Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/25 E. 2023/577 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/25 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/577

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/09/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/607 E 2020/412 K

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … TCK: …

VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 17/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/5123 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, yetkili mahkemenin Devrek Asliye Hukuk mahkemesi olduğunu, müvekkili tarafından alınan herhangi bir mal olmadığını, tek başına fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını ispat etmeye yeterli olmadığını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının faturaları davalı tarafa tebliğ ve teslim ettiğini ispatlayamadığı, sadece kendi defterlerinde kayıtlı bulunan alacağına konu ürünleri davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığı, davacının alacağının varlığı ile ilgili başkaca delil de sunamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği, müvekkili tarafından nakliyeciye dava konusu faturalara konu malların teslim edildiğine dair evrakların sunulduğu, müvekkili tarafından satışı yapılan ürünlerin teslimi davalı tarafından karşılanan ambar teslimi ile gerçekleştirildiği, ilgili araçlardan teslime ilişkin bilgi talep edilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, davalının kötü niyetli olarak ticari defter ve kayıtlarını bildirmediği, faturaların ve ödemelerin bilirkişi raporu ile tespit edilmişken, davanın ispatlanamadığı yönündeki hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/5123 E.sayılı dosyası fotokopisinin incelenmesinden aralarındaki ticari ilişki nedeni ile davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının ödenmediği düşüncesinde olan davacı tarafından davalıdan toplam 5.723,63 TL asıl alacak, 1.215,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.939,12 TL’nin tahsili talep edilmiş, ödeme emrine süresi içerisinde itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun incelenmesinden incelenen ticari defterlerden davacının takip tarihi itibariyle bakiye 5.723,63TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davacı yan ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 5 kalem fatura ile mal teslim edildiği, karşılığında çek ve pos cihazı ile ödeme ile alacağın bakiyesinin kaldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından mal teslimi kabul edilmemekte olup, davacı yanca sunulan fatura ve sevk irsaliyelerinde davalıdan sadır bir imzanın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından istinaf dilekçesinde dava dosyası kapsamına sunulan sevk irsaliyelerinde nakliyecilere teslime dair kayıtların bulunduğu, nakliye bedellerinin davalı tarafından ödendiği ve mahkemece nakliyecilerden davalıya teslim hususunun araştırılmamasının eksik inceleme olduğu bildirilerek karar istinaf edilmiştir.
Davacı şirket vekili, dava konusu malları davalıya teslim edilmek üzere irsaliyelerde ve yükleme fişlerinde plakaları yazılı araçların nakliyecisine teslim ettiklerini ve imzaların nakliyeciye ait olduğunu belirterek bu hususun araştırılması gerektiğini savunmuştur. Mal teslimi hususu hukuki işlem niteliğinde olduğundan malın alıcıya teslimi tanıkla ispat edilmez ise de irsaliyelerde imzası bulunduğu savunulan nakliyeci taşımak üzere aldığı malları davalı ya da çalışanına imzalı bir belge karşılığında teslim etmiş ise teslimle ilgili savunmanın bu şekilde kanıtlanması mümkün olduğundan, yükleme fişi ve irsaliyelerde plakaları yazılı araçlarla ilgili nakliyecinin celp edilip dinlenmesi suretiyle yukarıda belirtilen hususlar konusunda ayrıntılı araştırma ve inceleme yapılarak gerektiğinde dava dilekçesinde davacı yanın yemin deliline de dayandığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şeklide hüküm kurulması doğru olmadığı değildir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2019/607Esas, 2020/412Karar ve 04/09/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 17/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”