Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1720 E. 2022/274 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2020
ESAS-KARAR NO ….
KARAR TARİHİ : 07/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/11/2014 tarihli sözleşme ile bayilik ilişkisi kurulduğunu, sözleşmenin başında davacı tarafça davalıya 9600TL mali yardımda bulunulduğunu, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini belirterek, sözleşme gereğince ödenmesi gereken 6000USDcezai şart ile ödenen mali yardımın iadesini talep ve dava etmiştir. e davalıdan alınarak davacıya verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemce toplanan deliller doğrultusunda; davalı tarafın bayilik sözleşmesine aykırı davranarak işyerini devir ettiği, sözleşmeye aykırı bu davranış nedeniyle sözleşmenin haklı olarak fesih edildiği, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle 9600,00TL katkı payı ile cezai şartın ödenmesi gerektiği gerekçesi ile 9600TL ile 6000TL’nin ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hüküm kurarken açık maddi hataya düştüğünü, cezai şartın davanın tüm aşamalarında ABD doları olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporunda ve kararın gerekçesinde de 6.000,00 ABD doları olarak belirtildiğini ancak hükümde 6.000,00TL cezai şart şeklinde hataya düşüldüğünü, yerel mahkemeden tashih talebinde bulunulduğunu ancak karar verilmediğini ve bu nedenle kararın “6.000,00TL cezai şart” yönünden kaldırılmakla yeniden yargılama yapılarak 6.000,00 ABD cezai şart ibaresiyle karar verilmesi talep edilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; mahkemece hükmedilen cezai şartın talebe uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde davacı tarafın sözleşmeye aykırılık nedeniyle ödenen katkı payı ile 6000USD cezai şartı talep ettiği görülmektedir.
Ancak mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararda 9.600,00TL katkı payı ile 6.000,00TL cezai şarta hükmedildiği görülmektedir. Davacı tarafın dava dilekçesi ve aşamalardaki talepleri ile taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde cezai şart olarak 6000USD belirlendiği ve talep edildiği anlaşılmaktadır. HMK’nun 26. maddesine göre hakim talepten fazlasına ya da talepten başkasına hükmedemez. Bununla birlikte verilen hüküm tarafların hak ve borçlarını değiştiriyorsa, bu yönde tashih ya da tavzih yapılamaz. Mahkemece bu yönler dikkat edilerek, davacının talebi doğrultusunda, davalının cezai şarta hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise bu konudaki karar verilirken taleple bağlı kalınması gerektiği dikkate alınarak hüküm kurulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/515Esas, 2020/195Karar sayılı ve 26/02/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 07/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
……

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”