Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/420 E. 2023/1058 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/420 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1058

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12426 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığını, takibe dayanak bononun sahte olduğunu, bonoda müvekkili adına atfen atılı imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12426 Esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının ihbar olunan …… temsilcileri ile birlikte müvekkili ile görüşerek, …. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/1247 Esas sayılı dosyasında hukuk müşavirliği ve danışmanlığı görevi alması konusunda anlaştıklarını, danışmanlık ücreti karşılığı … A.Ş. ile grup şirketi olan … keşideci olduğunu, … A.Ş. yetkilisi …. lehtarı bulunduğunu, son olarak davalının ciranta olduğunu, 05/11/2009 keşide tarihli 600.000 USD bedelli ilk bononun müvekkiline verildiğini, davalının, davacıyı danışmanlık ücretinin keşideci şirket tarafından ödenmeyeceğini, ciranta olması sebebi ile kendisinin mağdur olacağını, şirketin, alacağı kendisine temlik edeceğini, kendisinin davacıya danışmanlık ücretini ödeyeceği konusunda inandırdığını ve … A.Ş’nin düzenlediği temlik sözleşmesinin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına davalı tarafından ibraz edildiğini, akabinde davalının 29/03/2011 keşide tarihli, keşidecisi davalı, lehtarı davacı olan 600.000 USD bedelli, alacaklı ve vade kısmı boş bononun davacıya teslim edilerek, davalının ciranta olduğu ilk bononun iadesini istediğini, müvekkilinin alacağını garanti altına almak için bonoyu iade etmediğini, kararlaştırılan bedel ödendiğinde davalının cirosunu iptal ederek … A.Ş.’ye iade edeceğini taahhüt ettiğini, davacının danışmanlık hizmetini yerine getirerek, akademisyenlerden mütalaa alarak, emsal kararları şirket avukatlarına ileterek, davanın bir kısmının … A.Ş. lehine sonuçlanmasına yardım ettiğini, davalının temlik borçlusu aleyhine yaptığı icra takibi sonrasında 3.195.457,50 TL tahsilat sağlamasına, … A.Ş.’den alacağını tahsil etmesine rağmen davacıya olan yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının, hukuki müşavirlik hizmetinden doğan alacağını tahsil edemediğini, ihbar olunan … A.Ş.’nin davalıya teslim edilen temlik belgesi ile davacıya verdikleri senedin iadesini istediğini, davacının alacağını tahsil edememesi sebebi ile bonoyu iade etmediğini, Ankara 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/589 Esas sayılı dosyasında dava konusu senedin sahte olmasından dolayı müvekkili aleyhine hükmedilen tazminatın davalı …’a davalı tarafından temlik edildiğini, bu sebeple ona karşı da dava açtığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 600.000 USD’nin 01/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte davalı …’den tahsilini, Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/589 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine hükmedilen tazminat ve para cezasının kaldırılmasını talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı vekili, müvekkili ile dava dışı … … A.Ş.’ın, bu şirketin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan 2013/1247 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin danışmanlık yapması konusunda tarafların anlaştığını, görüşmelerde davacının da hazır bulunduğunu, davacının çeşitli hile ve şantjlarla davalıyı, bahse konu davayı dava dışı şirket kazansa dahi danışmanlık ücretini ödemeyeceği konusunda inandırdığını, danışmanlık ücretini garanti altına almak amacıyla dava dışı …’ın davacı ile 23/08/2010 tarihinde temlik sözleşmesi imzaladıklarını, davacının temlik sonrası davalının danışmanlık alacağına mahsuben dava konusu 600.000 USD bedelli bonoyu alacaklı ve vade kısımları boş kalacak şekilde tanzim ederek müvekkiline teslim ettiğini, bonodaki alacaklı ve vade kısmının davalı tarafından doldurulduğunu ve icra takibini başlattığını, davacının önemli rakam ve harf karakterlerini taklit etme eğilimi ve çeşitli merciler önünde farklı şekillerde yazı ve imza kullandığının özel bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, bu davanın kötü niyetli olarak açıldığını, davacının, dava dışı temlik borçlusu … A.Ş. aleyhine başlattığı icra takibinde 3.195.457,50 TL tahsil etmesine rağmen, davalıya bono bedelini ödemediğini, takibin bunun üzerine başlatıldığını bildirerek davanın reddine ve müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … vekili, davacının dava dilekçesindeki iddialarının ve vakıalarının çelişkili olduğunu, davacının iddialarının ispatla yükümlü olduğunu, davaların birleştirilmesinin hatalı olduğunu bildirerek davanın reddi ile birleştirilen dosyaların ayrılmasını talep etmiştir.
Davalı … … vekili, müvekkiline husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davanın esası ile davalının ilgisinin olmadığını bildirerek davanın husumetten reddini istemiştir.
İhbar olunan … A.Ş. ve … Ltd. Şti. vekili beyan dilekçesinde, müvekkili şirketler ile davacı birleşen dosya davalısı … arasında 07/11/2009 tarihli danışmanlık sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede kararlaştırılan alacağa karşılık danışmanlık alınan Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2002/115 Esas sayılı dosyasında dava konusu olan müddeabihin bir kısmının …’e temlik edildiğini, temlik sözleşmesine konu ödemenin yapıldığını, buna rağmen …’in 600.000 USD bedelli bonoyu kendilerine iade etmediğini, … ile sözleşmenin ibrasına yönelik ibranameyi ve teminat senedini kendilerine iade etmediğini, … ile … arasında 600.000 USD karşılığı hukuki danışmanlık ve müşavirlik anlaşmasının yapıldığını, …’a ödenecek bedelin garantisi olması için teminat senedi düzenlenerek …’a teslim edildiğini, …’in bu senet dışında bir başka bonoyu da düzenleyerek …’a verdiği husunun bilgileri dahilinde olduğunu, …’in temlik sözleşmesi ile alacağını tahsil etmesine rağmen, …’a borcunu ödemediğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile takip ve dava konusu 29/03/2011 keşide tarihli senedin davacı …’in “kendisi tarafından keşide edilmemekle birlikte, imzası kendisine ait olmayan, önceden hazırlanmış senedi katılana vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği” maddi vaka olarak belirlendiği, ceza yargılaması ile kesinleşen maddi olgu hukuk hakimini de bağlayacağından ve Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi hükmüne göre, herkes dürüstlük kuralına uymak zorunda olduğundan, yine bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni koruyamayacağından davacı …’in kendi eylemine dayalı olarak açtığı menfi tespit davasının reddi gerektiği, asıl davada mahkemece verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından tazminat koşullarının oluşmadığı, birleşen dava yönünden davacının, dava dışı … A.Ş’ye verdiği danışmanlık hizmetinden doğan 600.000 USD alacağın davalı tarafça üstlenildiği belirtilerek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden asıl davada davacı-birleşen davada davalı … vekili tarafından;
Mahkemece menfi tespit ve alacak davasının birleştirilerek karar verilmesinin usule uygun olmadığı, birleşen davada görevli mahkemenin tarafların tacir olmaması gözetilerek asliye hukuk mahkemesi olduğu, müvekkili ile birleşen dosya davacısı arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığı, hizmet sözleşmesinin geçerliliği hususunun mahkemece araştırılmadığı, davacı ve davalının senet üzerindeki imza ve yazılarının aidiyeti hususunda inceleme yapılmasına karar verilmişken, asıl dava davalısının yazı ve imza örneklerinin alınmasından vazgeçilmesinin ve bu yönde bir araştırma yapılmamasının doğru olmadığı, dava sonrası aynı alacak ile ilgili olarak ikinci bir takip yapıldığı hususunun gözden kaçırıldığı, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyası bekletici mesele yapılmışken Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılmamasının doğru olmadığı, davacının birleşen davaya yönelik iddialarını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, hukuki hizmetin ne olduğu hususunun ispat edilemediği, dava dışı … şirketi tarafından 600.000 USD bedelli bono ile ilgili olarak menfi tespit davası açıldığı, mahkemece bu davanın akıbetinin araştırılmadığı, avukatın vekaletsiz iş yapması ve vekalet ücreti için senet almasının hukuken mümkün olmadığı, ceza dosyasında mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığı gibi hukuka aykırı delillere itibar edilerek karar verildiği, ceza mahkemesinin maddi olayı tespit edemediği;
İstinaf eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili,
Mahkemece asıl davada müvekkili lehine tazminat talebine karar verilmesi gerekirken bu kalem talebin reddi kararının yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık asıl dava konusu senet ve takip nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı, birleşen davada davacının danışmanlık hizmeti nedeniyle asıl dava konusu bonoya dayalı alacağının bulunup bulunmadığı ve tazminat noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, imza inkarına dayalı menfi tespit, birleşen dava danışmanlık hizmeti nedeniyle bonoya dayalı alacağın tahsili ile birlikte Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/589 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine hükmedilen tazminat ve para cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12426 E. sayılı dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinden asıl dava davalısı tarafından asıl dava davacısı aleyhine 29/03/2011 tanzim 01/08/2014 vade tarihli 600.000,00 USD bedelli bonoya istinaden 600.000 USD asıl alacak 57.341,09 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 657.341,09 USD alacağın tahsili talebi icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27/02/2016 tarih 2015/589 E. 2016/79 K. sayılı kararı ile davacı borçlunun Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12426 E. sayılı dosyasında imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına, bonoya dayalı icra takibi dolayısı ile hükmedilen 329.736,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak temlik alan …’a verilmesine ve davalının 164.868,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
… Dairesinin 07/07/2017 tarihli 2017/52301 sayılı kriminal raporunda, inceleme konusu senette (29/03/2011 tanzim, 01/08/2014 ödeme günlü, alacaklısı …, borçlusu … olan 600.000 USD bedelli senet) imzanın … eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.

Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/548 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, dosyanın müdahilinin …, sanığın ise … olduğu, yapılan yargılama sonucunda; katılan …’ın Ankara Barosunda kayıtlı Avukat olduğu, sanık …’in şirket yetkilileri ile birlikte katılanın bürosuna gelerek Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan bir dosyaya ilişkin hukuki danışmanlık vermesini istedikleri, taraflar arasındaki anlaşma sonrası alacaklısı … olan 600.000 USD bedelli bononun son hamil olan … tarafından 05/11/2009 tarihinde keşide edilerek …’a verildiği, katılanın danışmanlık hizmeti vermeye başladığı, sanığın katılanın bürosuna sık sık giderek bu senedin ödenmeyeceği, şirketin borca batık olduğu konusunda ikna ederek, 29/03/2011 keşide tarihli 600.000 USD bedelli senedi katılana kendisi imzalamış görüntüsü ile verdiği, birinci senedin katılanda kaldığı, sanığın temlik edilen alacağı icra yolu ile tahsil etmesine rağmen, tahsil ettiği bu paradan katılan …’ın 600.000 USD’lik hukuki danışmanlık ücretinin ödenmesi gerekirken ödenmediği, bunun üzerine katılan tarafından ikinci senedin takibe konulduğunun açık olduğu, katılan …’ın hukuki yardım karşılığı sanıktan alacağına karşılık 05/11/2009 keşide tarihli 600.000 USD bedelli senedi aldığı, sanığın ikna etmesi sonucu 29/03/2011 keşide tarihli senedi aldığı, dolayısıyla ikinci senedin doğan borç ilişkisine karşılık alındığının açık olduğu, sanığın, katılana kendisinin imzalamadığı ikinci senedi vermek suretiyle hakkında daha sonra yapılacak icra takiplerini engellemeye çalıştığı, böylece sanığın kendisi tarafından keşide edilmemekle birlikte kendisine ait olmayan, önceden hazırlanmış senedi katılana vermek sureti ile resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediğinin kabulü ile sanık …’in unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraatine, resmi evrakta sahtecilik ve şantaj suçlarından mahkumiyetine karar verildiği, kararın 25/12/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

3-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken asıl dava yönünden 269,80 TL ile birleşen dava yönünden alınması gereken 330.933,26 TL istinaf karar ve ilam harcı toplamı 331.203,06 TL’den, peşin alınan 75.184,59 TL (59,30 TL+59,30 TL+75.065,99 TL toplamı) harcın mahsubu ile bakiye 256.018,47 TL harcın istinaf eden asıl davada davacı birleşen davada davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken asıl dava yönünden alınması gereken 269,80 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,50 TL harcın istinaf eden asıl davada davalı birleşen davada davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 12/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”