Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/195 E. 2023/984 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/195 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/984

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlediği dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında genel satın alma sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca faturalardaki ürünlerin teslim edilmesine ve faturalara itiraz edilmemesine rağmen ürün bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, ürünlerin sözleşmeye aykırı olarak bozuk farklı markalarda ve istenilen özelliklerde olmadığından tutanak tutularak davacıya iade edildiğini, iade edilen ürünler için iade faturası kesildiğini, davacının iade edilen ürün bedelini tahsil etmek istediğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, her iki yanın kabulünde olan genel satın alma sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafından davalıya satılarak teslim edilen mallara ilişkin davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların 271.553,00 TL bedelli fatura haricinde kalan diğer tümünün her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 271.553,00 TL bedelli faturasının işbu davanın konusu olmadığı, ayrı takip ve dava konusu olduğu, davalının malların sözleşmeye aykırı ayıplı ve farklı markalarda olduğunu iddia etmiş ise de süresinde ayıp ihbarında bulunulduğuna ilişkin bir ispat vasıtası sunulmadığı gibi ürünlerin sözleşmeye aykırı ve ayıplı olduğu iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, yine davalı tarafından davacı adına davadan sonra düzenlenen ve davacının itiraz ettiği 09/10/2017 tarihli 274.134,19 TL bedelli iade faturasına itibar edilemeyeceği, takip tarihi itibariye her iki yan ticari defter kayıtlarında yer alan ve takibe konu edilen faturalar toplamı 507.783,21 TL’den her iki yan defterlerinde kayıtlı davacı faturalarına mahsuben yapılan ödemeler toplamı 119.927,64 TL mahsup edildiğinde bakiye alacağın 387.855,57 TL olduğu, takipten önce temerrüdün oluşmadığı, dava tarihinden sonra 11/10/2017 tarihinde banka havalesi ile yapılan 116.248,48 TL davalı ödemesinin infaz aşamasında icra müdürlüğünce nazara alınması gerektiği, alacak likid olduğundan icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik itirazların dikkate alınmadığını, ödemelerin takip dayanağı faturalara istinaden yapılıp yapılmadığı araştırılmadan dava konusu alacaktan mahsup edildiğini, takibin faturaya dayalı olduğunu, cari hesaba dayalı olmadığını, ödemelerin hangi faturalara mahsuben yapıldığının önemli olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra inkar tazminatı için şartların oluşmadığını, hatalı raporların hükme esas alındığını, defter kayıtları arasındaki tek farkın davacının 271.553,00 TL’lik faturası olduğunu ve bu fatura ile ilgili açılan davanın reddine karar verildiğini, faturanın dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, sözleşmeye aykırı mal teslim edildiğini, müvekkilinin düzenlediği 274.134,19 TL bedelli faturanın iade faturası olduğunu, ayıptan kaynaklı olmadığını, davacının iskonto taahhüdüne rağmen iskonto uygulamadığını, 246,26 TL’lik iade faturası davacıda kayıtlı olmasına rağmen davacının 390.668,93 TL alacaklı olduğu tespitinin yerinde olmadığını, müvekkilinin yaptığı ödemeler, fiyat farkı faturası ve iade faturası dikkate alındığında borcun bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün 2017/2465 esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; 22/08/2017 tarihinde alacaklı davacı tarafından borçlu davalı hakkında 55 fatura nedeniyle 507.783,15 TL asıl alacak ve 2.813,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 510.596,73 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde takibe ve borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi uyarınca yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi kök ve ek raporlarında özetle; taraf ticari defterlerinin sahibi lehine delil gününe sahip olduğu, davacı ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 662.222,09 TL alacaklı olduğu, 2017 yıl sonu kapanış kaydı ile de 545.687,35 TL alacağı göründüğü, davacının davalı adına tanzim ettiği takibe konu faturaların tümünün tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerine göre takip tarihi itibariyle 390.668,93 TL davacıya borçlu olduğu, 2017 yıl sonu kapanış kaydı ile borç bakiyesi bulunmadığı, davacı kayıtlarında olup davalı kayıtlarında olmayan 25/07/2017 tarihli 271.553,00 TL’lik tek bir fatura bulunduğu, davalı kayıtlarında olup davacı tarafta olmayan kaydın takip tarihi itibariyle bulunmadığı, 09/10/2017 tarihli 274.134,19 TL’lik davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davacı kayıtlarında bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 390.668,93 TL alacaklı olduğu, davaya konu faturalar nedeniyle davalının yaptığı ödemelerin toplam 119.927,64 TL olduğu, takip tarihi ile dava tarihi arasında davalı ödemesi bulunmadığı, dava tarihinden sonra davacı tarafından davalıdan 11/10/2017 tarihinde toplam 116.288,48 TL ödeme olduğu tespit edilmiştir.
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/676 Esas 2020/67 Karar sayılı dosyasında, davacı …..hakkında 25/07/2017 tarihli 271.553,00 TL bedelli faturaya istinaden başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali talebiyle açılan davada davanın reddine karar verildiği, istinaf incelemesinde eksik araştırma nedeniyle hükmün kaldırıldığı görülmüştür.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle takibin faturaya dayalı olmasına, takip tarihi itibariyle dava konusu olmayan davacının 271.553,00 TL faturası dışında taraf ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmasına, takibe konu tüm faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmasına, bu faturalar nedeniyle davalının yaptığı ödemelerin bilirkişi tarafından tespit edilerek ödemelerin mahsubu ile kalan miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesine, davalının fiyat farkı faturasının davadan sonra düzenlenmesine ve davacı tarafından faturaya itiraz edilmesine, faturaya dayalı alacağın likid olmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 26.494,41 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 6.786,10 TL (162,10 TL+6.624,00 TL toplamı) harcın mahsubu ile bakiye 19.708,31 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 23/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”