Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/375 E. 2021/1850 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020
ESAS NO ….

DAVANIN KONUSU : Elatmanın Önlenmesi
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkiliyle davalı arasında 29.03.2017 tarihli …. Sözleşmesi imzalandığını, aynı zamanda…. kayıtlı bulunan istasyonun maliki olan dava dışı… ile davacının, 10.03.2017 tarihli bir Kira Sözleşmesi imzalamış ve söz konusu istasyon 10.04.2017 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle müvekkili tarafından kiralandığını ve kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiğini, müvekkikinin dava konusu istasyonda 30.03.2022 tarihine kadar davalı şirketin … olarak akaryakıt, madeni yağ ve otogaz ürünlerini satmak üzere istasyon işletmesi hususunda anlaştığını, ancak davalının, hem sözleşmeler ile taahhüt ettiği tonaj alım taahhütlerine aykırı davrandığını, hem de gerek devir protokolü gerekse … sözleşmeleri ile yüklendiği edimleri yerine getirmediğini, tüm bu sözleşmelere aykırı davranarak hukuka aykırı şekilde haksız ve geçersiz nedenler ile sözleşmeleri süresinden önce feshederek başka bir dağıtım şirketi ile anlaşarak, rakip bir firmanın ürünlerini satmaya başladığını, sözleşmenin fesih ihtarnameleri ile sona erdiğini 10.04.2022 tarihine kadar kira şerhi bulunan istasyonun halen davalı şirket tarafından kullanılmakta olduğunu belirterek kira sözleşmesine konu taşınmaza ve akaryakıt istasyonuna yönelik davalının haksız ve mesnetsiz müdahalesinin men’ine ve söz konusu taşınmazın müvekkiline teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında imzalanan 22.08.2017 tarihli … Sözleşmesi ve 22.08.2017 tarihli … … Sözleşmesi içeriğinde kiraya ilişkin bir düzenleme yer almadığını, esasen mal sahibi konumunda bulunmayan müvekkilinin davacıya bu yönde bir yetki vermesinin de olanaksız olduğunu, bildirerek davanın öncelikle aktif ve pasif husumet yokluğu yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili Davalı … vekili ; müvekkili, dava konusu istasyonu ve işletme hakkını usul ve yasaya uygun şekilde devraldığını, davacı şirket ile diğer davalı şirket arasındaki iç ilişki, müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda: Dava konusu istasyonun ve istasyonuna bağlı ilintili…. tarafından kullanıldığı, … …. … Başkanlığına yazılan müzekkere cevabında da aynı şekilde söz konusu yerin …….adına çalışma ruhsatı düzenlendiği tespit edildiği ayrıca söz konusu fiili kullanımın tarafların kabulünde bulunduğu, davalı tarafından dava konusu taşınmaz fiilen kullanılmadığı dava konusuz kalmış olmakla karar verilmesine yer olmadığına, …’un davaya davalı olarak eklenmiş ise de davalı ile arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı bu itibarla HMK. 125.maddesinin uygulanamayacağı, …’un davaya dahil edilemeyeceği söz konusu davalı hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı gerekçeleriyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verildiği, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; davalı şirket ile imzalamış olduğu … Sözleşmelerine istinaden davalı şirket istasyonda varlığını sürdürdüğünü, taraflar arasındaki sözleşmelerin davalı tarafça feshi ile birlikte davalının istasyonda varlığını sürdürebilmesini sağlayacak bir gerekçesi ve hukuken haklı bir nedeni kalmamış olup davalı tarafın, dava tarihinde fuzuli şagil olduğunu, Huzurdaki işbu davanın tarihinde, istasyon davalı … … şirketi tarafından kullanılmakta ve davalı taraf ayrıca işbu istasyonda başka bir dağıtım firmasının mallarının satışını yapmaktaydı. Ancak tarafımızca dava devam ederken, …. internet sitesi üzerinden, istasyonun işleticisinin değiştiği bilgisine ulaşıldığını, dava konusu istasyon hâlihazırda … Ünvanı “…” olan kişi tarafından, …. numaralı … Lisansı ile işletilmekte ve işbu şahıs tarafından, ……. isimli dağıtım firmasının mallarının satışı yapıldığını, anılan kişinin davaya dahil edildiğini, tapu siline şerh edilen kişisel hakkın üçüncü kişilere karşı ileri sürülebileceğini, kabul şekli itibariyle de nispi vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulü ile, davalı fuzuli şagilin, dava konusu Ankara İli, …. kayıtlı bulunan müvekkil şirket lehine kira şerhi tesis edilmiş ve müvekkilin hak sahibi olduğu taşınmaza ve üzerindeki akaryakıt istasyonuna vaki haksız ve hukuka aykırı müdahalesinin men’ine ve taşınmazın ve istasyonun müvekkile teslimine, vekâlet ücretinin nispi olarak hesaplanmasına ve davacı lehine nispi vekâlet ücreti takdirine, karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; dava konusu taşınmazda davacı sağlayıcı yararına tapuya şerh edilerek tesis edilen kira hakkının taraflar arasındaki … ilişkisi sona erdiğinde sona erip ermeyeceği davalı mülkiyet sahibinden kişisel hakka dayalı meni müdahale talep edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki … sözleşmesi ile ek sözleşmeye istinaden davacı yanın tasarrufunda olan taşınmaz ile ilgili olarak, davalının haksız el atmasının önlenmesi ile teslimine ilişkindir.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava dışı …. da kayıtlı bulunan istasyonun ile davacının, 10.03.2017 tarihli bir Kira Sözleşmesi imzalamış ve söz konusu istasyon 10.04.2017 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle davacı tarafından kiralandığı ve kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, davacının dava konusu istasyonda 30.03.2022 tarihine kadar davalı şirketin … olarak akaryakıt, madeni yağ ve oto gaz ürünlerini satmak üzere istasyon işletmesi hususunda anlaştıkları çekişmesiz olup yargılama sırasında davalının kiracılık sıfatı sona ererek, dava konusu istasyonun ve istasyonuna bağlı ilintili…” tarafından kullanıldığı, anılan kişinin dava konusu istasyonun ve istasyona bağlı ilintili … Başkanlığına yazılan müzekkere cevabında da aynı şekilde davaya konu yerin dava dışı ….. adına çalışma ruhsatı düzenlendiği tespit edilmiş ayrıca söz konusu fiili kullanım tarafların da kabulündedir.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur.
Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usuli işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, “dava konusunun devri” kenar başlığı altında; “Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a)İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olurlar.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
O halde, kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan anılan yasal düzenlemeler karşısında, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkının hatırlatılması, bu yöndeki usuli eksikliğin giderilmesi ve sonucuna göre işlem yapılarak ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Öyle ise mahkemece HMK 125.madde doğrultusunda işlem yapılıp davacının talebi gözetilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin,… Karar sayılı ve 21/10/2020 tarihli kararının ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/(1).a. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
….