Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/241 E. 2023/446 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/241 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/446 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2020
ESAS NO : 2017/85 E 2020/42 K

DAVACILAR : 1-… (T.C….)
2-… (T.C….)
VEKİLİ :
DAVALI : …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilleri aleyhine iki adet senede dayalı icra takibi başlattığını, senetlerde müvekkili …’ın imzasının bulunmadığını, müvekkili …’ın eşi …’a ait fotoğraf stüdyosunda kullanmak üzere davalıya mal sipariş ettiğini, karşılığında dava konusu boş senetleri imzalayarak verdiğini, ancak malların teslim edilmediğini belirterek müvekkillerinin icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların malların teslim edilmediğini iddia ettiği, sunduğu ticari defterlerin ispata elverişli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; senetler üzerinde müvekkili …’ın imzasının bulunmadığını, bu durumun yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, senedin mal alımı için boş olarak müvekkili … tarafından imzalandığını, senetler malen düzenlenmiş olsa da malların teslim edilmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacıların davalıya senetlere dayalı takip nedeniyle borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Takibe konu senetlerin yapılan incelemesine göre, 1.senedin, 01/06/2015 keşide tarihli, 20/06/2015 vade tarihli, 930 USD bedelli, malen kayıtlı olduğu, keşidecisinin … ve … olarak yazılı olduğu, senette düzenleme tarihi altında iki imzanın bulunduğu, lehtarın …. Ltd. Şti. olduğu, 2. senedin, 01/05/2015 keşide tarihli, 20/05/2015 vade tarihli, 1.000 USD bedelli, malen kayıtlı olduğu, keşidecisinin … ve … olarak yazılı olduğu, senette düzenleme tarihi altında iki imzanın bulunduğu, lehtarın …. Ltd. Şti. olduğu, her iki senedin de kambiyo vasfında bulunduğu görülmüştür.
Dayanak Ankara 19.İcra Müdürlüğünün 2016/8372 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 06/04/2016 tarihinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine iki adet senede dayalı 1.930 USD asıl alacak olmak üzere toplam 2.098,16 USD alacak ile 331,20 TL protesto giderinin tahsili için kambiyo takibi başlatıldığı görülmüştür.
Yargılama sırasında mahkemece grafolog bilirkişiden alınan raporda özetle, senetlerdeki imzaların davacı … elinden çıkmadığı yönünde görüş belirtilmiştir.
Mahkemece ticari defterlerin incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının işletme defterlerini ibraz ettiği, bu defterlerde para hareketine ilişkin kayıtların olmadığı, defterlerin ticari ilişkinin tespiti anlamında denetime elverişli olmadığı, davacıya mal ya hizmet teslim edildiğine dair fatura veya belge sunulmadığı belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan bilgi ve belgelere göre somut olay değerlendirildiğinde, davacı …’ın takibe konu senetlerde imzasının bulunmadığı iddiası ile menfi tespit isteminde bulunduğu, mahkemece grafolog bilirkişiden alınan raporda senetteki imzaların davacı …’a ait olmadığının tespit edildiği, bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davacı … yönünden davanın kabulü ile lehtar olan davalının senette borçlu olarak davacı …’ın imzasının bulunup bulunamayacağını bilebilecek durumda olmasına rağmen hakkında takip başlatması nedeniyle kötüniyetli olduğu kabul edilerek kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Davacı … yönünden yapılan değerlendirmede ise, takibe konu malen kayıtlı senetler kambiyo vasfında olup imzanın davacıya ait olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı boş senet verdiğini, malların teslim edilmediğini iddia etmektedir. Malen kayıtlı senetler nedeniyle malların teslim edilmediğini davacının yazılı delille ispat etmesi gerekir. Dosya kapsamımda malların teslim edilmediğine ilişkin yazılı delil bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda davacının iddiasını ispat edememiş olması nedeniyle bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğrudur.

Sonuç olarak, davacı … yönünden mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle istinaf isteminin reddine, davacı … yönünden senetlerdeki imza davacıya ait olmadığından istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, araştırılacak başka bir delil bulunmadığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE;
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/85 Esas 2020/42 Karar ve 23/01/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a- Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacı … yönünden davanın REDDİNE,
Davacı … yönünde davanın KABULÜ İLE,
01/06/2015 keşide 20/06/2015 vade tarihli ve 930 Amerikan Dolar bedelli bono ve 01/05/2015 keşide ve 20/05/2015 tarihli ve 1000 Amerikan Dolar bedelli bonoya dayalı Ankara 19.İcra Müdürlüğünün 2016/8372 sayılı icra dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
Dava değeri olan 5.454,00 TL’nin %20’sine karşılık gelen 1.090,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı …’a ödenmesine,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 372,56 TL harçtan peşin alınan 93,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 279,41 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 93,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 124,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
d- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 5.454,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan 199,75 TL tebligat ve posta gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 599,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
g- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
h-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacılara İADESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yapılan 11,00 TL istinaf posta giderlerinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 30/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip … e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”