Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/391 E. 2023/508 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/391 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/508

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
ESAS-KARAR NO : 2019/668 E – 2021/83 K

DAVACI : .
VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

DAVALI :
VEKİLLERİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

Av. …- [elektronik tebligat ]

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında bulunan ilişkinin temelinin davalının kendi adına 25/04/2018 tarihinde … Bankasından çekmiş olduğu 18.500,00 TL bedelindeki kredinin 12.000,00TL’sini davacıya elden olacak şekilde borç vermesine ilişkin olduğunu, verilen borcun karşılığında teminat olarak takibine konu 16.000,00TL değerinde senet düzenlendiğini, ödeme planına göre aylık taksit tutarının 1.022,83 TL olduğunu, davacı tarafından ödenecek 16 aylık taksit tutarının bedel toplamının 16.365,28 TL olduğunu, davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirerek 11 aylık yani 11.251,13 TL’lik kısmını ödediğini, geriye 5 aylık taksit olan 5.114,15 TL’lik tutarın kaldığını beyan ederek davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulü ile davalı tarafından çekilen kredi karşılığında hazırlanan bono bedelinin davacı tarafından 11.251,13TL’sinin ödendiğinin ve 16.000,00TL borcunun olmadığının tespitine, Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9420 sayılı dosyası ile takibe konulan senedin iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı ile davalı müvekkil arasında uzun süredir birden çok ticari ilişki bulunduğunu, takibe konu senedin teminat senedi olmadığını, senet üzerinde teminat ibaresinin bulunmadığını, davacı tarafından takibe konu senedin teminat senedi olduğuna dair herhangi bir sözleşmenin de sunulmadığını, davacı/borçlu ile davalı/alacaklı müvekkili arasında dava konusu edilen … Bankasından çekilen kredi ile takip konusu senet arasında davacı tarafça bağlantı kurulmaya çalışarak borçtan kurtulma amacında olduklarını, takip konusu senedin bahsi geçen kredi ödemelerine teminat mahiyetinde verilmemiş olduğunu, taraflar arasındaki başkaca bir para borcuna ilişkin olduğunu, davacının kötü niyetli olarak hareket ederek borcu ödemekten kaçınmaya çalıştığını belirterek, açılan davanın reddine, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebi ile davacı/borçlunun %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının, davaya konu senedin … Bankası 25/04/2018 tarihli ve borçlusunun … olduğu, … kredi hesap numaralı kredi borcunun 16.365,28 TL’lik kısmına yönelik senedin teminat olarak verildiği ve bu nedenle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davayla ilgili tüm delillerin taraflarca sunulduğu ve mahkememizce ilgili yerlerden talep edildiği, menfi tespit davalarında ispat yükünün HMK’nun 90. maddesi ve Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince davalı alacaklı olduğu ancak davacının davalıya ödeme yaptığı ve takibe ve davaya konu bononun yukarıda belirtilen krediye teminat olarak verildiğini belirtmesi nedeniyle ispat yükünün yer değiştirdiği, davacının davasını ispat etmesinin gerektiği, davacı tarafça dava dilekçesi ve 27/02/2020 tarihli dilekçeye ek belge ve beyanların sunulduğu, bu belge ve beyanların incelemesinde taraflar arasında yapıldığı iddia edilen watsap yazışmaları ve krediye ait belgelerin olduğu, bu belge ve beyanların incelemesinde watsap yazışmalarının kime ait olduğunun belirli olmadığı ve davalı tarafça da bu konuşmaların ikrar içermediği, ayrıca bu yazışmaların takibe ve davaya konu bononun kredi teminatı olduğuna dair yazılı ve kesin delilleri ortaya koymadığı, yine davacı tarafça sunulan ve davalının imzasının olduğunu bildirildiği ve Mart’ a kadar ödendi yazısının bulunduğu ve krediye ait ödeme planında “buraya kadar ödendi” “buraya kadar” ibarelerinin bulunduğu belgelerin davalı yönünden yazılı ve kesin delilleri ortaya koymadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı görülmekle davacının davasını ispat edemediği, ayrıca davalının kötü niyet tazminatı talebi bulunsa da dosyada herhangi bir tedbir talebinin ve tedbirin bulunmadığı belirtilerek davacının davasının REDDİNE, davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Taraflar arasında bulunan hukuki ilişki, vekil edenin kredi risk oranının düşük olması sebebiyle kredi çekemiyor olmasına ve taraflar arasındaki dostluk ilişkisine bağlı olarak, davalının bir kısmının vekil edene verilmek üzere kredi çekmesine dayandığı, taraflar arasındaki bu borç ilişkisini ispata elverişli, kredi sözleşmesi eki niteliğindeki kredi ödeme planında ”buraya kadar ödendi” şeklinde davalının yazısı ve imzası bulunmakta ve ayrıca yine taraflar arasında bu borç ilişkisine ilişkin whatsapp yazışmalarının mevcut olduğu, Yerel Mahkemece, kredi ödeme planınındaki yazı ve imza konusunda bir inceleme yapılmamış, whatsapp mesajları hakkında ise kime ait olduğunun belli olmadığı şeklinde gerekçeyle davanın reddolunduğu, kredi ödeme planı üzerindeki yazı ve imza konusunda inceleme yapılmış olması durumunda vekil edenin davalıya borçlu olmadığı tespit olunacağı, davalı tarafın her ne kadar cevap dilekçesinde ”Takip konusu senet bahsi geçen kredi ödemelerine teminat mahiyetinde verilmemiş olup, taraflar arasındaki başkaca bir para borcuna ilişkindir.” şeklindeki imza ve yazı konusunda kendisine ait olmadığı yönünde beyanda bulunmamış olsa da bilirkişi incelemesi ihtimali sebebiyle, böyle bir iddiada bulunduğu, davalı ve vekil eden arasında davaya konu borç ilişkisinden başka bir borç ilişkisi bulunmadığı, bahsi geçen evrak üzerinde imza karşılaştırılması yapılmadan eksik incelemeye dayalı karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, basit bir sorgulama ile whatsapp yazışmalarının gerçekleştiği telefon numaralarının kime ait olduğunun saptanabileceği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu borçtan davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9420 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı … … tarafından davaya dayanak 25/04/2018 düzenleme tarihli ve 25/11/2018 vade tarihli 16.000TL bono ve işlemiş faizi 2.196,82TL olmak üzere toplam 18.196,82TL alacak için bonoya dayalı davacı … ve dava dışı …aleyhine 09.08.2019 tarihinde kambiyo takibi başlatıldığı, 04.09.2019 tarihinde …’a tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Takibe dayanak bononun incelenmesinde; 25/04/2018 düzenleme tarihli ve 25/11/2018 vade tarihli 16.000,00TL bedelli bononun lehdarı davalı … …, keşideciler …ve davacı … olduğu görülmüştür.
Bu kapsamda Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının senedin teminat senedi olduğu iddiasının kesin delillerle kanıtlanamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 07/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”