Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1773 E. 2022/247 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
ESAS-KARAR NO….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2019/16819 Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin kısmen durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı, davacı ile 30.01.2017 tarihinden 01.03.2019 tarihine kadar ticari ilişkisinin olduğunu, … işletmesi olduğunu, … ürünlerini davacı firma ile başka birkaç firmadan temin ettiğini, davacının sözlü/yazılı taahhütlerini yerine getirmediğini, davacının çalışanı … aracılığı ile firma sahibi … beyle sözlü olarak yıl içerisinde 60.000,00 TL ürün harcanması durumunda %20 geri dönüş nakit ödeneceğini, davacıdan 60.000,00 TL’lik ürünü defaten aldığını ve taahhüdünü yerine getirdiğini, alışverişin %20’sine tekabül eden 12.000,00 TL’nin borcundan düşülmesini kalan borç olur ise ödeyeceğini söylediğini, davacının kendisini oyalayarak kötü niyetli davrandığını, geri dönüşü düşmeyeceklerini, ancak KDV’sini ödemek şartıyla ürün verebileceklerini sözlü olarak beyan ettiklerini, işlerin iyi olmadığını ürün alamayacağını söylemesi üzerine icraya başvurarak hesaplarının dondurulduğunu, işlerinin bozulması nedeniyle işyerini Haziran 2019 da zararla kapatarak faaliyetini durdurduğunu, takip dosyasına kısmi itirazda bulunduğunu, davacının taahhüdü yerine getirmesi durumunda 13.045,65 TL borç yerine 60.000,00 TL’den %20 geri dönüş 12.000,00 TL düşülerek 1.045,65 TL borcunun kalacağını, bu arada aldığı 200,00 TL’lik ürünle beraber borcunun 1.245,00 TL olması gerektiğini, davacının piyasada başka işletmelere de aynı uygulamayı yaptığını duyduğunu, davacının piyasa müşterilerinin araştırılması durumunda durumun daha net anlaşılacağını, ürün alımlarını babası …’in yapmakta olduğunu, davacıyla bizzat babasının görüştüğünü, şahit olarak dinlenmesini talep ettiğini, ekte sunduğu fatura, ödemelerin firmanın kendisine verdiği carilerde kendi el yazılarıyla yazdıkları geri dönüşünün eksik hesaplanmış olsa da mevcut olduğunu, hesaplamaları firma yetkililerinin ya da sahibi tarafından yapıldığını gösteren açık bir belge olduğunu, davacı tarafından taahhüt edilen tutar düşüldükten sonra davacıya borcunun 1.245,00 TL olacağını, bu miktar borcu kabul ettiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının iddia ettiği gibi taraflar arasında bir anlaşmanın varlığının ispat edilemediği, davacının ticari defterlerine göre 11.138,14 TL alacaklı olduğu 1.245,00TL kısmı yönünden borç takipten önce kabul edildiğinden kalan 9.893,14 TL yönünden takibe itirazının haksız olduğu ve davacının alacak talebinin yerinde olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece cari hesap ekstrelerinin altında da davacı şirketin el yazısı ile denetler ödendiğinde geri dönüş hakeder ifadesinin yer aldığı, davacı şirket yetkilisinin isticvabında bu elyazılarının kendisinden sadır olmadığı beyanı karşısında mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, söz konusu belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında bedelin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe kısmen itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yanca faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davası açılmış olup, davalı yanca yıllık 60.000,00 TL tutarlı mal alımlarında davacı tarafından kendisine %20 geri dönüş ödeneceğinin davacı tarafından taahhüt edildiği bildirilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı yanca cevap dilekçesinin ekinde sonrasında aslı dosya kapsamına ibraz edilen bir adet cari hesap ekstresinin sunulduğu, söz konudu belgede el yazısı ile “”senetler ödendiğinde geri dönüş hakeder”ibaresi bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece söz konusu belge ile ilgili olarak davacı şirket yetkilisi isticvap edilmiş olup “bana göstermiş olduğunuz cari hesap ekstrelerinin altındaki geri dönüş uygulaması ile ilgili … Beyle herhangi bir şekilde anlaşmamız yoktur. Bana göstermiş olduğunuz yazıları ben yazmadım. Böyle uygulamalar büyük kuaförlerle yani yıllık çalışanlarla davalının bahsettiği şekilde anlaşma yapılıyor. … Bey ile böyle bir anlaşmamız yoktur. Örneğin … … vb. İşyerleri ile bu şekilde anlaşmalarımız mevcuttur ve bunlarla zaten yıllık anlaştığımız için ödemeleri de belirli bir periyotta olup aksamadığı için bu salonlara böyle bir uygulama yapılmaktadır. Fakat davalının iş hacmi ve ödemeleri bu kapsamda değildir.” beyanında bulunmuştur.
Mahkemece şirket yetkilisinin yazılan yazının kendisine ait olmadığını beyan etmesi karşısında söz konusu belge üzerindeki yazıların davacı şirket yetkilisinden sadır olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca cevap dilekçesinde tanık dinletme talebinde de bulunduğu hususu gözetilerek söz konusu cari hesap üzerindeki yazıların davacı şirket yetkilisinden sadır olduğunun tespit edilmesi halinde belgenin yazılı delil başlangıcı olduğu kabul edilerek taraflar arasında davalı yanın iddia ettiği gibi bir sözleşme ilişkisinin bulunup bulunmadığı üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru değildir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi, 2020/373Esas, 2021/550Karar sayılı ve 08/07/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”