Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/340 E. 2023/1238 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/340 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1238

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2016/98 E – 2019/1360 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tespit
KARAR TARİHİ : 29/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin ticari işletmesinin giderlerini karşılamak ve faaliyetine devam edebilmek için 24.03.2015 tarih ve 107844 nolu fatura ile oluşan 40.000,00 TL alacağını davalıya temlik ettiğini ve böylece taraflar arasında factoring sözleşmesi kurulduğunu, davalının bu işlem sonucu müvekkiline 35.350,00TL verdiğini, ayrıca müvekkilinin davalıya 09.07.2015 vade tarihli 500.000,00 TL’lik teminat senedi verdiğini, davalının factoring sözleşmesine uymadığını, çeklerin tahsil zamanını beklemeden, alacak doğmadan 500.000,00 TL’lik senedi, İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2015/20767 esas dosyasında takibe koyduğunu, müvekkilinin tüm hesaplarına ve işyerine fiili haciz yapıldığını, müvekkilinin hem maddi hem manevi büyük sıkıntıya düştüğünü, müvekkilinin uğradığı zararların tahsili için şimdilik sadece 1.000,00 TL maddi tazminat, 30.000,00 TL de manevi tazminat almasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı süresinde cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, bilirkişi … ve diğer bilirkişilerden alınan raporlardan bahsederek; davacının haksız icra takibine dayalı haciz işlemi yapılması nedeniyle zararının oluştuğundan bahisle açılan ancak şartları oluşmadığı anlaşılan maddi ve manevi tazminat talepli davasının REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Mahkemenin gerekçesini dayandırdığı vakıaların davanın reddini gerektirecek hususlar olmadığı, mahkemenin öncelikle taraflara arasında düzenlenen factorinğ sözleşmesini baz almış ve sözleşmeye göre “Müşterinin ve/veya borçlularından herhangi birinin ödemelerini geciktirmesi, vadesinde ödeme yapılmaması, ödeme yapılmayacağının anlaşılması, teminat açığının dolması ve benzeri durumlarda Faktor iş bu boonun vade kısmını tanzim ile icra takibine geçebilir, ihtiyati haciz uygulayabilir. “ dediği, ancak gerekçesinde bu hususu belirtirken bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere “aralarındaki sözleşmede çeklerin ödenmeme ihtimali olduğuna dair davalının dosyaya sunduğu herhangi bir belgenin olmadığı” tespitini göz ardı ettiği, mahkeme gerekçesini taraflar arasında yapılan factorinğ sözleşmesine, takibe konu yapılan 500,000 TL lik senedin teminat senedi olduğuna ve temlik edilen çeklerin dava dışı keşidecisinin evvelki tarihli çeklerine de bankalarca karşılıksız işleminin uygulandığını gerekçe yaptığı, mahkemenin davanın reddine yönelik gösterdiği gerekçelerin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, gerekçe de belirttiği üzere ve davalı vekilinin de ikrarı ile de sabit olan takibe konu senedin teminat olarak alınan senet olmadığı, ayrıca da davalıya verilen diğer çeklerinde de ödenmeme ihtimali olduğuna ilişkin bir belge davalı tarafından sunulmadığı, dolayısı ile mahkemenin gerekçesini dayandırdığı hususların dosya kapsamı itibari ile oluşmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Öncelikle hükmün HMK’nin 297.maddesine uygun olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı davalı şirketin kendileriyle aralarında düzenlenen temlik sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle maddi manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

6100 sayılı HMK’nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2.fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK’nın 297/2.maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir.
Bu itibarla, denetime elverişli usulün aradığı nitelikleri haiz bir kararın bulunması istinaf incelemesinin yapılabilmesinin ön şartı olup bu nitelikte olmayan bir kararla ilgili olarak istinaf denetim ve yargılaması yapılarak bir hüküm verilemeyecektir.
Mahkemece verilen gerekçeli kararda; “Mahkemece,Bilirkişi Turan Mermer’den 20/05/2016 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır. Rapora göre; davalı hizmetinin ana unsurunun fatura tahsilatı olduğu, davacının sunmuş olduğu dava dosyasında bulunan ekran görüntülerinden bu hizmetin yerine getirilmesinde fatura tutarlarında fark ve yanlışlıklar olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla davalının hizmeti eksik ve ayıplı olarak yerine getirdiği, davacının fatura tahsilat hizmetinin 17 Ekim 2014 tarihinde kapatması ve hizmet ifasını eksik yerine getirmesi sebebiyle davacının sözleşmeyi haklı sebeplerle fesih ettiğini, davacı sözleşme kapsamında madde 3 de belirtilen 60 aylık sözleşme kapsamında 50.000,00 TL ödediği, sözleşmenin 10.12.2013 tarihinde başladığı, 17 Ekim 2014 tarihinde sonladığı değerlendirildiğinde toplam 10 aylık kullanım olduğu, kalan tutarın 41.666,66 TL olduğu, dosyadaki bilgilerin yetersiz olması sebebiyle tarafların toplam alacak borç durumlarının hesaplanamadığını rapor etmiştir.”
Şeklinde gerekçeye yazılmıştır. Oysa dosya içerisinde bu dava ile ilgili adı geçen bilirkişiden bir rapor alınmadığı anlaşılmaktadır.
Öyle ise Mahkemece yapılacak iş yukarıda belirtilen ilke ve açıklamalar ışığında dosya kapsamı dikkate alınarak tarafların her bir talebine yönelik olarak yine taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde HMK’nin 297.maddesine uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
Açıklanan nedenler ve yukarıda gösterilen yasal düzenleme uyarınca oluşturulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup davacı yanın istinaf başvurusu kabul edilerek, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/98Esas, 2019/1360Karar ve 27/12/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 355.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 29/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”