Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/365 E. 2021/1250 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
ESAS-KARAR NO :…
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, iş bu davanın 27/03/2012 tarihinde açıldığı, davacı şirketin fesihine 01/12/2015 tarihinde karar verildiği, dava konusu alacağın 15/01/2013 tarihinde temlik edildiği, 15/01/2013 tarihi ile 23/01/2020 tarihleri arasında hak sahibi olmayan davacı şirketin yargılamaya katıldığı, ancak mahkemece durumdan haberdar olunmadığından dava dosyasının işlemden kaldırılmadığı, davacının bu durumdan mahkemeyi haberdar etmemesinin lehine sonuç doğuramayacağı ve alacağın bilahare temlik edilmiş olması da lehe değerlendirilemeyeceği belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Müvekkili şirketin dava tarihinden günümüze kadar halen faaliyetlerine sürdüren bir şirket olduğu, mahkemece verilen kararın yerinde olmadığı, ayrıca alacağın temlik edildiği, temlik eden tarafından dosya kapsamına vekaletname ile temlik belgesinin de sunulduğu,
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Davacı yanın faaliyetlerinin sona erdiği, bu sebeple teminat yatırılmaksızın yargılamaya devam edilmesinin yerinde olmadığı, mahkemece taraf teşkilinin usulüne uygun yapılmadığı gibi, dosya kapsamına ibraz edilen temliknameye de itibar edilemeyeceği, müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığı, müvekkilinin iflas ettiği, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde, ayrıca kötüniyet tazminatına karar verilmediği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık davanın açılmamış sayılması şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne, ikinci fıkrasında, “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmüne, 4. fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükmüne ve 5. fıkrada da “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren hallerden birinin varlığını (gerçekleştiğini) tespit eden mahkeme, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Mahkeme bu konuda karar vermemiş olsa bile, yukarıda belirtilen dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren hallerden birinin gerçekleştiği anda, dosya işlemden kaldırılmış sayılır. Mesela iki tarafın da gelmediği veya taraflardan birinin gelip de davayı takip etmeyeceğini bildirdiği oturum tarihi, dosyanın işlemden kaldırılmış olduğu tarihtir. Mahkemenin dosyanın işlemden kaldırılmasına daha sonra karar vermiş veya işlemden kaldırma kararını daha sonra yazmış olması, dosyanın işlemden kaldırılması tarihi olarak kabul edilemez.
Somut olaya gelince davalı yanca davacının hukuken tüzelkişiliğinin feshedildiği iddia edilmiş, davacı tarafından ise tüzelkişiliğinin varlığının devam ettiği ifade edilmiştir. Yargılama sırasında davalı yanca davayı takip etmediğine ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi ayrıca davalı vekil ile temsil edilmiş olup duruşmalara katılmıştır. Bir başka ifade ile davalı yanca davanın takip edildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece; işlemden kaldırma ve davanın açılmamış sayılması kararı verilebilmesi için şartların bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre tarafların diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi,…Karar sayılı ve 24/09/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde taraflara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 02/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

..