Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/383 E. 2023/1525 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/383 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1525

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/124 E – 2020/429 K

ASIL DAVA YÖNÜNDEN ;
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI

DAVA TARİHİ : 31/07/2018
DAVA : Elatmanın Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 07/05/2019
KARAR TARİHİ : 07/09/2020

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, yurt içinde… markası altında petrol ürünlerinin satış ve dağıtımını bizzat ve sözleşmeli bayiler vasıtasıyla yaptığını, Bu amaçla müvekkili şirket ile davalı şirket arasında; 10.03.2017 tarihli sözleşme, 15.01.2018 tarihli LPG Bayilik Sözleşmesi ve 15.01.2018 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, 10.07.2017 tarihinde, dava konusu … Parsel No.da kayıtlı, “…” adresinde bulunan taşınmazın maliki dava dışı … Şirketi ile müvekkili şirket arasında kira sözleşmesi imzalandığını, işbu kira sözleşmesi ile ilgili taşınmazın 10.07.2017 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile müvekkili şirkete kiralanması hususunda mutabık kalındığını, davalı şirket tarafından, müvekkili şirket ile arasında imzalanmış olan sözleşmelerin ürün fiyat farkları, rekabet ortamı, ticari sıkıntıları ve satış ve iş kayıpları gerekçeleri ile Ankara 45. Noterliği’nin 05.06.2018 tarihli 13358 yevmiye nolu ihtarnamesi ile haksız şekilde feshedildiğini, dava konusu olan ve üzerinde müvekkili şirket lehine 10.07.2025 tarihine kadar devam edecek 8 yıllık kira şerhi bulunan akaryakıt istasyonunun davalı tarafından müvekkili şirkete teslim edilmesi gerekirken bu güne kadar teslim edilmediğini müvekkili lehine 10.07.2025 tarihine kadar kira şerhi bulunan istasyonun halen davalı şirket tarafından kullanıldığı belirterek tüm (ecrimisil, menfi-müspet zarar, cezai şart istirdat vs) talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Öncelikle gecikmeden telafisi imkansız zararlar doğacağından tespit talebimizin ivedilikle kabulü ile; … parsel No.da kayıtlı, “…” adresinde bulunan taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunda keşif yapılarak; İstasyonun fiili durumunun, istasyonda hâlihazırda akaryakıt satışı yapılıp yapılmadığının, İstasyonun kimler tarafından kullanıldığının, İstasyonda hangi dağıtım şirketine ait amblem ve logoların kullanıldığının tespitini, Müvekkili şirket lehine 10.07.2025 tarihine kadar kira şerhi tesis edilmiş olan; … Parsel No.da kayıtlı, “…” adresinde bulunan taşınmaza ve akaryakıt istasyonuna vaki davalının haksız ve mesnetsiz müdahalesinin men’ine ve söz konusu taşınmazın müvekkiline teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, huzurdaki davanın müdahalenin meni davası olduğunu ve davacı tarafın iş bu davada aktif taraf sıfatının bulunmadığını, davacı tarafça tapuya şerh ettikleri kira sözleşmesine istinaden hak sahibi olduğu iddia etse de istasyon üzerinde bir ayni hakka sahip olmadığı ve istasyonun mülkiyet hakkının davacı tarafa ait olmadığının açık olduğunu, kanun hükmünde dava hakkının ilk planda dolaysız zilyetlere ilişkin olduğunu, taşınmazlarda tapu siciline malik görünen kişinin dolaysız zilyet sayıldığını, bu haktan her halikarda tapuda malik görünen kişinin yararlanacağını, taşınmaz üzerinde fiili hakimiyet sürdüren kişilerin de bu davaları açabileceğini, taşınmazı üzerindeki zilyetliğin korunması için müdahalenin meni davasını ancak tapudaki malik görünen kişi yahut fiili hakimiyeti sürdüren kişinin açabileceğini, davacının öncelikle zilyetliği kendi elinde bulundurmasının gerektiği, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, HMK .4/1-c’de müdahalenin meni davasıyla amaçlanan zilyetlik üzerindeki saldırının önlenmesinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğununun ifade edildiğini, davacı tarafın iddia ettiğinin aksine taraflar arasında alt kiracılık sözleşmesinin var olduğunu ve taraflarınca kira bedellerinin ödendiğini, davacı tarafın iddia ettiğinin aksine davacı taraf ile aralarında kiracılık ilişkisi bulunmakta olduğunu ve… … A.ş tarafından “İşletme Devri Bedeli” adı altında her ay tanzim olunan kira faturalarına istinaden düzenli olarak 19.886,88-TL+KDV meblağlı kira ödemelerinin gerçekleştirildiğini, bugüne kadar müvekkilinin aleyhine açılmış bir tahliye davasının bulunmadığını, davacının itirazlarına rağmen Ostim Organize San. Müdürlüğünce müvekkil tarafa hiçbir hukuki müdahalede bulunulmadığını ve müvekkil şirketin hukuka uygun şekilde faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, sözleşmelerin bizzat davacı tarafın kötü niyetli ve hukuka aykırı davaranışları neticesinde müvekkili ticari olarak mahfa sürüklemesi sebebiyle feshedildiğini, davacı tarafın hak iddialarının aksine istasyonda bulunan malzemelerin mülkiyetinin müvekkil firmaya ait olduğunu ve davanın hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Dava Yönünden; Davacı vekili dava dilekçesinde akaryakıt ve lpg satış ve servis istasyonunun işleticilik ve işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı hakkının taraflarına devredilmeyerek söz konusu ihtarnameye karşı hukuka aykırı ve ispattan yoksun iddialar ile cevap veren davalının, iş bu ruhsat hakkına haksız ve hukuka aykırı sataşmasının önlenmesi ile ruhsat hakkının müvekkiline devri için iş bu davayı ikame etme zurureti hasıl olduğunu belirterek tüm (ecrimisil, menfi-müspet zarar, cezai şartı istirdat vs) talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … parsel no da kayıtlı, … adresinde bulunan taşınmaz üzerine kurulu akaryakıt istasyonunda keşif yapılarak, istasyon fiilinin durumu, istasyonda halihazırda akaryakıt satışı yapılıp yapılmadığı, istasyonda hangi dağıtım şirketine ait amblem ve logoların kullanıldığının tespitini, sataşmanın önlenmesi ve ruhsat hakkının kendisine devrini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bölge Müdürlüğü vekili, işyeri açma ve çalışma ruhsatının kendilerine devredilmesini talep ettiğini, diğer davalı şirket işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenen adreste aynı işi yapmaya devam ettiğini, EPDK lisansının iptal edildiğine ilişkin müvekkile yapılmış bir bildirim olmadığını, yine faaliyette olduğu taşınmazdan tahliyesine ilişkin veya işgalci olduğuna ilişrkin bir mahkeme kararı müvekkili kayıtlarında olmadığını, davacı ile daa dışı şirket arasındaki hukuki ihtilaflarda müvekkilinin taraf olmadığını, müvekkilinin yasal düzenlemelere uygun hareket etmediğini, müvekkili kayıtlarında geçerli ve yürürlükte olan bir kira sözleşmesi olduğunu, dolayısıyla müvekilinin resmi bilgi ve belgelere göre işlem yaptığını belirteret davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Ltd. Şti. vekili, davalı firma asli edim yükümlülüğü olan akaryakıt sağlama yükümlüğününü yerine getirmediğini, davalı firmanın müvekkili aleyhine ve diğer bir bayi lehine olacak şekilde haksız rekabet ortamı oluşturduğunu, akaryakıt bayilik sözleşmesinde dağıtıcı için eşit davranma yükümlülüğü, Petrol Piyasası Kanunu madde 4’de yer alan bir mecburiyet olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece asıl dava yönünden; Davanın Kısmen Kabulü ile… parsel no’da kayıtlı … adresinde bulunan taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun fiili durumu, istasyonda hali hazırda Akaryakıt satışı yapılıp yapılmadığı, istasyonun kimler tarafından kullanıldığının ve hangi dağıtım şirketine ait amblem ve logoların kullanıldığının tespitine yönelik taleplerin REDDİNE, …parselde yer alan ” …” adresinde bulunan taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun ve istasyona bağlı yıkama/yağlama bölümü ve istasyon içerisinde LPG ve akaryakıt pompaları bulunan 555,81 metrekarelik alan ile işyeri binasının onaylı imar projesine göre zemin katından bulunan oto market, satış ofisi ve müdür odası bölümlerinden oluşan 90 metrekarelik bürüt alana sahip kısımlara davalı tarafından yapılan müdahalenin menine, Fazlaya ilişkin taleplerin reddine; Birleşen dava yönünden Davanın Reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Birleşen dava yönünden verilen haksız, hukuka ve hakkaniyete aykırı red kararının kaldırılarak birleşen dava yönünden de davanın kabulü ile “…” adresinde bulunan Akaryakıt ve Otogaz Satış ve Servis İstasyonu ve müştemilatına ait İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsat hakkına davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı sataşmasının önlenmesine, ruhsat hakkının müvekkile devrine, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davalılara tahmiline karar verilmesini istemiştir.
2-Davalı Zeypet Akaryakıt vekili tarafından; Dava müdahalenin men’i davası olup, davacı tarafın işbu davada aktif taraf sıfatı bulunmadığı, eski adı ile… … A.Ş. tarafından ”İşletme Devri Bedeli” adı altında her ay tanzim olunan kira faturalarına istinaden düzenli olarak 19.886,88 TL + KDV meblağlı kira ödemeleri gerçekleştirildiği, davalı firmanın, asli edim yükümlülüğü olan akaryakıt sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediği, davanın reddi gerektiği, yine asıl dava yönünden kısmen kabul/red kararı verilmiş olmasına rağmen kabul olunan kısım nedeniyle davacı vekili lehine maktu 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmedilirken kısmen reddolunan kısım için tarafı lehine vekalet ücreti takdir edilmediği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Öncelikle dava değeri ve harcın değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesine dayalı meni müdahale, tespit, muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Belirtilmelidir ki davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir.
Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanun’un 27 ve 32. maddelerinde düzenlenmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. maddede de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK’nun 409. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın md. 150) gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır. Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda davacı yan davalı … Şirketine karşı kendi lehlerine kira şerhi tesis edilen taşınmaza ve üzerindeki Akaryakıt istasyonuna davalının müdahalesinin men’i ile istasyonun teslimine yönelik olduğu, davacı… … Şirketinin unvanının … olarak değiştirildiği, davacı yanın dava konusu akaryakıt istasyonuna müdahalenin önlenmesini istemişse de dava değeri olarak 10.000,0TL gösterilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, anılan yasal düzenlemeler gözetilerek, meni müdahale talep edilen akaryakıt istasyonu ve ekipmanlarının değeri tespit edilerek eksik harcın tamamlatılması, eksik harcın tamamlatılmaması halinde, HMK’nın 150.maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesi tarafından yargı harçları ikmal edilmeden hüküm kurulması hali, HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen incelenerek Aynı Kanunun 353/1. fıkra (a-4) maddesinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” şeklindeki düzenleme gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Kaldırma nedenine göre taraf istinaf itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2019/124Esas, 2020/429Karar ve 07/09/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 355.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatıranlara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 14/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”