Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/34 E. 2021/327 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO :.. (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : … ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
ESAS NO : ..

e-tebligat

DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2021

Yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. vade tarihli 97.169,33-TL bedelli, … seri nolu 02.03.2021 vade tarihli 98.990,21- TL bedelli, … seri nolu 05.04.2021 vade tarihli 95.305,75-TL bedelli çeklerin 06.11.2020 tarihinde müvekkili tarafından lehtara gönderilmek üzere …. Şubesinde kargoya verildiğini, ancak işbu çeklerin lehtara teslim edilmeyerek zayi olunduğunu, müvekkilinin … korgo firması yetkilileri hakkında şikayetçi olduğunu, müvekkilinin keşidecisi olduğu çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacının, iptalini istediği çekin keşidecisi olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 651/2 maddesine göre keşideci olan davacının dava açma hakkı bulunmadığı, davacı sıfatının, dolayısıyla dava şartının da bulunmadığı gerekçesi ile HMK’nun 115.maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; dava konusu çeklerin lehtarın zilyetliğine geçmeden, davacı keşidecinin elinde iken kaybolduğunu, TTK 592. maddesi uyarınca çekin tamamen doldurulmuş olarak tedavüle çıkarılması olanağı söz konusu oldukça, keşidecinin imzaladığı ancak lehdara teslim etmeden kaybettiği çek için çek içeriği boş dahi olsa çek sahibinin çek iptali davası açmakta hukuki yararı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; TTK’nın 757 ve devamı maddeleri gereğince dava konusu çeklerin zayiinden kaynaklanmakta olup, davacının zayi nedeniyle iptalini talep ettiği çeklerde keşideci sıfatını taşıması nedeni ile dava açma hakkı bulunup bulunmadığı ve zayi edildiği belirtilen çeklerin iptalini talep edip edemeyeceği hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çek hesabı sahibinin, çeklerin zayi edilmesi iddiasına dayalı açtığı zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, çeklerin iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 651 ve TTK’nun 818/s bendi yollaması ile aynı Kanunu’nun 757 ve devamı maddelerine göre açılacak kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptali istemine ilişkin davalarda, dava açma yetkisi hamile ait olup, keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Zayii nedeniyle iptal davalarında amacın, keşidecinin mükerrer ödeme yapmasını önlemek ve kaybedilen kambiyo senedi yerine mahkemece verilecek iptal kararını keşideciye/muhataba ibraz etmek olduğu gözetildiğinde, keşidecinin kendisine ibraz edilmek üzere iptal kararı istemesi, hükmün konuluş amacı ile bağdaşmaz.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; keşideci tarafından çek yaprakları için zayi nedeniyle iptal davası açma olanağının bulunmamasına göre ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar sonucu itibariyle doğru olmuşsa da; hüküm fıkrasında davanın reddi yerine, “davacı sıfatına ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi”, şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Husumet halinde davanın reddi kararı verilmesi gerektiğinden, hüküm fıkrasının düzeltilmesi yönünden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/(1).b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi … ve 18/11/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davanın REDDİNE,
b)Alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
c)Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,
d)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair, HMK’nun 362/1.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 04/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır