Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/363 E. 2023/1495 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/363 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1495

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/611 E – 2020/765 K

ASIL DAVADA
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 07/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı … vekili, iptal edilen sipariş nedeni ile verilen ve iade edilmesi gereken teminat mektubunun iade edilmediğini belirtip, teminat mektubunun kendilerine iadesine karar verilmesini istemiş, teminat mektubu paraya çevrildiği için de davanın teminat mektubu bedeli ile sınırlı olarak istirdat talebi olarak yürütülmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı … vekili, aralarındaki bayilik ilişkisinden kaynaklanan alacakları bayileri tarafından ödenmediği gibi temlik edilen alacaklardan da tahsilat yapamadıklarını, alacaklarının tahsilini sağlamak amacı ile başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı … Şirketi vekili, iadesi istenilen teminat mektubunun davacının iddiasının aksine iptal edilen sipariş için değil, tüm ticari ilişki nedeni ile ortaya çıkan cari hesap borcu için davacı … tarafından verildiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … vekili, davacıya olan cari hesap borçlarının ödenmesi amacı ile 100.Yıl Üniversitesinden olan alacaklarının bir kısmını davacıya temlik ettikleri için davacıya borçlarının kalmadığını, 100.Yıl Üniversitesinin davacı … Şirketine ödeme yapmamasının kendilerinden talepte bulunma hakkı vermediğini belirtip, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece asıl dava yönünden; davacı … davalı … Şirketinin bölge bayisi olup, davalı … Şirketi tarafından üretilen malzemeler talep edenlere davacı … aracılığı ile pazarlandığı, taraflar arasındaki ticari ilişki bu şekilde devam etmekte iken davalı … şirketi cari hesabı kat edip ödeme yapılmasını istemesi üzerine … Şirketinin iddiasına göre 100.Yıl Üniversitesinin 01/06/2018 tarihli 60.250,21 TL bedelli ürün talebinin … Şirketine iletildiği, … Şirketinin bu siparişin teminatı olmak üzere 60.000,00 TL bedelli teminat mektubu verilmesini istemiş, bu talep üzerine sadece bu son siparişin teminatı olmak üzere … şubesinden temin edilen 60.000,00 TL bedelli teminat mektubunun … Şirketine teslim edildiği, davacı … vekilinin bu davanın konusunu oluşturan 60.000,00 TL bedelli teminat mektubunun 100.Yıl Üniversitesinin 01/06/2018 tarihli 60.250,21 TL bedelli olup sonradan iptal edilen sipariş nedeni ile verildiğini, sipariş iptal edildiği için teminat mektubunun konusuz kaldığını belirtip iade edilmesini istemekte iken, davalı … şirketi vekili ise, teminat mektubunun iptal edilen sipariş için ve bu siparişe özgü olarak verilmediğini, teminat mektubunun iptal edilen siparişten önce gerçekleşen ticari ilişki sonucu oluşan cari hesap alacaklarına karşılık verildiğini savunduğu, asıl davada davacı taraf ticari kayıtlarının incelenmesi için yazılacak talimat ve bilirkişi ücretlerini ödemediği gibi davanın karşı tarafında giderleri ödemediği için davacı …’ in defterlerinin incelenip, bilirkişi raporu alınmasının mümkün olmadığı, teminat mektubu temin edilip incelendiğinde, teminat mektubunun tarafların iptal edildiği konusunda anlaştıkları 100.Yıl Üniversitesinin 01/06/2018 tarihli 60.250,21 TL bedelli siparişi için verildiği konusunda her hangi bir kayıt olmadığı gibi, tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında da teminat mektubunun iptal edilen sipariş nedeni ile verildiğine ilişkin bilgiye rastlanmamış olması karşısında, teminat mektubunun iptal edilen sipariş için verildiğinin davacı … tarafından kanıtlanamadığı, bu hali ile mektubun cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borç için … Şirketi tarafından … Şirketine verildiği, bu hali ile kanıtlanamayan Asıl Davanın Reddi Gerektiği;
Birleşen dava yönünden; bu ticari ilişki nedeni ile davalı borçlu davacı … Şirketinden alacaklı olduğu düşüncesinde olan davacı alacaklı tarafından Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2018/12436 Esas sayılı icra takibi başlatıldığı, icra takibi ile 150.571,25 TL asıl alacak ile 26.827,47 TL işlemiş faizden oluşan toplam 177.398,72 TL nin tahsili talep edildiği, ödeme emri 24/10/2018 tarihinde tebliğ edilen borçlu davalı … şirketinin 26/10/2018 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulduğu, davalı borçlu itirazında, Ankara İcra Müdürlükleri yetkisiz olup, Van İcra Müdürlüklerinin yetkili olduklarını, 100.Yıl Üniversitesinden olan alacaklarını davacıya temlik ettikleri için borçları da olmadığını, temlik edilen alacağın tahsil edilememesinin davacının sorunu olduğunu belirtip, borçları olmadığını ileri sürdüğü, itirazın iptali davası ise asıl alacak olan 150.571,25 TL asıl alacak ve 11.913,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 162.484,44 TL için açıldığı, asıl davada davacı birleşen davada davalı taraf ticari kayıtlarının incelenmesi için yazılacak talimat ve bilirkişi ücretlerini ödemediği gibi davanın karşı tarafında giderleri ödemediği için davacı …’in defterlerinin incelenip, bilirkişi raporu alınması mümkün olmadığı, birleşen davada davacı … şirketinin ticari defterleri incelenmek sureti ile hazırlanan 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporu alındığı, takip borçlusu davalı … aleyhine başlatılan icra takibinde cari hesap nedeni ile borçlu olmadıklarını ileri sürmediği, 100.Yıl Üniversitesinden olan alacaklarını temlik edip tüm borçlarını ödediklerini ileri sürdüğü gibi, dayanakları ile birlikte irdelenen … şirketi kayıtları ile davacı … Şirketinin icra takibinin başlatıldığı tarih itibarı ile davalı borçludan 150.571,25 TL alacaklı olduğu davacı alacaklının ticari defterleri ile kanıtlandığının kabul edildiği, davalı borçlu şirket davacı alacaklıya olan ve yukarıda miktarı belirlenen borcunu Van 100.Yıl Üniversitesinden olan alacaklarını temlik ederek ödediğini, bu nedenle hakkında icra takibi yapılamayacağını ileri sürdüğü, davalı borçlunun alacaklarını takip alacaklısına olan borçları nedeni ile temlik etmiş olmakla birlikte, icra takibinin başlatıldığı ve davanın açıldığı tarih itibarı ile gerek davalı borçlu tarafından gerekse 100.Yıl Üniversitesi tarafından temlik edilen alacak ile ilgili hiç bir ödeme yapmamış olmaları nedeni ile davacı alacaklının alacağının tahsili için icra takibi başlatmakta ve itiraz nedeni ile itirazın iptalini sağlamak için dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı borçlunun bir kısım alacaklarını takip alacaklısı davacıya temlik etmekle icra takibi ve dava tarihi itibarı ile ödeme yapılmamış olması nedeni ile borcundan kurtulduğunun kabul edilemeyeceği, davacı takip alacaklısının alacağı kesin vadeye bağlanmadığı gibi, icra takibinden önce ihtarname veya benzeri işlem ile borçlu temerrütü gerçekleştirilmediği için takip öncesi döneme ilişkin faiz istenemeyeceği, bu nedenle işlemiş faize yönelik davalı itirazının yerinde olduğu kabul edildiği, davacı alacağı taraf kayıtları ile belirlenebilir nitelikte ve likit olduğu gibi, borçlu itirazı ile alacaklının alacağına ulaşması geciktirildiği için hüküm altına alınan miktarın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsili gerektiği, davacı alacaklı takip öncesi döneme ilişkin faiz talep etme hakkına sahip olmamakla birlikte, kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığı için ret edilen miktar yönünden davalı yararına kötü niyet tazminatı isteme koşullarının oluşmadığı; icra takibi öncesi ve sonrasında davalı … Şirketinin alacağı için ödeme yapılmadığı gibi dava açılıncaya kadarda ödeme yapılmadığı, itirazın iptalini sağlamak için dava açıldıktan sonra temlik ve teminat mektubunun paraya çevrilmesi yolu ile borç için icra takibinin başlatıldığı 20/10/2018 ve itirazın iptali davasının açıldığı 03/12/2018 tarihinden sonra; 19/03/2019 tarihinde 25.332,67 TL, 21/03/2019 tarihinde 33.913,61 TL,25/10/2019 tarihinde 60.000,00 TL, 03/06/2020 tarihinde 31.324,97 TL ve 03/06/2020 tarihinde 41.774,00 TL olmak üzere toplam 192.345,25 TL’nin taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile icra takibinden kaynaklanan borç için ödeme olduğunun tespit edilmiş olup, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin itirazın iptali davası içerisinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu ödemelerin icra müdürlüğü tarafından nihai hesaplamanın yapıldığı sırada dikkate alınması gerektiği belirtilerek; Asıl davada davanın REDDİNE,
-Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE, Davalı …’nin Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2018/12436 esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 150.571,25 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren davacı asıl alacağına değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, Hüküm altına alınan 150.571,25 TL’nin %20’sine karşılık gelen 30.114,25 TL icra inkar tazminatının … Şirketi’nden alınıp davacıya ödenmesine, davacı alacağı kesin vadeyi içermediği gibi davalı taraf icra takibi öncesinde temerrüde düşürülmediği için takip öncesi döneme ilişkin faiz talep edilemeyeceğinden işlemiş faiz talebine yönelik davalı itirazının iptali isteminin reddine, İcra takibinin başlatıldığı 20/10/2018 ve itirazın iptali davasının açıldığı 03/12/2018 tarihinden sonra; 19/03/2019 tarihinde 25.332,67 TL, 21/03/2019 tarihinde 33.913,61 TL, 25/10/2019 tarihinde 60.000,00 TL, 03/06/2020 tarihinde 31.324,97 TL, 03/06/2020 tarihinde 41.774,00 TL, olmak üzere toplam 192.345,25 TL’nin taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle icra takibinden kaynaklanan borç için ödeme olduğunun tespitine, bu miktarın icra müdürlüğü tarafından takip dosyası borcu için yapılacak nihai hesaplamada dikkate alınmasına, fazla miktar yönünden davacı takip yapmakta haksız olmakla birlikte kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığı kanıtlanamadığı için davalının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı-karşılık davalı … vekili tarafından; İddiaları tekrarla davalı/karşılık davacının siparişler karşılığından müvekkili şirketten ya nakit aldığı ya da alacağını temellük ettiği, 2018 yılı Mart ayından itibaren kamu kurumları borçlarını ödememeye başladıklarından davalı kamudan olan alacağını alamayınca müvekkili şirketi icraya verdiği, davalı karşılık davacının temliknameleri iade etmediği, yargılama içinde temliknamelere konu alacakları da tahsil ettiği, davanın kabulü gerektiği asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Teminat mektubunun iadesi gerekip gerekmediği, birleşen davadaki alacağın kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, teminat mektubu iadesi, birleşen dava bayilik ilişkisine dayalı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı … vekili asıl davada davanın konusunu oluşturan 60.000,00 TL bedelli teminat mektubunun 100.Yıl Üniversitesinin 01/06/2018 tarihli 60.250,21 TL bedelli olup sonradan iptal edilen sipariş nedeni ile verildiğini, sipariş iptal edildiği için teminat mektubunun konusuz kaldığını belirtip iade edilmesini istediği; davalı … Şirketi vekili ise teminat mektubunun iptal edilen sipariş için ve bu siparişe özgü olarak verilmediğini, teminat mektubunun iptal edilen siparişten önce gerçekleşen ticari ilişki sonucu oluşan cari hesap alacaklarına karşılık verildiğini savunduğu görülmüştür.
Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2018/12436 Esas sayılı dosyası ile; alacaklı … Şirketi 22.10.2018 tarihinde borçlu-… Şirketi aleyhine ilamsız takip başlattığı, 150.571,25TL tutarındaki asıl alacak ile 26.827,47 TL tutarında işlemiş faiz alacağının tahsilini talep ettikleri, takibin dayanağının ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağı olduğu görülmüştür.
Borçlu … Şirketi 26.10.2018 havale tarihli takibe itiraz dilekçesinde: “Müvekkili şirket ile takip alacaklısı şirket arasında Cari Hesap Sözleşmesi ve Bayilik Sözleşmesinin bulunduğunu, Bayilik Sözleşmesinin 2. Sayfasının C bendi gereğince 50.000,00 TL üzerindeki faturalarda taraflar anlaşarak borç ve alacağı temlik edebileceklerini, bu çerçevede müvekkili firmanın 21.11.2017 tarihinde takip alacaklısı şirkete toplam 142.274,60 TL borcu bulunduğunu, müvekkili ile takip alacaklısı şirketin anlaşarak müvekkili şirketin bu borcuna karşılık yine Müvekkili şirketin Yüzüncü Yıl Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’nden olan alacağının 142.274,60 TL’lik kısmının takip alacaklısına temlik edildiğini, temlik sözleşmesinin Van 7. Noterliğinin 21.11.2017 günlü 22892 Yevmiye No. alacağın devri sözleşmesi ile yapıldığını, takip alacaklısının temlik sözleşmesinden sonra bir kısım alacağını Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’nden tahsil ettiğini, kalan kısmını da aynı kurumdan tahsil etmesi gerektiğini, temlik sözleşmesinden sonra müvekkili şirketin takip alacaklısı şirkete herhangi bir borcunun doğmadığını, müvekkili şirketin 21.11.2017 tarihinden sonra takip alacaklısı şirketten almış olduğu emtianın tamamının karşılığının ödendiğini, borcun temlikinin borcu sona erdiren nedenlerden biri olduğunu, müvekkili şirketin borcuna karşılık alacağını temlik ederek borcundan kurtulduğunu, takip alacaklısının temlik sözleşmesinden sonra takibi ancak Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü hakkında yapabileceğini, dolayısıyla müvekkilinin takip alacaklısına takip tarihi itibari ile hiçbir borcunun bulunmadığını, takibe konu 150.571,25 TL ana para ile işlemiş faizi olan 26.827,47 TL faizin tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini” bildirmiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında davalı-birleşen davacı tarafça girişilen takibe konu cari alacağın belirlenmesi yönünden alınan bilirkişi raporunda; davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle toplam 150.571,25 TL tutarındaki asıl alacağına mahsuben taraflar arasında akdedilen Temlik Sözleşmesi kapsamında Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörlüğünce 132.345,25 TL tutarında (yargılama sırasında) ödeme yapıldığı, 25.10.2019 tarihinde; davalı yan tarafından davacı yana verilen …Şubesine ait 23.07.2017 tarihli ve … No.lu 60.000,00 TL’lik teminat mektubunun nakde çevrilerek davalı yanın cari hesabına mahsup edildiği, Mahkeme kararında bu tutarların takipten ve dava açıldığı tarihten sonra ödendiği belirtilerek kararda takibe konu borç için ödeme yapıldığının tespitine şeklinde hükme eklenmiştir. Mahkemece ara kararı ile asıl dava yönünden ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de bilirkişi ücreti davacı tarafça yatırılmadığından incelenmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle asıl davada teminat mektubunun iptal edilen sipariş nedeniyle verildiğinin davacı tarafça kanıtlanamamasına ve birleşen davada ise taraflar arasındaki bayilik ilişkisi kapsamında belirlenen alacağa hükmedilmesine göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı-birleşen davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı-birleşen davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl davada;
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 118,60TL harcın mahsubu ile bakiye 151,25TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Birleşen davada;
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.285,52TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.512,08TL harcın mahsubu ile bakiye 7.773,44TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 07/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”