Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/210 E. 2023/495 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/210 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/495

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/472 E 2020/507 K

DAVACI : … (T.C….)
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1 -… (T.C….)
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’un borcu nedeniyle müvekkiline davalı …’in keşideci, davalı …. Ltd. Şti.’nin lehtar olarak yer aldığı 20/10/2018 tarihli 48.700,00 TL bedelli çeki verdiğini, çekin kaybolması nedeniyle zayi davası açıldığını, daha sonra çekin bulunması nedeniyle davadan feragat edildiğini, çeke dayalı olarak davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davada çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle reddedildiğini, davalıların çek bedelinden sorumlu olduğunu belirterek çek bedeli olan 48.700,00 TL’nin keşide tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; mal alımı nedeniyle çekin davalı …. Ltd. Şti.’ne verildiğini, ancak mal tesliminin yapılmadığını, sebepsiz zenginleşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Ltd. Şti. yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; çekin mal teslimi karşılığında davalı keşideci …’den alındığını, mal alımı için davalı …’a verildiğini, ancak malın teslim edilmediğini, yetkilisi olduğu şirketin sebepsiz zenginleşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … şirketine ticari ilişki nedeniyle mal teslim ettiğini, karşılığında dava konusu çeki aldığını, davalı şirketin ortakları arasında …’nın eşinin de olduğunu, borç nedeniyle dava konusu çeki davacıya verdiğini, halen ödeme yapmaya devam ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, süresinde bankaya ibraz edilemeyen çek nedeniyle davacının davalı keşideci şirkete karşı TTK 732.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, kendisinden önceki ciranta ve çeki kendisine veren …’a ise temel borç ilişkisine dayanarak talepte bulunabileceğini, aralarında borç alacak ilişkisi bulunmayan ve kötüniyetli olduğu ispat edilemeyen davalı lehtar şirkete karşı alacak talebinde bulunamayacağı, keşideci davalı …’in mal teslim edilmediğini ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınamayacağı, davalı ciranta …’un davacıya borcunun olduğunu kabul ettiği, ödeme yaptığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davalı lehtar şirket yönden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı lehtar şirket yönünden verilen red kararının yerinde olmadığını, çekte imzası bulunan herkesin hamil olan müvekkiline karşı sorumlu olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çekin teminat amaçlı davalı lehtar şirkete verildiğini, karşılığında mal alınmadığını, bilirkişi raporunun müvekkilinin lehine olduğunu, müvekkilinin sebepsiz zenginleştiğini davacının ispat edemediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle hamil olan davacının keşideci, lehtar ve ciranta olan davalılardan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu çekin, 20/10/2018 keşide tarihli, 48.700,00 TL bedelli, keşidecisinin davalı …, lehtarının … …. Ltd. Şti, lehtar cirosundan sonraki cirantaların davalı … ve davacı olduğu, çekin bankaya ibraz edilmediği görülmüştür.
TTK’nun 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”, 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2. maddesinde ise “(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davanın, süresinde bankaya ibraz edilmeyen çeke dayalı olarak TTK 732.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak açılan alacak davası olması nedeniyle ticari dava olduğu, 04/09/2019 tarihinde açılan davanın TTK’nun 5/A maddesi uyarınca dava şartı niteliğindeki zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki dosya kapsamında dava öncesinde arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; dava öncesinde dava şartının yerine getirilip getirilmediği hususu davacı vekilinden sorulup varsa buna ilişkin belgelerin dosyaya ibrazı istenmeden işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmediğinden, mahkemece verilen kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekli gözetilerek davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2019/472 Esas, 2020/507 Karar ve 28/09/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacı ve davalı …’e İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı ve davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 06/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”