Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/254 E. 2021/1225 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2019
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada; müvekkili tarafından keşide edilen biri senet diğeri çek olmak üzere iki adet kambiyo senedinin lehtar hanesi açık olarak davalıların ortağı oldukları dava dışı …… strafor ve benzeri yalıtım malzemelerinin siparişi nedeniyle teminat ve avans olarak verildiğini, müvekkilinin ayrıca davaya konu edilmeyen ayrıca 8 adet bono verdiğini, davalıların ve davalıların ortağı olduğu şirketin yalıtım malzemelerini teslim etmemesi üzerine dava konusu çek ve bononun iadesinin noter kanalı ile davalılardan istenildiğini, davalıların çek ve bononun karşılığı yalıtım malzemelerini teslim etmedikleri gibi kambiyo senetlerini de iade etmediklerini, açığa imzalı senedin ve çekin lehtar hanesine davalı … ‘ın ismini, lehtar kısmına yazarak onun cirosu ile diğer davalı … ‘a geçirilerek bedelsiz çek ve bononun kötü niyetli bir şekilde ayrı ayrı icra takiplerine konu edildiğini, müvekkilinin Konya 4. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında icra takibine konu olan 800.000,00 TL bedelli çekten ve Konya 4. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasında icra takibine konu olan 165.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, iptallerine ve davalıların %20 oranından az olmamak üzere tazminata mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … vekili; davacının iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin ciro yoluyla hamili olduğu çek ve senede dayalı davacının iddialarını usulün euygun yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; 24/05/2017 ve 17/07/2019 tarihli oturumda: Davacı ile davalı hamil … ‘ın bir anlaşmaya vararak 05/04/2016 tarihli sulh ve ibra protokolünü düzenlemeleri ve bu arada davalı … ‘a vasi tayinine gerek olup olmadığı yönünde Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki vesayet davasının sonuçlanmaması ve adı geçen davalının 05/04/2016 tarihi itibariyle hukuki ehliyete sahip olup olmadığının da re’sen değerlendirilmesi gerektiği, anılan davalı aleyhine açılan asıl ve birleşen davanın tefrikine karar verildiği, davacının, davaya ve birleşen davaya konu olan çek ve bononun teminat veya avans olduğunu yazılı belgeyle ispatlayamadığı gibi mevcut bir borcun karşılığı olduğuna hukuken şüphe olmayan çek ve bonoyu hükümden düşürecek bir delil ve belgesi de olmadığı davacının davalıya yönelttiği yemini de davalı …’ın usulen eda ettiği, gerekçeleriyle davalı … hakkındaki asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine, yasal koşullar oluşmadığından lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına, asıl ve birleşen davalı … hakkında ise bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; senet ve çekte lehtar ve ciranta sıfatı bulunanan davalıların birlikte hareket ettiğini, davalılardan ciro yoluyla hamil olan …’ın Savcılık aşamasında alınan ifadesinde lehtar davalının ortağı olduğunu açıkça ifade ettiğini, davaya konu çek ve bononun tamamen mal siparişi karşılığı avans niteliğinde verildiğini, müvekkilinin ticari kayıtlarında davaya konu çek ve bononun sipariş avansı olarak kayıtlı olduğunu, Savcılıkta alınan ifadesinde müvekkili şirket ile aralarında bir mal alışverişi olduğunu açıkça kabul etmiş hatta olayın hukuki boyutta olduğunu da ikrar ettiğini, ciro yoluyla hamil davalının savcılık nezdinde alınan ifadesinde müvekkili şirket ve yetkilisini tanıdığını, müvekkil şirket yetkilisi ile görüşmelerinin olduğunu ikrar ettiğini, yine ortağı davalı lehtarın borç istediğini ve buna karşılık da davaya konu çek ve bonoların kendisine telsim edildiğini ifade ettiğini, ancak davalı hamilin ticari defter ve kayıtlarında yapılan incelemelerde iki ortak arasında herhangi bir şahsi alışverişin olduğuna ilişkin bir kayda rastlanmadığının tespit edildiğini, ticari kayıtların davalı beyanları ile örtüşmediğinin açık bulunduğunu, davalıların beyanlarının kendi kayıtları ile örtüşmediği, savunmalarının tamamen kurgudan ibaret ve savcılık ifadeleri ile çelişir nitelikte olduğunu, mahkemece bu hususa hiçbir şekilde dikkat edilmeden eksik inceleme ile hatalı hüküm kurulduğunu, ayrıca davalıların ortak oldukları, birlikte ve tamamen kötü niyetli hareket ettikleri, ciro yoluyla hamil davalı ile diğer davalı lehtarın müvekkiliyle yapılan satış sözleşmesini bildiği, davalıların ortak hareket ettikleri, davaya konu kıymetli evrakların mal siparişleri için verildiğini her iki davalının da bildiğini, malların teslim edilmediğini, davaya konu kıymetli evrakların da sipariş avansı olarak verildiği konularında tanıkların dinlenmeden talebin reddinin de hatalı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu çekin ve senedin avans olarak verildiği ve karşılığında mal tesliminin gerçekleştirilmeyerek bedelsiz kaldığı iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin asıl ve birleşen davada: İstinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık asıl ve birleşen davada: Satım sözleşmesi nedeniyle avans olarak verilen çek ve senedin bedelsizliği iddiasına dayalı menfi tespit davasına ilişkindir.
Dava İİK’nın 72. maddesi gereği, avans olarak verilen çek ve senedin karşılığı davalının mal teslimini konu alan edimini yapmaması nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 201.maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispatı gerekmektedir. Somut olayda, davacı çek ve senedin aslında avans olarak verildiğini, mal tesliminin yapılmadığını iddia ettiğine göre, ispat külfeti davacı da olup, bu yöndeki iddialarını yazılı delille kanıtlamak zorundadır.
Davacı tarafından imzalanan bir adet senet ve çekin bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispat edilmesi zorunlu olduğundan, dava konusu çeke davacının bedelsiz kaldığına dair yazılı delil sunmadığı görülmektedir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacının istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Asıl davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b)Birleşen davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.