Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
ESAS-KARAR NO : …..
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin……..plakalı … marka aracı ikinci el olarak satın aldığını, araçta değişik zamanlarda arızalar meydana geldiğini, en son olarak 06/11/2018 tarihinde tekrar arızalandığını ve tamir için servise gelindiğini, 30 günlük süre içerisinde arızanın giderilemediğini, servis kayıtları incelendiğinde, aynı arızanın ikiden fazla ve garanti süresi içerisinde altıdan fazla arızanın meydana geldiğini, davalıya süresinde ihbar da yapıldığını, ayıp ihbarına rağmen davalının ayıbı gideremediğini, belirterek öncelikle sözleşmeden dönülerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde şimdilik 20.000 TL değer kaybının ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; dava konusu aracın müvekkili şirketten satın alınmadığını, davacıya verilmiş bir garanti taahhüdü bulunmadığını, davacının ayıptan kaynaklı taleplerini satıcıya yöneltmesi gerektiğini, müvekkiline husumet düşmediğini, dava dışı firmadan satın alınan araca, davalı tarafından verilmiş garanti taahhüdü bulunmadığını, seçimlik haklarından onarım hakkını kullanan davacının, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edemeyeceğini, tekrarlanan bir onarım veya hizmet kusuru da bulunmadığını, 06/11/2018 tarihli servis işleminin müvekkili şirkette yapılmadığını, süresinde yapılmış ayıp ihbarı bulunmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacı vekilince sunulan garanti belgesi incelendiğinde, davalı şirketin yetkili satıcı olarak isminin yer aldığı, garantinin ise üretici firma ve … … tarafından verildiği, davalı şirketin ithalatçı yada Türkiye distirübütörü olmadığı, davalı şirketin … … Türkiye’nin yetkili satıcısı ve servisi olarak hizmet verdiğinin bildirildiği, davacı vekilince 30/09/2020 tarihli beyanında davalıya, satıcı sıfatıyla davayı yönelttiklerini beyan ettiği, dava konusu aracın davalı tarafından dava dışı firmaya satıldığı, davacının ise aracı ikinci el olarak dava dışı firmadan satın aldığı, davalı firmanın ithalatçı olmadığı gibi garanti veren sıfatının da bulunmadığı, davacının ancak akidi olan satıcıya karşı ayıba dayalı seçimlik haklarını kullanabileceği, davacının talep yöneltebileceği diğer sorumluluk sahibi kişinin ise belirli şartların bulunması halinde garanti veren firma olabileceği, ancak davalı tarafın satıcı olmadığı gibi garanti veren sıfatının da bulunmadığı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin emsal nitelikte 2016/15295 Esas 2018/494 Karar sayılı 08/02/2019 tarihli ilamı da gözetilerek davanın … husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; davalının uzatılmış garantiyi veren firma olduğunu, htalı atıf yapılan içtihatın da gerekçeye esas alınamayacağını, garanti kapsamında davalının aracı tamir ettiğini, davacının satıcı sıfatıyla uzatılmış garanti veren sıfatının bulunduğunu ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın esasına girişilerek kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalıya karşı açılan davada sıfatının bulunup bulunmadığının tespitinde mahkemece yeterli araştırmanın yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ikinci el olarak davacı tarafça satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı, terditli sözleşmeden dönme ve ayıpsız misli ile değiştirilmesi, uygun görülmediği takdirde değer kaybına dayalı alacak isteminden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle TTK ve Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca davalının satıcı sıfatının bulunmadığı gibi ayrıca garanti veren sıfatının da bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 28/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…..
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”