Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/32 E. 2023/1039 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/32 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1039

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : ……. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit/İstirdat
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2019/5097 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, takibe dayanak bono altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senet üzerinde imzası bulunan …’ün müvekkilini temsil ve ilzama yetkili olmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra tehditi altında Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2019/5097 Esas sayılı dosyasına yatırılan 46.015,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı şirketin …. unvanı olan bir özel okul olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete temizlik malzemeleri satmakta iken kendisini şirketin temsilcisi olarak tanıtan ve okul müdürünün odasında defalarca görüştüğü dava dışı …’e 20.12.2018 tarihinde okula beyaz yazı tahtası alınması için okul tarafından ödeneceğine duyduğu güvenle 37.500,00 TL borç verdiğini, kendisinin de bu borç karşılığında 20.12.2018 tanzim ve 20.12.2018 vade tarihli senedi imzalayarak müvekkiline verdiğini, ödeme gününde borcun ödenmemesi üzerine …’ün bu sefer şirketteki müdür odasında müvekkiline keşideci borçlusu …..olan 28.12.2018 tanzim, 04.01.2019 ödeme tarihli ve 37.500,00 TL tutarlı senedi şirketin kaşesini basarak imzalayıp verdiğini, davacı şirketin basiretli bir tüccar gibi davranmadığını, dava dışı …’e müdür odasını tahsis etmek ve şirket kaşesini korumamak suretiyle müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, dava dilekçesinde dava dışı …’ün kendisini şirketin yetkilisi olarak tanıtarak bir dizi ticari ilişkiye girdiğinin iddia edildiğini, bu hususun araştırılmasını talep ettiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu edilen lehtarı davalı olan 28.12.2018 keşide tarihli ve 37.500,00 TL tutarlı senedin dava dışı … tarafından imza edildiği, senette davacı şirketin kaşesinin de bulunduğu, ancak … isimli şahsın davacı şirketi temsile ve borç altına sokmaya yetkili olmadığı, davalı tarafından bu kişinin şahsi sorumluluğuna gidilmesi hususunun saklı olduğu, ancak senet nedeniyle davacı şirketin sorumlu olmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkeme kararının gerekçesiz olduğu, bilirkişi raporuna karşı süresi içerisinde yapılan itirazlar dikkate alınmaksızın ve ek rapor alınmaksızın hüküm tesisisinin hatalı olduğu, bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin davacının beyanları ile çeliştiği, … hakkında benzer iddialar ile şikayetlerin olduğu, Ankara C. Başsavcılığı’nın 2019/71831 soruşturma sayılı dosyasının akıbetinin araştırılmadığı, davacı şirketin dava dışı …’e müdür odası tahsis etmek ve şirket kaşesini korumamak suretiyle müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bono altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve defining davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedindeki imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2019/5097 E. sayılı dosyası dosyasına konu bono fotokopisinin incelenmesinden 28/11/2018 tanzim 04/01/2019 vade tarihli nakden kaydı yer alan bononun davacı şirket tarafından davalı adına keşide edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında dava konusu bono altındaki imzanın dava dışı …’e ait olduğu ve bu kişinin senedin tanzim tarihinde davacı şirketi temsile yetkili olmadığı hususunda ihtilaf bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin kayıt ve defterleri incelenerek dava dışı …’ün davacı şirketi temsilen işlemler yapıp yapmadığının ve senedin kayıtlarda bulunup bulunmadığının incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda, …. 05.11.2019 tarihli yazısı ekinde gönderilen CD içerisindeki 125 sayfalık bilgilerin incelenmesi neticesinde, dava konusu 28.12.2018 tanzim, 04.01.2019 ödeme tarihli ve 37.500,00 TL tutarlı senedinin düzenlendiği tarih itibariyle, davacı şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişinin … olduğu, dava dışı …’ün, davacı şirkette hiçbir görev ve yetkisinin bulunmadığı, davacının defter ve kayıtlarında davacı şirketi temsilen başka bir işlem yaptığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, dava konusu 28.12.2018 tanzim, 04.01.2019 ödeme tarihli ve 37.500,00 TL tutarlı senedin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ancak davacı şirketin Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2018/5059 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu 13.05.2019 tarihinde 46.015,00 TL, 20.05.2019 tarihinde 3.000,00 TL, 12.06.2019 tarihinde 37,06 TL olmak üzere toplam 49.052,06 TL ödemenin ticari defterlerinde kayıt altına alınmış olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi ve bu definin herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defilerden olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.143,28 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 785,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.357,46 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 11/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”