Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/216 E. 2023/1062 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/216 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1062

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında, davalı şirket adına kayıtlı taşınmazın satış ve devri konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin satış ve devre karşılık olmak üzere keşidecisi müvekkili şirket, lehdarı davalı şirket olan 13 adet toplamı 625.000,00TL bedelli çekleri davalıya verdiğini ancak davalının taşınmazı üçüncü bir şahsa sattığını, çeklerin bedelsiz olduğunu belirterek çekler sebebiyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının yerinde olduğunu, taşınmaz satışının TBK 237 maddesi uyarınca resmi şekilde yapılması gerektiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacının iddialarını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava ve cevaba cevap dilekçelerinde açıkça çeklerin taşınmaz satışına ilişkin avans olarak verildiği iddiasında bulunup dava konusu çekler dışındaki çekler, ödemeler ve ticari ilişkinin tespitinin davaya katkısı olmadığı, davanın cari hesap alacağına yönelik bir dava olmadığından ek raporda yer alan hesaplamanın dikkate alınamayacağı, davacının çekleri avans olarak verdiğine yönelik yazılı bir delil sunmadığı, verilen kesin süre içerisinde yemin hakkını kullanmak istediğine dair beyanda bulunmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeklerin teminat çeki veya hatır çeki olduğu iddiasında bulunmadığını, bedelsizlik iddiasında bulunduğunu, çeklerin veriliş nedenini davalının açıklamadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, defter incelemesine ilişkin son alınan raporda eksik olmakla birlikte belirtildiği kadar müvekkilinin borç olmadığının tespit edildiğini, bir kısım müvekkili tarafından yapılan ödemelerin davalı deftelerinde kayıtlı olmadığını, defterler incelenerek cari işlemlerin tespiti ile çeklerin avans çeki olup olmadığının tespiti gerektiğini, bilirkişi raporunda davalının muhasebe hileleri yaptığının açıklandığı, taraflar arasında zamana yayılan ticari ilişki olduğunu, salt 13 çeke dayalı inceleme yapılamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davaya konu çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davaya konu çeklerde davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer alması, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesinde açıkça taşınmaz satımı için çeklerin verildiğini, satımın gerçekleşmemesi nedeniyle çeklerin bedelsiz kaldığını iddia etmesine ve bu iddiasını yazılı delillerle ispatlayamamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 12/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”