Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/329 E. 2023/798 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/329 ( KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/798 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/236 E – 2020/767 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili,müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle tarafların 09.08.2018 tarihli cari hesap sözleşmesinin düzenlendiğini, devam eden ticari ilişki neticesinde davalı şirketin müvekkiline borçlandığını, ödenmemiş fatura ve veresiye fişleri alacaklarının tahsili için davalı aleyhinde Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2019/1219 E sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, davalının sunduğu itiraz dilekçesi ile müvekkiline hiç bir borcu ve ticari ilişkileri olmadığı iddiasıyla, asıl alacağa, dosya borcuna, ferilerine ve faize itiraz ettiğinden icra takibinin durduğunu, davalının icra takibine sunduğu itirazları haksız, mesnetsiz ve takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla kötü niyetli olarak yapıldığını, bu sebeple huzurdaki davayı açtıklarını, itirazın iptalini talep ettiklerini, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkilinin davalı şirkete fatura ve veresiye fişi kestiğini, icra takibine konu fatura için ödeme yapılmadığını, kötü niyetli olarak borca itiraz eden borçlu şirketin, süre kazanmak ve alacağı sürüncemede bırakmak için uğraştığını, gerekli incelenmelerin yapılması neticesinde davalı şirketin müvekkili şirkete olan borcunu ödemediğinin açık ve net olarak ortaya çıkacağını, akaryakıt dağıtım ve satışı yapan müvekkili şirket ile davalı arasında akaryakıt alıntına ilişkin cari hesap sözleşmesi imzalandığını ve müvekkili şirket tarafından davalı şirkete müteakip kereler akaryakıt satışı gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin tüm taleplerine ve arabuluculuk görüşmesine rağmen davalının borcu ifadan kaçındığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalının Ankara 31.İcra Müdürlüğü 2019/1219 E. sayılı dosyasındaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazları sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının sunduğu belgelerdeki imzaların müvekkili şirket adına mal teslim almaya yetkili kılınmış kişilere ait olmadığını, davacının sunduğu kasa çıkış- veresiye satış belgelerinde müvekkili şirket adına yetkili bir kişinin imzasının bulunmadığını, karşı tarafa tebliğ edilmeyen yani ulaştırılmayan faturanın içeriğinin kesinleştiğinden söz edilemeyeceğini, fatura muhteviyatının verildiğine ya da hizmetin gerçekleştiğine ilişkin başka maddi vasıtalarla da desteklenmesi gerektiğini, somut olayda teslimata dair sevk irsaliyesi, sair muhasebe işlemleri ve yazışmaların bulunmadığını, faturanın tebliğ edildiğini ispat yükünün bunu iddia eden davacı tarafa ait olduğunu, aksi takdirde ispat edememenin olumsuz sonucuna davacının katlanması gerektiğini, somut olayda davacının ileri sürdüğü faturaların taraflarına hiçbir şekilde tebliğ edilmemiş olduğundan taraflarınca kabul edilemez nitelikte olduğunu, itirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan takibe dayanak sunulmayan faturanın huzurdaki davada ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında 09/08/2018 tarihinde imzalanan sözleşme ile akaryakıt alım ve satımı konusunda anlaşma yapıldığı, davacının satıcı, davalının ise alıcı olarak gözüktüğü, sözleşmeye göre ay sonu itibarıyla fatura kesileceği ve fatura kesilen ayı takip eden ayın yirmisinde ödeme yapılacağının belirtildiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen akaryakıt satış faturalarının 2018 yılı içinde 5 adet ve tutarının 109.424.01-TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından 20.000,00-TL ödemede bulunulduğu, bakiye 89.424,01-TL’nin davacı alacağı olarak ticari defter ve kayıtlarda yer aldığı, ancak bu kayıtlarda yer alan 31/08/2018 tarih … nolu ve 1.509,71-TL tutarlı fatura ile bu tutara ilişkin pompa çıkış fişinin dosyaya sunulmadığı ve icra takip dosyasına da konulmadığından icra takibinin bu tutar çıkarıldığında hesap edilen 87.914,30-TL üzerinden başlatıldığı, buna karşılık davalı kayıtlarına davacı tarafından düzenlenen faturalardan sadece toplamı 63.682,08-TL olan ilk iki faturanın işlendiği, davacı tarafından düzenlenen 30/09/2018 tarihli ve 37.901,45-TL bedelli fatura ile 31/10/2018 tarihli 6.330,00-TL bedelli iki faturanın davalı tarafın kayıtlarında bulunmadığı, davalı tarafından yapılan 20.000,00-TL ödeme düşüldüğünde ise davalının davacıya bakiye 43.682,08-TL borçlu bulunduğunun tespit edildiği, tarafların kayıtlarındaki farklılığa neden olan faturaya esas teşkil eden pompa fişleri ve fişlere istinaden düzenlenen veresiye satış fişlerinin SGK kayıtlarına göre davalı yanında çalışan kimselerce imzalanmış olması ve söz konusu veresiye satış fişleri toplamının davacı tarafından düzenlenen faturalar ile uyumlu olması karşısında her ne kadar bahse konu faturalar davalı kayıtlarında yer almasa dahi akaryakıt tesliminin davalıya yapıldığına mahkemece kanaat edinildiği, zira davacı tarafından yapılan akaryakıt satışının Maliye Bakanlığı tarafından 07/09/2006 tarih ve 26282 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 68 seri nolu tebliğ esasları doğrultusunda düzenlenen belgeler ile yapıldığı, düzenlenen veresiye satış fişlerinin de buna göre gerekli bilgileri içerir şekilde düzenlendiği ve geçerli kabul edilmesi gerektiği, belirtilen nedenlerle davalı tarafın akaryakıt teslimi yapılmadığına, düzenlenen veresiye satış fişlerinin bir hükmü bulunmadığına ve fişlerde imzası bulunan çalışanların hırsızlık nedeniyle işten çıkarıldığına yönelik soyut, geçerliliği bulunmayan itirazlarının mahkemece kabul görmediği, yukarıda davacı alacağı olarak gözüken ve icra takibine esas alınan 87.914,30-TL’den pompa fişi olmayan ve eksik olduğu tespit edilen 1.601,24-TL’nin mahsup edilerek davacının alacağına ulaşılacağı, davalı tarafın başkaca ödeme yerine geçecek bilgi-belge sunmadığının anlaşıldığı, yargılama sonucu tespit edilen asıl alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesi talebinin reddine karar vermek gerektiği belirtilerek;
-Davanın Kısmen Kabulü ile Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2019/1219 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile 86.312,66-TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına, asıl alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebi ile fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; İcra inkar tazminatına karar verilmesi istenilmiştir.
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Müvekkili davalının kayıtlarında gözükmeyen ve davacının usulsüz tuttuğu kendi defterlerine sonradan eklediği 44.231,45 TL alacak iddiasına ilişkin kabulünün somut olaya ve hukuka aykırı olup; 44.231,45 TL yönünden davanın kısmen reddine karar verilmesi gerektiği, davacı ile müvekkilin kayıtlarında farklılığa neden olan pompa fişleri ve veresiye satış fişlerinin davacının kendini haklı çıkarma gayesiyle sonradan her zaman düzenleyebileceği mahiyette belgeler olup incelemeye ve hükme esas alınamayacağı, davanın reddi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun kapsam ve miktarı ile icra inkar tazminatı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
1- Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2019/1219 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı … Şirketi tarafından davalı … AŞ aleyhine 26/11/2018 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde toplam 87.914,30-TL istendiği, takibin dayanağının 26/11/2018 tarih 87.914,30-TL tutarındaki 1 adet cari hesap olduğu, ödeme emrinin davalıya 08/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 11/02/2019 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarından; davacının ticari defterler kayıtlarına göre davacı taraf defterinde 5 adet faturanın kayıtlı olduğu, bu faturalardan 31.07.2018 tarih … nolu satış faturasının (21.715,77TL) ve 31.08.2018 tarih, … nolu satış faturasının 41.967,08TL davalı defterinde de kayıtlı olduğu, 27.08.2018 tarihinde havale ödemesi görüldüğü, davalıdan 89.424,01-TL alacaklı olduğu; davalının ticari defterlerine göre davacının davalı adına tanzim ettiği ve icra takibine dayanak kıldığı faturalardan 63.682,08-TL tutarındaki iki adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 37.901,45-TL tutarındaki ve 6.330,00-TL tutarındaki iki afet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiş olup, söz konusu faturaların tamamının muhteviyatını teşkil eden akaryakıtın davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davacının davalı adına tanzim ettiği faturaların toplam tutarı 107.913,53-TL olup tahsil ettiği tutar ise 20.000,00-TL olduğundan davacının davalıdan 87.913,53-TL alacaklı olduğu, davacı firmanın, faturalar karşılığı olan akaryakıtın davalı taraf çalışanlarının imzalarına karşılık teslim edildiği belirlenerek Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin istinaf itirazına gelince; takibe konu alacak likit olmasına rağmen mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.2. maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/236 Esas 2020/767 Karar ve 24/12/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2019/1219 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile 86.312,66-TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağın %20 si oranında (17.262,53TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 5.896,02-TL harçtan peşin alınan 1.061,79-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.834,23-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 12.020,65-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 1.601,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 44,40-TL başvuru harcı, 1.061,79-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı toplamı 1.112,59-TL ile,
Davacı tarafından yapılan posta masrafları toplamı 140,80-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.140,80-TL’nin kabul red/oranına göre 1.120,02-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 500,00-TL bilirkişi ücretinin kabul/red oranına göre 9,11-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, geri kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği … Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin kabul/red oranına göre 1.295,95-TL’sinin davalıdan, 24,05-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5- Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.896,02 TL harçtan peşin alınan 1.474,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.422,02‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 70,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere 01/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”