Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/368 E. 2021/1664 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
ESAS NO …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, tarafların kardeş olduklarını, davacı ve 8 kardeşi arasında annelerinden miras yoluyla kalan tarlanın eşit şekilde hisseli tapu çıkarılarak pay edildiğini, davalı …’ın ortaklığın giderilmesi için 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davalının davacıya hisseleri ile ilgili olarak noterden karşılıklı satış vekaletnamesi vermeyi teklif ettiğini, hissesini onun adına satabileceğini söylediğini, birlikte notere gittiklerini ve davalının 16.000,00 TL verdiğini, hissenin satışına ilişkin vekaletnameyi davalıya verdiğini, ancak davalının kendi hissesi ile ilgili vekaleti vermediğini, kardeşi olduğu ve güvendiği için davalı tarafından kendisine sunulan senedi davacının boş olarak imzaladığını, davalının davacıya bir emlakçı ile 66.000,00 TL’ye anlaştığını, akşam mesai bitimine kadar geri kalan parayı getirip vereceğini söylediğini, ancak kalan parayı getirmediğini, telefonla arayıp sorduğunda emlakçının parayı vermediğini almaktan vazgeçtiğini söylediğini, bunun üzerine davalıdan senetlerini geri vermesini, birbirlerini azletmelerini söylediğini, ancak davalının ortaklığın giderilmesi davasının sonucunu beklemesini söyleyerek davacıyı oyaladığını, ısrar edince de senedi 66.000,00 TL olarak doldurup icraya vereceğini söylediğini, davalıya ulaşamadığını, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, davalının boş senedi doldurarak Ankara 2. İcra Müdürlüğünün… esas numaralı dosyası ile icraya koyduğunu ileri sürerek, icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile davalı elinde bulunan senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı, davacı ile aralarında yapılan sözleşme gereği 66.000,00 TL’ye… sayılı taşınmazı satın aldığını, bu taşınmaz ile ilgili olarak davacının ıslak imzası olan sözleşme gereği noterden vekalet verileceğini ve o an tüm alacağın ödeneceği ve karşılık olarak da kendisine satış vekaleti vereceğinin kararlaştırıldığını, davacının 66.000,00 TL’lik senedi rızası ve bilgisi dahilinde verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, tarafların tacir sıfatı bulunmadığı gibi, taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanmayıp temel ilişki, sözleşme ilişkisi (tarafların iddia ve savunmalarına göre satım ve vekalet akdi) olduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek görev yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili; Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, davacının takip konusu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı yönüyle şikayette bulunduğu, Ankara 1. icra Hukuk Mahkemesi’nin 08.12.2016 tarihli kararı ile davanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi tarafından da takip konusu senetteki tanzim yerinin bulunmaması nedeniyle mahkeme kararı kaldırılarak davacı borçlu hakkında başlatılan icra takibinin iptaline istinaf incelemesi sonucunda karar verildiği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi ise takibin dayanağı olan kambiyo senedinin senet altındaki imzanın borçlu tarafından kabul edilmiş olduğu, İİk 170 madde gereğince takibin dayanağı olan senedin kambiyo vasfının olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilemeyeceği hususunun belirlendiği daha sonra Ankara BAM 19. Hukuk Dairesince de takip konusu senedin kambiyo senedi olmadığına dair itirazının reddedildiği Bu karar temyiz edilmediğinden kesinleştiğini, buna göre Davacı tarafın daha önce verilmiş olan görevsizlik ve dava konusu kambiyo senedi hakkında verilen kararlara itiraz etmediği, mahkemece bu kararlar gözetilmeden hüküm kurulduğu, davaya bakmaya Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Öncelikle mahkemenin davaya bakmaya görevli olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 2. İcra Müdürlüğünün ….esas numaralı dosyasında; … tarafından… aleyhine 04.10.2016 tarihli 66.000 TL miktarlı senede dayalı olarak bu tutarda 13.10 2016 tarihinde kambiyo takibi başlatıldığı; takibe dayanak senedin incelenmesinde düzenleme tarihinin 30. 09. 2016, vade tarihinin 04. 10. 2016 olduğu lehtarın … borçlunun ise… olduğu, ihdas nedeninin nakten yazıldığı, keşideci adresinin bulunmadığı, keşide yerinin olmadığı anlaşılmıştır.
Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 08. 12. 2016 tarih,…. karar sayılı kararında; davacı … … tarafından davalı … aleyhine Ankara 2. İcra Dairesinin….. esas sayılı icra takip dosyasında 30.09.2016 tanzim tarihli 04. 10.2016 vade tarihli keşidecisi Davacı borçlu lehtarı Davalı alacaklı olan 66.000 TL meblağlı senede dayanıldığı, senedin keşide yerinde il, ilçe, belde köy adı yazılmadığından senedin kambiyo vasfını taşımadığı, ancak davacının dava dilekçesi ve duruşmalardaki beyanı gibi davalıya bu senetten dolayı sadece 16.000 TL borcu olduğunu kabul ettiği,İİK nin 173/a. maddesi gereğince borcun kısmen kabulü sebebiyle resen kambiyo şikayeti söz konusu olmayıp itirazların incelendiği davacının İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle borçlu olmadığını ispat edemediği İcra Hukuk Mahkemesi’nin dar yetkili olup bu davada tanık dinlemeyeceği, yemin yapılamayacağı, ticari defter ve belgelerin incelenemeyeceği, internet mesajlarının da 169/a maddesi anlamında yazılı imzalı belge olmadığından mahkemeyi bağlayıcı olmadığı davacının genel mahkemede dava açabileceği bildirilerek davası reddedilmiştir. Kararın istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi de 27.09.2017 tarih, …..Sayılı kararı ile İİK 170 /a maddesi hükmünün resen gözetilerek takibe konu senetteki tanzim yerinin bulunmaması nedeniyle davacı borçlu hakkında başlatılan icra takibinin iptali gerektiğinden kararın kaldırılarak takibin iptaline dair yeniden esas hakkında hüküm kurmuştur.
Kararın temyizi üzerine ise Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 21.11.2018 tarihli…. sayılı ilamı ile ; “İİK’nun 170/a-son maddesinde; “Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü yer almaktadır.Somut olayda, borçlunun, 18.10.2016 tarihli dava dilekçesinde; takip dayanağı seneti imzalı olarak alacaklıya teslim ettiğini ve alacaklıdan 4000 USD aldığı, hatta takip dayanağı senet iade edilirse anılan parayı da iade etmek için elinde tuttuğu, 08.12.2016 tarihli karar celsesinde ise takip dayanağı senet imzasını noterde attığını ve alacaklıdan 16.000 TL aldığını kabul ettiği görülmektedir. Haliyle anılan beyanlar değerlendirildiğinde, İİK’nun 170/a-son maddesi uyarınca şikayet konusu borç ve takip dayanağı senet altındaki imza, borçlu tarafça kabul edilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilemez…” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının isabetli olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi de 21.02.2019 tarihli kararı ile Yargıtay ilamı gibi istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
… 08.11.2016 tarihinde Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde eldeki davayı açarak menfi tespit isteminde bulunmuş mahkemece 19.11.2019 tarih…. Sayılı kararla kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu olmadığının tespiti istediğinden Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın usulden reddine karar vermiş karar istinaf edilmeksizin 08.09. 2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Davaya konu bono da keşide yeri bulunmamaktadır.Ne var ki Ankara BAM 19.HD nin takibi iptaline dair karar Yargıtay 12.HD tarafından takip dayanağı senet altındaki imzanın, borçlu tarafça kabul edilmiş olup, aynı maddenin (İİK’nun 170) ikinci fıkrası gereğince, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilemeyeceği kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Dava kambiyo senetlerinden olan bonoya dayalı, bononun teminat olduğu iddiasında bulunulması nedeniyle kıymetli evraka ilişkin hükümlerin irdeleneceği menfi tespit istemine ilişkin olup, kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanununda düzenlenen, TTK 4. madde gereği mutlak ticari davalardandır. Davanın açıldığı tarih itibariyle ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan ve ayrı bir ticaret mahkemesi bulunduğundan davaya ticaret mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden, mahkemece görevli olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile HMK’nin 353/1.a.3. maddesi gereğince kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemes…..Karar sayılı 18/11/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-…nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).c. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 22/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.