Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/182 E. 2023/652 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/182 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/652 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
ESAS NO : 2018/390 E 2020/551 K

DAVACI : …
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında profil satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince ürün satışı sebebi ile davalı tarafından verilen senetlerin ödenmediğini, bu sebeple icra takipleri başlatıldığını, davalının bir kısım takibe dayanak senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığından bahisle icra mahkemesinde dava açtığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, yapılan incelemede senetlerdeki imzaların davalının oğlu …’e ait olduğunun anlaşıldığını, karşı şikayet üzerine soruşturma dosyalarının birleştirildiğini, soruşturma dosyasında alınan raporda imzaların davalının oğluna ait olduğunun tespit edildiğini, davalının sözleşme kapsamında verilen senetleri ödememek için kasten oğluna senet imzalatarak kötü niyetli davrandığını, sözleşmenin 7.maddesinde sözleşmeye aykırılık halinde 50.000,00 USD cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını belirterek ödemeleri yapmayarak sözleşmenin feshine neden olan davalıdan 50.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işleme konu edilen senetlerin müvekkilinin olmadığı bir anda oğluna imzalattırılan senetler olduğunu, yasal hakkın kullanıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkiline okutulmadan imzalatıldığını, bir suretinin dahi verilmediğini, davacının iyi niyetli olmadığını, imzası müvekkiline ait olan ve olmayan senetlere yönelik icra takipleri nedeniyle ödemeler yaptığını, davacının feshinin haksız olması sebebi ile cezai şart istenemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından yapılan satış sonrası düzenlenen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davalının 31.119,73 TL borcunun bulunduğu, yapılan ihtara rağmen borcun ödenmediği, buna göre davalının sözleşmeye aykırı davranışı sebebi ile sözleşmenin 6. maddesine göre davacının sözleşmeyi feshetmekte ve sözleşmenin 7.maddesi uyarınca cezai şart istemekte haklı olduğu, ancak sözleşme konusu işin miktarı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu nazara alındığında ceza miktarının adalet ve hakkaniyet sınırlarını aştığı, borçlu için ekonomik çöküntü meydana getirebileceği nazara alınarak, Yargıtay içtihatları doğrultusunda ceza miktarında takdiren %30 indirim yapılmak suretiyle 35.000,00 USD üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna süresinde itiraz edildiğini, davacı tarafından düzenlenen son faturanın süresinde noter yoluyla iade edildiğini, davacının iadeyi defterlerine işlemediğini, son fatura dikkate alınmadığında müvekkili alacaklı olduğu için feshin haksız olduğunu, kararın müvekkilinin mahvına neden olacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, ancak takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının cezai şart alacağının bulunup bulunmadığı, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında protofil satışına ilişkin sözleşme imzalandığı, davalının davacıya vereceği senetlerin süresinde ödenmemesi halinde tüm borçların muaccel hale geleceği, ödeme koşullarına uyulmaması halinde ihtar ve ihbara gerek kalmadan 15 gün önceden yazılı bildirimde bulunmak kaydıyla davacının sözleşmeyi her zaman tek taraflı olarak feshedebileceği, sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesi halinde 50.000,00 USD davalı tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığı görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen 15/03/2018 tarihli fesih ihtarı ile, mal karşılığı alınan senetlerin ödenmemesi nedeniyle birçok takip başlatıldığı, bir kısım takiplere konu senetlerdeki imzaların inkar edilerek savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu, savcılık bilirkişi raporunda senetlerdeki imzaların davalının oğluna ait olduğunun tespit edildiği, verilen malların büyük çoğunluğunun karşılığının alınamamış olması ve güven ilişkisinin sarsılması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği belirtilerek cezai şartın ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalının istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, davalı tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davalının ticari defterlerine göre davacının satış faturaları nedeniyle borçlu olarak görünmesine, fatura karşılığı kasadan ödeme yapılarak hesap kapatılmış ise de ödeme belgesinin sunulmamasına, davacı tarafından imzası inkar edilmeyen senetlere dayalı bir kısım takiplerin bulunmasına, davalının borcu nedeniyle davacı tarafından sözleşmenin fesh edilmesinin haklı nedene dayanmasına, cezai şarttan yapılan indirimin makul olmasına göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının katılma yoluyla istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede, mahkemece talep edilen cezai şartın davalının mahvına neden olabileceği gerekçesiyle takdiren %30 indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup red edilen cezai şart alacağı üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ancak yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 06/11/2019 Tarih, 2018/5881 Esas, 2019/6915 Karar sayılı karar).
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/390 Esas 2020/551 Karar ve 22/10/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a- Davanın KISMEN KABULÜ ile;
35.000 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsi bir yıllık mevduatı uyguladıkları faiz oranı uygulanmak sureti ile ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
b- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.280,03 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 4.013,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.266,81 TL harcın davalıdan tahsili Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı ile 4.013,22 TL peşin harç toplamı 4.049,12 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafça yapılan 291,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.341,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 942,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 19.637,35TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
g-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 11.280,03 TL harçtan peşin alınan 2.820,01 TL (54,40 TL+2.765,61 TL toplamı) harcın mahsubu ile bakiye 8.460,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 51,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 08/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”