Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1770 E. 2022/160 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2021 (ara karar tarihi)
ESAS NO …
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, Ankara 17. İcra Dairesinin 2010/5523 esas sayılı dosyasında senede dayalı takip yapıldığını, davacının icra dosyası borçlusu olduğu, davalı …’un takibe dayanak belge alacaklısı, davalılar … ve …’ın temlikname nedeniyle takip konusu alacak yönünden kısmi alacaklı, davalı …’nin ise dosyanın diğer borçlusu olduğu bildirilerek borçlu olmadığının tespiti istemli davada 31.10.2018 günlü celsede icra veznesindeki paranın ödenmemesi yönünde tedbir istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece 03.11.2020 tarihli celsede ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davacı yönünden icra takip dosyasının durdurulmasına, davacının maaşı üzerindeki haciz baki kalmak kaydıyla tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin karar verilinceye ya da mahkemece karar verilmesine kadar davacının maaş kesintilerinin durdurulmasına bu hususta icra dairesine yazı yazılmasına dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf kanun yoluna; Davacı tarafından açılan dava ile davacının Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2010/5523 E sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senedine dayalı takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği, huzurdaki davanın İİK m.72’de düzenlenen icra takibinden sonra açılan bir menfi tespit davası olduğu, davacı vekilince 31.10.2018 tarihli celsede “İcra dairesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi” talebinde bulunulduğu, Mahkemenin ihtiyati tedbir kararına karşı tarafımızca istinaf kanun yoluna başvuru yapıldığı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/236 E., 2021/701 K sayılı ilamı ile yerel mahkemenin davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak gerekçe yazmaksızın kabul kararı vermesini usul ve yasaya aykırı bularak dosyayı geri çevirdiği, dosyanın geri çevrilmesi üzerine yerel mahkeme tarafından verilen 15.06.2021 tarihli ara kararında belirtilen gerekçe ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebini kabul ettiği, İ.İ.K’nın 72. maddesi hükmü gereği, takipten sonra açılan menfi tespit davasında icra takip dosyasının durdurulması kararı verilmesinin yasaya aykırılık teşkil ettiği, diğer taraftan davacı vekilinin icra dairesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi talebinin de yasal dayanağı bulunmadığı, icra dairesine yatan paranın ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebilmesi için icra dosyası borçlusunun gecikmeden doğan zararları karşılamak üzere teminat göstermesinin zorunlu olduğu; kaldı ki mahkemece davacının da talebini aşarak takibin durdurulmasına karar vererek taleple bağlılık ilkesinin de ihlal edildiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Tedbir talebinin değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamından davalılardan-lehdar … tarafından davacı keşideci …, davalı-avalist … aleyhine 25.01.2010 tarihinde 15.05.2009 keşide tarihli 15.6.2009 vade tarihli 80.000,0 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı menfi tespit istemli davada 31.10.2018 günlü celsede icra veznesindeki paranın ödenmemesi yönünde tedbir istemiş; mahkemece “Davacı yönünden icra takip dosyasının durdurulmasına, davacının maaşı üzerindeki haciz baki kalmak kaydıyla tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin karar verilinceye ya da mahkemece karar verilmesine kadar davacının maaş kesintilerinin durdurulmasına” şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 26.maddesi uyarınca taleple bağlılık ilkesi gereğince Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Ne var ki davacının talebi icra veznesindeki paranın ödenmemesi yönünde iken mahkemece talepten başkaya hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile yerel mahkemece davacı talebi gözetilerek karar verilmesi için HMK’nin 355.maddesi gereğince kararın kaldırılarak, mahal mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Kaldırma nedenine göre davalı … vekilinin diğer istinaf itirazları şimdilik incelenmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2018/112 Esas ve 15/06/2021 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 355.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 21.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”