Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/298 E. 2023/610 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/298 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/610 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2020
ESAS NO : 2017/731 E 2020/525 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının alt taşeronluğunu üstlendiği … binasının inşaatında kullanılmak üzere 30/03/2017 tarihli 173.672,62 TL tutarlı fatura ile davalıya kablo sattığını ve yine davalı şirketin talebi üzerine davalı şirketin ofis binasının temel topraklama işlemini yaptığını, davalının iade faturası ve ödemesinden sonra iki faturaya dayalı olarak bakiye 9.000,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattıldığını, davalının takibe ve borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların … binasının elektrik montaj işlerinin ve müvekkili şirketin ofis binasının temel topraklama işinin yapılması konusunda anlaştığını, işin davacının üç çalışanı tarafından yapıldığını,… nezdinde yasal prosedürleri tamamlamak adına davacının bilgisi dahilinde üç çalışanının müvekkili şirket nezdinde sigorta ettirildiğini, davacının talep ettiği 9.000,00 TL’nin bu çalışanların maaş ücreti olduğunu, bu bedelin çalışanların hesaplarına ödeneceğini, bu nedenle 13/09/2017 tarihli 9.599,82 TL bedelli yansıtma faturası düzenlenerek davacıya gönderildiğini, davacının yansıtma faturasına itiraz ettiğini, davacının çalışanların maaş ve tüm masraflarını ödediğini ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın davalı tarafından düzenlenen yansıtma faturasından kaynaklandığı, yapılan görüşmelerde davacının bahsi geçen kişilere yapılacak ödemeler konusunda talimatta bulunduğu, bu kişilere yapılacak ödemelerin davacı tarafa yapılacak ödeme içinde bulunduğu, bu kişilerin davacı çalışanı olup ödemelerden davacının sorumlu olacağı, dosya içinde bulunan belgelere göre prim borcunun davalı tarafından ödendiği gözetildiğinde davalının yansıtma faturasının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik ve hatalı incelemeye dayalı karar verildiğini, bilirkişi raporunun lehe olduğunu, taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğunu, geçerliliği tartışmalı olmakla birlikte lehe olan maillere dayanarak karar verildiğini, davalının alt taşeron çalıştırmama yasağı kapsamında müvekkilinin çalışanlarını kendi çalışanları gibi gösterdiğini, …’tan ihale şartname ve belgelerinin getirtilmediğini, ilgili çalışanların maaş ve masraflarının müvekkili tarafından ödendiğini, davalının sigorta primlerinin kendileri tarafından ödendiğini ispat edemediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının faturalardan kaynaklı bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 27.İcra Müdürlüğünün 2017/17808 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 20/09/2017 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 30/03/2017 tarihli 173.672,62 TL bedelli ve 12/07/2017 tarihli 2.526,36 TL bedelli iki faturaya dayalı olarak bakiye 9.000,00 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde borca ve takibe itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi uyarınca yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle alınan bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı tarafından düzenlenen takibe konu iki faturanın, davalı tarafından düzenlenen 31/07/2017 tarihli 160.664,13 TL bedelli iade faturası ile davalının 6.534,85 TL ödemesinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi ticari defterlerine göre davalıdan 9.000,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde de aynı kayıtların yer aldığı, ayrıca davalı tarafından davacı adına düzenlenen 13/09/2017 tarihli 9.599,82 TL bedelli yansıtma faturasının kayıtlı olduğu, yansıtma faturasından sonra davalının kendi ticari defterlerine göre davacıdan 599,82 TL alacaklı göründüğü, davalının yansıtma faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda tarafların ticari defterleri arasındaki uyumsuzluğun sadece davalı tarafından düzenlenen yansıtma faturasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı savunmasında dava dışı …’tan alınan ihale kapsamında kablo döşeme işinin davacı tarafından yapıldığını, ihale gereğince alt taşeron çalıştırılamayacağını, bu nedenle davacının işçilerinin kendi şirketinde sigortalı olarak gösterildiğini, bu işçilere ödenecek maaşlar nedeniyle yansıtma faturası düzenlendiğini ileri sürmüş, davacı ise davalının iddialarını kabul etmemiştir. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Takibe konu fatura kablo satışı ve topraklama işini konu almakta olup faturalar davalı defterlerinde kayıtlıdır. Davalının faturalara yönelik süresinde yaptığı bir itiraz bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan yazışmalarda açıkça davacı işçilerinin maaşlarının davalı tarafından karşılanacağına dair bir kabul de bulunmamaktadır. Bilirkişi raporunda işçilerin ilgili aylarda sigorta bildirimlerinin tam olarak davacı tarafından yapıldığı, SGK ve vergi ödemeleri ile tahhuk eden işçilik alacaklarının zamanında ve tam olarak ödendiği tespit edilmiştir. Bu durumda davalı tarafından davacı adına düzenlenen yansıtma faturasının yerinde olduğundan bahsedilemeyecektir. Davalının yansıtma faturasının yerinde olduğunu kanıtlayamaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü ile araştırılacak başka bir husus bulunmadığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/731 Esas 2020/525 Karar ve 23/09/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-Davanın KABULÜ ile;
Davalının Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2017/17808 Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına,
b-Hükmolunan 9.000,00 TL’nin %20’sine karşılık gelen 1.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 614,79 TL harçtan peşin alınan 153,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 461,09 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Davacı işbu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan 168,20 TL tebligat ve posta gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.768,20 TL yargılama gideri ile 31,40 TL başvurma, 153,70 TL peşin harç toplamı 1.953,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 31,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 28/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”