Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/382 E. 2023/1183 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/382 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1183

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/643 E – 2020/653 K

ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN DAVACISI :
VEKİLLERİ :
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN DAVALISI :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

KARAR TARİHİ : 25/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı … …’nın … … isimli kişinin boşanma aşamasında olduğu eşi olduğunu, … … ile müvekkilinin yaptığı işler ve alışverişler nedeniyle 243.000,00 TL borcu ile yapacağı inşaatta dükkan borcu bulunduğunu, davalı … …’nın yanında kız kardeşi olan … ile birlikte müvekkilinin işyerine gelerek müvekkilinden eşinden olan alacağına karşılık senet istediğini ve müvekkilini kandırdığını, müvekkilinden … …’nın alacağına karşılık 2018 yılı nisan ayından başlayacak şekilde toplamda 243.000,00 TL miktarlı senetleri aldığını, yine müvekkilinin borcu karşılığı … …’ya devri yapılması gereken dükkanı da yine müvekkilini kandırarak satış sözleşmesi ile kız kardeşi diğer davalı … adına aldığını, müvekkilinin kandırıldığını öğrenince davalıların elinde mevcut 200.000,00TL bedelli senedi kurtarabilmek için davalılar ile protokol düzenlediğini beş adet senet vermek zorunda kaldığını ve davalılar ile müvekkili arasında herhangi bir ticari iş ve alışveriş bulunmadığını, müvekkilinin kandırılması sonucu alınan bonoların davalılar tarafından takibe konulabileceğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 20.11.2017 tanzim, 30.04.2018 ödeme tarihli ve 10.000,00 TL bedelli, 20.11.2017 tanzim, 30.05.2018 ödeme tarihli ve 10.000,00 TL bedelli senetlerden dolayı toplam 20.000,00 TLnin haksız ve sebepsiz yere ödenmesi nedeniyle davalı … …’dan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, davalı … yedinde bulunan 12.06.2018 tanzim, 29.06.2018 ödeme tarihli 10.000,00 TLlik 12.06.2018 tanzim 29.07.2018 ödeme tarihli 10.000,00 TLlik 12.06.2018 tanzim 29.08.2018 ödeme tarihli 15.000,00 TLlik senetlerden dolayı davacı müvekkilin davalı …’a borçlu olmadığının menfi tespit yoluyla hükmen tespitine, dava konusu senetlerin iptaline, davalılardan alacağın %20sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının alınıp müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili, davalı müvekkili … …’nın açılan davanın tarafı olmadığını, davaya konu senetlerin davacı ile davalı müvekkili … arasında kurulan hukuki ilişkiye dayalı olduğunu, … …’ya … adına yapılan ödemeler karşılığı verilen tahsilat makbuzlarından da anlaşılacağı üzere davacının taşınmaz satış sözleşmesinin iptaline ilişkin protokolle de kabul ettiği anlaşılan cayma bedelini ödediğini, bu bakımdan öncelikle davanın husumetten ve esastan reddine, davacının dava değerinin %20sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen 2018/998 E sayılı dava ile aynı iddia ile davalı … yedinde bulunan 12.06.2018 tanzim, 29.10.2018 ödeme tarihli, 20.000,0 TL lik senetten; Birleşen 2018/888 E sayılı davada; 06.12.2017 tanzim, 07.12.2020 vade tarihli 200.000,00 TL bedelli senet verdiğini belirterek, davalı … yedinde bulunan 12.06.2018 tanzim, 29.09.2018 ödeme tarihli 15.000,00 TL lik senetten dolayı davacı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının menfi tespit yoluyla hükmen tespitine, senetlerin iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davalıdan kötüniyet tazminatının alınıp davacı müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davaya konu bonoların üzerinde “…” ibaresinin bulunduğu, ve TTK m. 776 da belirtilen şekil şartlarını taşıdığı, bonoların üzerinde bulunan imzalara itiraz edilmediği, menfi tespit davalarında ispat yükünün kural olarak davacı borçluya düştüğü, davacı-borçlunun bedelsizliğe ilişkin olarak davaya konu bonoların aksini yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği, davacının, davalıları bağlıyıcı mahiyette herhangi bir yazılı delil sunamadığından, ayrıca dava dilekçesinde ve delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanılmamış olduğundan davacının davasını kanıtlayamadığı anlaşıldığından asıl davanın ve birleşen davaların reddine, tazminat yönünden yapılan incelemede ise, 08/10/2018 tarihinde mahkememizce ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu nedenle İİK’nun 72. maddesine dayanılarak açılan menfi tespit davasında alınan ve uygulanan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davalının alacağının geciktirilmesi halinde borçlunun kötü niyetli olup olmadığına bakılmaksızın davalı alacaklı yararına İİK’nun 72/4 maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesinin gerektiği belirtilerek asıl ve birleşen davaların REDDİNE, İcra İflas Kanunu 72/4 maddesi gereğince alacağın %20 si oranındaki 14000 TL tazminatın davacıdan alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak 12.06.2018 tarihli protokolde gerçekten bu miktar ve paranın davalılar tarafından verilmediği, davalıların müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı, şekil şartları bakımından tam ve geçerli olan fakat temel hukuki ilişkisi belirtildiği üzere olmayan ve bir şekilde vekiledenin kandırılması sonucu alınan bonolar nedeniyle menfi tespit kararı verilmesi gerekirken davanın reddinin hatalı olduğu, bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece eksik incelemeye dayalı karar verilip verilmediği hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde davaya konu edilen senetlerin davalılar tarafından kandırılmak suretiyle iradesi sakatlanarak alındığı iddiası ve ayrıca bedelsizlik iddiasında bulunarak eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bedelsizlik iddiasının kanıtlanamadığı belirtilerek dava reddedilmişse de davacının irade sakatlığına ilişkin iddiaları araştırılmamıştır.
Öyle ise davacının iradesi sakatlanarak kandırılmak suretiyle senetlerin alınmasına ilişkin iddiası ile birlikte taraflar arasında düzenlenen ve dava konusu senetlerin yer aldığı protokol hükümleri de değerlendirilmek suretiyle davacı yanın bedelsizlik ve aldatma hukuksal nedenlerine dayalı menfi tespit ve istirdat istemi hakkında taraf delilleri toplanarak varılacak sonuca göre hüküm kurulması gereklidir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/643Esas, 2020/653Karar ve 12/11/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 25/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”