Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/192 E. 2023/661 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/192 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/661 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2020
ESAS NO : 2017/203 E 2020/629 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketten Temmuz 2016 yılından bu yana sürekli olarak yakıt aldığını, borcuna karşılık çekler verdiğini, güvene istinaden çeklerin süresinde bankaya ibraz edilmediğini, borcun da ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız yere icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, borcun ödendiğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıya akaryakıt satımı nedeniyle 31/12/2016 vadeli 75.000,00 TL ve 31/01/2017 vadeli 75.000,00 TL bedelli çekleri verdiği, çeklerin süresinde bankaya ibraz edilmediği, davalı defterlerinde takibe konu çeklerin ödeme olarak kaydedildiği, takibe konu 2 adet çek dışında miktarları aynı olan ödeme tarihi 30/04/2017 ve 30/05/2017 olan 2 adet çek daha olduğu, davacının bu 2 adet çeki 21/04/2017 tarihinde tahsil ettiği ve defterlerine kaydettiği, davalı defterlerinde 21/04/2017 tarihinde ödenen çeklerin kayıtlı olmadığı, takip dışı 2 adet çekin davacı defterlerinde kayıt tarihinin takip tarihi olan 23/02/2017 tarihinden sonra sonra 21/04/2017 olduğu, davacı ve davalı defterlerindeki çeklerin kayıtları çıkarıldığında davalının yaptığı ödemeler toplamının 222.646,80 TL olduğu, ayrıca 07/02/2017 tarihinde 75.000,00 TL ödeme yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacı alacağının 123.957,73 TL olduğu, takip tarihinden sonra ödenen 2 adet çek kaydına göre davacının alacağının kalmadığı, davalı tarafın 26.042,27 TL alacaklı hale geldiği, tarafların ticari defter ve kayıtları ile sunulan belgelere göre davacı alacağının takip tarihi itibariyle 123.957,73 TL asıl alacak, 980,39 TL işlemiş faiz olduğu, davalı tarafın takip tarihinden sonra 21/04/2017 tarihinde 150.000,00 TL ödeme yaptığı görülmekle davacının asıl alacağının bulunmadığı, işlemiş faiz yönünden alacağının 980,39 TL olduğu gerekçesiyle davanın asıl alacak yönünden reddine faize yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 980,39 TL faiz üzerinden devamına, davacının alacağının takip tarihi itibariyle 123.957,73 TL olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden davacı vekili lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin çekleri karıştırdığını, takibe ve davaya konu olan çeklerin 31/12/2016 ve 31/01/2017 tarihli çekler olduğunu, takibe konu olmayan 30/04/2017 ve 30/05/2017 tarihli çeklerin 21/04/2017 tarihinde ödendiğini, mahkemenin ödenen çekleri takibe konu çek alacağına yönelik olduğundan bahisle alacağı red ettiğini, 21/04/2017 tarihinde yapılan ödemelerin takibe konu çekleri kapsamadığını, raporda belirtildiği üzere 123.957,73 TL alacağın hala ödenmediğini, bu miktar üzerinden takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava asıl alacak yönünden red edilmesine rağmen hukuka aykırı olarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, kötüniyet tazminatı hakkında değerlendirme yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekler nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 4.İcra Müdürlüğünün 2017/1854 Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 23/02/2017 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 2 adet çeke istinaden 150.000,00 TL asıl alacak, 1.423,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplan 151.423,97 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi uyarınca süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe konu çeklerin 31/12/2016 keşide tarihli, 75.000,00 TL bedelli ve 31/01/2017 keşide tarihli, 75.000,00 TL bedelli olduğu, çeklerde keşidecinin davalı, lehtarın davacı olduğu, çeklerin süresinde bankaya ibraz edilmediği görülmüştür.
Davacı, zamanaşımına uğrayan çekler nedeniyle alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise akaryakıt alımı için davacıya çekler verildiğini, cari hesap ilişkisinde ödemeler yapıldığını, borcun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle alınan bilirkişi kök ve itirazlar üzerine alınan ek raporlarda özetle, davacının ticari defterlerinde 48 fatura karşılığı 529.771,55 TL alacağa karşılık 374.195,75 TL ödeme kaydından sonra 157.124,75 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davacının 42 faturasına karşılık 421.604,53 TL borç karşılığı 372.646,80 TL ödeme yapıldığı ve davalının 48.967,73 TL borçlu göründüğü tespit edilmiş, dava konusu çeklerin davacıda kayıtlı olmadığı, davalıda ödenmiş olarak kayıtlı olduğu, yine takip dışı davalı tarafından davacı adına düzenlenen 30/04/2017 ve 30/05/2017 keşide tarihli her biri 75.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 150.000,00 TL bedelli çeklerin 21/04/2017 tarihinde tahsil edildiği, tahsil edilen çeklerin davacıda ödeme olarak kayıtlı olduğu, davalıda kayıtlı olmadığı, bu ödemeler dışında davalının davacıya 07/02/2017 tarihinde iki parça halinde toplam 75.000,00 TL ödeme yaptığı tespit edilmekle, takip tarihi itibariyle davalıda kayıtlı 42 fatura bakımından borcun 421.604,53 TL olduğu, ödemelerin ise 222.646,00 TL +75.000,00 TL olduğu, bu ödemeler mahsup edildiğinde davacının takip tarihi itibariyle 123.957,73 TL alacaklı olduğu tespit edilerek 980,39 TL işlemiş faiz hesabı da yapılmıştır.
Takip dışı olan 30/04/2017 ve 30/05/2017 tarihli toplam 150.000,00 TL bedelli çeklerin itirazın iptali davasından sonra 21/04/2017 tarihinde ödendiği banka dekontu ile sabit olup davacının cari hesap kaydına da ödeme olarak kaydedilmiştir. Bu durumda takibe konu alacağın işbu çeklerle davadan sonra ödendiği dikkate alındığında ödemenin icra müdürlüğü tarafından infazda dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile asıl alacağın sona erdiğine karar verilmesi doğru olmamıştır. Sonuç olarak takibin 123.957,73 TL asıl alacak ile 980,39 TL işlemiş faiz toplamı üzerinden devamına, alacak likid olduğundan bu miktar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına, davadan sonra 21/04/2017 tarihinde yapılan ödemenin icra müdürlüğü tarafından infazda dikkate alınmasına, takip tarihi itibariyle asıl alacak 123.957,73 TL, işlemiş faiz 980,39 TL olmak üzere toplam alacak 124.938,12 TL iken 150.000,00 TL asıl alacak ve 1.423,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 151.423,97 TL alacak üzerinden takip başlatılması nedeniyle fazladan talep edilen 26.485,85 TL üzerinden %20 oranında davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, tarafların bu yönlere değinen istinaf itirazlarının kabulü ile yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/203 Esas 2020/629 Karar ve 05/11/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1854 esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 123.957,73 TL asıl alacak, 980,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 124.938,12 TL üzerinden iptaline, takibin 124.938,12 TL toplam alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hüküm altına alınan 124.938,12 TL’nin %20’sine karşılık gelen 24.987,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazladan talep edilen 26.485,85 TL asıl alacağın %20’sine karşılık gelen 5.297,17 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 8.534,52 TL harçtan peşin alınan 2.586,40TL (2.415,62 TL tamamlama harcı dahil) harcın mahsubu ile bakiye 5.948,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 2.586,40 TL (tamamlama harcı dahil) peşin harç olmak üzere toplam 2.617,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

d- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 19.740,72TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-Davacı tarafından yapılan 234,50 TL tebligat ve posta gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 634,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 524,34 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
h- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ı-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 08/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”