Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/369 E. 2023/706 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/369 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/706

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2020
ESAS-KARAR NO : 2016/828 E – 2020/572 K

DAVACI : …
VEKİLLERİ
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 21/03/2013 tarihli ve 06/06/2013 tarihli bayilik sözleşmeleri imzalanarak davalının müvekkili şirketin bayisi olarak çalışmaya başladığını, davalının müvekkili şirketten en son 16/09/2014 tarihinde mal alımı yaptığını bayilik sözleşmelerinin 23.maddesinde bayinin mücbir sebep dışında akaryakıt istasyonunda 24 saat kesintisiz şekilde akaryakıt ve türevleri satışını sürdürecek yeterli stok bulundurmamasının haklı fesih sayıldığını, davalının asgari mal alım taahhüdünü yerine getirmediğinden müvekkilince sözleşmenin 18/08/2016 tarihli ihtarname ile feshedildiğinden 77.942,61 USD taahhüt bedeli iade alacağının 01/07/2013 tarihinden, beyaz ürün taahhüdünün yerine getirilmemesinden kaynaklı şimdilik 10.000 USD ve madeni yağ taahhüdünün yerine getirilmemesinden kaynaklı şimdilik 1.000 USD alacağın, 19/08/2016 tarihinden, bayilik sözleşmesinin haklı fesih nedeniyle 110.000 USD cezai şartın 19/08/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, cezai şart miktarının fahiş olduğunu, davacının istasyonun devri konusunda yavaş hareket ettiğini, protokolün 10.maddesine göre anlaşmalı fesih durumunda protokolün tek taraflı feshine ilişkin hükümlerin uygulanamayacağını savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davacı taahhüt ettiği beyaz ürün ve madeni yağı almadığından asgari mal alım taahhüdünü ihlal etmiş olup, bu nedenle davacının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, sözleşmenin haklı fesih nedeniyle oluşan taahhüt bedeli iade alacağı, cezai şartı, asgari mal alım taahhüdünün gerçekleşmemesinden kaynaklanan alacağı isteyebileceği, ek rapor da belirtildiği gibi taraflar arasındaki sözleşme beş yıl süreli olup, davalı tarafından ise bu sözleşmenin 18/08/2016 tarihinde feshedildiği, davalıya 295.000 USD taahhüt bedeli ödemesi yapıldığı, sözleşmenin fesih tarihi gözönünde bulundurulduğunda 655 kalan gün için davacı taahhüt bedelinin iadesini isteyebileceği, bunun da 105.876,71 USD olduğu, davacının 202.637 USD teminat mektubunu nakde çevirdiği, ayrıca 909,39 USD davalının cari hesaptan alacağı olduğu, bu duruma göre davacının davalıdan tahsil etmiş olduğu fazla tutar 97.669,68 USD olduğundan taahhüt bedelinden kaynaklı alacağı olmadığı, davacı sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinden 110.000 USD cezai şart isteyebileceği, bundan davalı alacağının düşürülmesi sonucunda davacının isteyebileceği cezai şartın 12.330,32 USD olduğu, bilirkişiden alınan rapora göre de davacının akaryakıt alım taahhüdü ihlalinden kaynaklanan alacağı talep ettiği 10.000 USD’den, madeni yağ taahhüdü ihlalinden kaynaklanan alacağı ise 1.000 USD’den fazladır. İhtarnamede verilen süre gözönünde bulundurulduğunda davalı 23/08/2016 tarihinde temerrüde düşmüş olup, 3095 sayılı yasaya göre temerrüt tarihinden itibaren davacının faiz isteyebileceği, toplanan delillere göre taraflar arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle haklı olarak feshedildiği, davacının taahhüd bedeli olarak yaptığı ödemeyi fesih tarihine kadarki sürenin düşürülmesi sonucu kalan süre ile ilgili taahhüd bedeli ile cezai şartı, taahhüd ihlalinden kaynaklanan alacağını talebe bağlı kalarak isteyebileceği belirtilerek;
-Davanın kısmen kabulüne, Cezai şarttan kaynaklanan 12.330,32 USD, akaryakıt alım taahhüdünün ihlalinden kaynaklanan 10.000 USD, madeni yağ taahhüt ihlalinden kaynaklanan 1.000 USD’nin 23/08/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Yerel Mahkemenin yatırım bedelinin iadesi yönünde yapmış olduğu hukuki değerlendirmeye katıldığı, ancak feshin haklı olduğu, cezai şart, asgari mal alım taahhüdünün gerçekleşmemesinden kaynaklanan alacağın istenebileceği yönündeki tespitlere katılmadıkları ve mahkeme kararına karşı bu yönleriyle istinaf yoluna başvurduğu, müvekkii şirketin bir müddet faaliyetine devam ettikten sonra hem istasyonda sözleşme ile hüküm altına alınan satışların yapılmasının imkansız olduğunu, hem de davacı tarafın ton başına talep etmiş olduğu cezai şart miktarının çok fahiş olduğunu tespit etmiş ve davacının bilgisi dahilinde, sözleşme şartlarını revize etmek veya istasyonu üçüncü bir kişiye devretmek için faaliyetine ara vermiş, davacı ile de devir görüşmelerine başlamış olduğu, davacı tarafın müvekkili şirkete 17.12.2015 tarihli ihtarnameyi tebliğ ederek müvekkil şirketi ifaya davet ettiği, bunun üzerine müvekkili şirketin davacıya Ankara 63. Noterliğinin 20.01.2016 tarihli ihtarnamesi ile cevap verdiği, davacı tarafın bilgisi dahilinde devir görüşmelerinin yapıldığı, bu nedenle istasyonda satış yapılmadığını açıkça belirttiği, davacı tarafın devir ve anlaşma görüşmeleri devam ettiği için bu ihtara cevap verme ihtiyacı bile duymadığı, müvekkili şirket ile devir anlaşması görüşmeleri yaparken müvekkili şirkete el konulması üzerine davacı 18.08.2016 tarihinde bayilik sözleşmesini feshettiği, halbuki tarafların protokolü anlaşmalı olarak feshetme görüşmeleri yaptığı ve protokolün “Protokolün Anlaşmalı Feshi” başlıklı 10. maddesinde açıkça anlaşmalı fesih durumunda , “Protokolün Tek Taraflı Feshinin Sonuçları” başlıklı madde hükümlerinin uygulanmayacağının hüküm altına alındığı, bu durumda sözleşmenin davacı tarafından haklı feshedildiği sonucuna varılarak müvekkilin cezai şart ödemesi gerektiği şeklinde hüküm kurulmasının yasal olmadığı, ayrıca eksik satılan tonaj nedeniyle müvekkil şirketin cezai şart ödemesinin gerektiği yönündeki hüküm de yasal dayanaktan yoksun olduğu, davacı tarafın satılmayan ürün için ton başına 105 USD cezai şart istemesinin kötüniyetli olduğu, aynı durum madeni yağ için de geçerli olduğu, davacı tarafın haksız ve fahiş cezai şartlarla zenginleşmeye çalıştığı bildirilmiştir.
2-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Taahhüt bedeli iade alacağının davalının taahhüdünün gerçekleşmeyen kısmına karşılık gelen tutarının hesaplanması yöntemiyle belirlenmesi gerekirken, bunun yerine kıstelyevm yönteminin kullanılmasının hatalı olduğu, taraflar arasındaki 21.03.2013 tarihli Protokolün “Taahhüt bedeli” başlığı altındaki 6.2.5.1. maddesinde “…; satış taahhüdü karşılığında 250.000 USD + KDV bedelini Bayiye ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı, Müvekkili … tarafından, bahse konu sözleşme hükmü uyarınca davalının satış taahhüdü karşılığında ödemeyi üstlendiği 250.000 USD + KDV olmak üzere toplam 295.000 USD taahhüt bedelini davalıya ödediği hususunda bir ihtilaf olmadığı, Protokolün 6.2.5.1. maddesinde; “taahhüt bedelinin” davalının satış taahhüdü karşılığı ödendiği belirtildiğine göre, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin son bulmasının ardından, söz konusu taahhüt bedelinin, “taahhüdün gerçekleşmeme oranına karşılık gelen kısmının” sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı tarafından iadesi gerektiği, davalı, bayilik süresince 10.000 m3 akaryakıt ve türevlerini …’den satın almayı taahhüt etmiş olmasına karşılık ancak bayilik ilişkisinin başlangıcından bu yana geçen sürede söz konusu satış taahhüdünün yalnızca 458 m3’lük kısmını gerçekleştirebildiği, buna göre davalının gerçekleşmeyen satış taahhüdü 9.542 m3 olduğu, böylece iadeye konu ana tutarın 295.000 USD x (9.542 m3/10.000 m3 ) = 281.489 USD olduğu, ne var ki Yerel Mahkeme, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi süresinin 5 yıl olduğu, sözleşmenin müvekkili … tarafından 18.08.2016 tarihinde feshedildiği, fesih tarihine göre sözleşmenin ifa edilemeyen süresinin 655 gün olduğundan, …’nin ancak bu kalan süreye isabet eden Taahhüt Bedelinin iadesini talep edebileceğini belirterek baştan sona hatalı şekilde bir kıstelyevm hesaplaması yaptığı, ayrıca bu şekildeki hatalı hesaplamaya dayalı olarak Yerel Mahkemenin paraya çevrilen 202.637,- USD tutarındaki banka teminat mektupları ile davalının cari hesap alacağı olan 2.048,49 TL’nin karşılığı 909,39 USD’nin toplamı olan 203.546,39 USD’yi; 289.489,- USD’den değil de hatalı surette hesaplanan 105.876,71 USD’den mahsup etmesi, böylece iadesi gereken bir Taahhüt Bedelinin kalmaması neticesinde, buradan artan tutarı da Yerel Mahkeme’nin de kabulünde olan 110.000,- USD tutarındaki haklı feshe dayalı cezai şarttan mahsup etmek suretiyle 12.330,32 USD cezai şarta hükmetmesinin hatalı olduğu, davalının alım taahhüdünün eksik ifasından kaynaklı cezai şart istemleri bakımından, “fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutulmuş” olmasına rağmen kararda bu hakkının korunmadığı, kararın hüküm fıkrasında işletilecek faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının alacağının kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında 21.03.2013 tarihli “İstasyonlu Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” düzenlenmiştir. Sözleşmenin konusu; akaryakıt ve türevlerinin, münhasıran davacı şirketten alınması hususunu içermektedir.
6.2.5.1….; satış taahhüdü karşılığında 250.000 USD +KDV bedelini bayiye ödemeyi kabul ve taahhüt eder.
6.2.5.2. 2 taksit halinde taahhüt bedelinin ödeneceği belirtilmiştir .
Protokolün tek taraflı feshinin sonuçlarının düzenlendiği 9. maddede; protokol ve sözleşmenin … tarafından tek taraflı fesih halinde …’nin uğrayacağı kar mahrumiyeti dahil sair zarar ve ziyanın tazminini talep etme hakkı saklı olmak üzere bayi;9.1. ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden 110.000 USD karşılığı Türk lirasını cezai şart olarak … ye öder.
9.2.Satın aldığı akaryakıt ve türevlerinden dolayı …’ye borcunun olması durumunda bu borcunu ticari faizi ve tüm masrafları ile birlikte …’ye öder.
9.3.6 .1.5.4.ve alt maddeleri doğrultusunda … hesap edeceği cezai şart tutarını Amerikan doları olarak ve/ veya …’nin talep ettiği günün TCMB döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığını öder.
9.4. …’nin; … uhdesindeki veya akaryakıt istasyonundaki bayiye ait hak ve mallar üzerinde hapis hakkını kullanmasını kabul eder.
Taraflar arasında 21.03.2013 tarihli “İstasyonlu Akaryakıt Bayilik protokolü” düzenlenmiştir. Protokolün konusu; sözleşmeyle ilgili olarak tamamlayıcı nitelikte bir kısım ek yükümlülük, hak ve taahhütler tesis edilmesi hususunu içerdiği; 6.1.2.1. Protokolün feshinden kaynaklanan cezai şart teminatı; Bayi sözleşmenin imzalanmasından önce 100.000TL asgari 5 yıl veya sözleşme süresince her yıl yenilenmek üzere 1 yıl süreli ve kesin…BTM yi kabul ve taahhüt eder.
6.1.2.2.maddesinde; Satış Taahhüdünden Kaynaklanan Cezai Şartın Teminatı; 450.000TL tutarlı teminat vermiştir.
6.1.5.4.2. Bayi protokol süresince parekende satış olmak üzere 10.000 m3 akaryakıt ve türevlerini … den satın almayı kabul ve taahhüt eder….
6.1.5.4.3. Bayi her ne sebeple olursa olsun sözleşme süresinin sonunda veya fesih tarihinde nu satış taahhüdünü yerine getirmediği taktirde taahhüt ettiği halde parekende satış fiyatından … den satın almadığı beher m3 akaryakıt ve türevleri için 105 USD tutarında cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder.
6.1.5.4.5. Bayinin parekende satış taahhüdünü tamamlayamaması durumunda taahhüt dışı satış fiyetıyle yapabilecek olduğu akaryakıt ve türevleri alım miktarı yapabilecek olduğu LPG alım miktarı ve yapabilecek olduğu diğer akaryakıt ve türevleri alım miktarı yapabilecek olduğu LPG alım miktarı ve yapabilecek olduğu diğer akaryakıt türevleri alım miktarları … nin belirleyeceği oranda parekende satış taahhüdüne sayılır.
Taraflar arasında düzenlenen 06.06.2013 tarihli ve 5 yıl süreli “Bayilik Sözleşmesi”nde de sözleşmenin konusu; akaryakıt ve türevlerinin, münhasıran davacı şirketten alınması hususunu içerdiği, 8.maddesinde bayi, …’den alacağı akaryakıt ve türevleri miktarı için satış taahhüdünde bulunabilir. Bayinin satış taahhüdünde bulunması halinde taahhüdünü gerçekleştirememesi tek taraflı ve haklı fesih sebebi teşkil eder.Bu durumda bayi, fesih sonuçlarını ve sair yaptırımların … tarafından uygulanabileceğini kabul eder.
Sözleşmenin feshinin sonuçları ve sair yaptırımlar başlıklı 24.maddede; Bayi sözleşmenin tek taraflı olarak hiçbir ihtar ve hüküm istihsaline gerek kalmaksızın … tarafından derhal feshedilebileceğini kabul eder.Fesih hallerinde bayi, sözleşmeden doğan borçları ile doğacak her türlü borçlarının muacceliyet kesbedeceğini peşinen kabul eder. Bu durumda bayi ; … nin uğrayacağı kar mahrumiyeti dahil sair zarar ve ziyanı tazmin eder…110.000USD cezai şartı … ye öder…Satın aldığı ürünlerden dolayı … ye olan her türlü borçarı muaccel hale gelir. Asgari ürün alım taahhüdünün sözleşmenin feshine kadar geçen süreye karşılık gelen kısmından doğan cezai şart borcunu öder… Peşin satış destek priminin sözleşmenin feshi nedeniyle artık geçerli olmayacak sözleşme süresine karşılık gelen kısmını …’den aldığı günden itibaren ödeme tarihine kadar geçecek sürede işleyecek ticari faizi ve tüm masraflarıyla birlikte … ye öder.
… şirketi tarafından davalı şirkete 17.12.2015 tarihli gönderilen ihtarnamede aralarında imzalanan 21.03.2013 tarihli protokol ve 06.06.2013 tarihli bayilik sözleşmesine dayalı olarak davalının bayilik yaptığını, taahhüt ettiği miktarlar belirtilerek yükümlülüklerini 5 iş günü içerisinde yerine getirmesini aksi halde 06.06.2013 tarihli sözleşmenin 23. ve 24. maddesi gereğince tek taraflı fesih hakkını kullanacağını bildirmiştir.
Ankara 63. Noterliğinden gönderilen 18.08.2016 tarih ve 29296 yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmeler ve bayilik ilişkisi feshedilmiştir.
… Şirketi tarafından ….Şti.ye gönderilen ihtarname ile davalıya; ihtarnamenin taraflarına tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde; 21.03.2013 tarihli Protokol’ün 6.2.5. maddesinde yazılı olduğu şekilde “satış taahhüdü karşılığında” ödenmiş bulunan 250.000 USD + KDV tutarındaki Taahhüt Bedelinin, “satış taahhüdünün gerçekleşmeyen kısmına karşılık gelen” tutarını iade etmesi; Sözleşmelerin haklı nedenle feshi sebebiyle oluşan 110.000 USD’lik cezai şart borcunu ödemesi, gerçekleşmeyen beyaz ürün ve madeni yağ satış taahhüdünden kaynaklanan cezai şart borcunu ödemesi ihtar edilmiştir.19.08.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Davalı … Şirketi tarafından … Şirketine 22.03.2013 tarihli 5 yıllık mal alım taahhüt bedeli KDV dahil 147.500USD tutarlı düzenlenmiştir.

Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davalı şirket defterinde yapılan incelemede davalı şirketin 2014 yılı ticari defter kayıtlarına istinaden, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı en son 30.09.2014 tarihli kayıt işleminin olduğu görülmüş olup, 30.09.2014 tarihli 1.281.389,11TL tutarındaki davacının alacak bakiyesinin yine 30.09.2014 tarihli 468 yevmiye nolu kayıt ile nakit ödeme işlemi yapılarak bakiyenin sıfırlanarak kapatıldığı; diğer raporda da 77.942.61 USD teminat bedeli alacağının olduğu, bu alacağın, 01.07.2013 ödeme tarihinden itibaren, 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca, kamu bankalarının USD mevduatına 1 yıl üzerinden ödediği en yüksek faizi ile birlikte tahsili gerektiği,
110.000 USD haklı feshe dayalı cezai şart alacağının olduğu, bu alacağın, 19.08.2016 temerrüt tarihinden itibaren, 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca, kamu bankalarının USD mevduatına 1 yıl üzerinden ödediği en yüksek faizi ile birlikte tahsili gerektiği ,
1.001.910 USD eksik akaryakıt alımından kaynaklı cezai şart alacağının olduğu, davacı şimdilik 10.000 USD’ nin tahsilini talep ettiği, bu alacağın, 19.08.2016 temerrüt tarihinden itibaren, 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca, kamu bankalarının USD mevduatına 1 yıl üzerinden ödediği en yüksek faizi ile birlikte tahsili gerektiği, 9.030.72 USD eksik madeni yağ alımından kaynaklı cezai şart alacağının olduğu, davacının şimdilik 1.000 USD nin tahsilini talep ettiği, bu alacağın, 19.08.2016 temerrüt tarihinden itibaren, 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca, kamu bankalarının USD mevduatına 1 yıl üzerinden ödediği en yüksek faizi ile birlikte tahsili gerektiği bildirilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının istinaf itirazı yönünden; sözleşmenin 24.maddesinde peşin satış destek priminin sözleşmenin feshi nedeniyle artık geçerli olmayacak sözleşme süresine karşılık gelen kısmını …’den aldığı günden itibaren ödeme tarihine kadar geçecek sürede işleyecek ticari faizi ve tüm masraflarıyla birlikte …’ ye ödeyeceğinin düzenlenmiş olmasına ve asgari alım taahhüt bedelinin buna uygun belirlenmesine; davalı yanın istinaf itirazı yönünden cezai şart tutarlarının bilirkişi raporunda fazla belirlenmiş ise de bu davadaki talep tutarları gözetildiğinde her halikarda davacı yanın bu miktarları alacağına ve Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.956,39 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.240,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.716,39‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,

4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 12/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”