üzerinden itirazının iptali ile takibin devamına,
Alacağın % 20’si olan 5.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 1.912,68 TL harçtan 329,64 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.583,04 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 54,50 TL posta ve tebligat gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 384,04 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 1.188,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a.maddesi gereğince kesin olmak üzere 08/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”