Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1682 E. 2023/1520 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1682 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1520

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2021
ESAS-KARAR NO : 2020/562 E – 2021/279 K

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mal alım-satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin ilgili ticari mal alım-satımına dayalı borcunun teminatını teşkil etmek üzere, adına kayıtlı taşınmazların ipotek sözleşmeleri ile üst sınır ipoteği altına alındığını, davalı borçlunun, müvekkili şirkete olan borcunun bir kısmını ödediğini ancak 595.863,97 TL tutarındaki borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2020/983 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle ilamsız takip başlatıldığını ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili ,müvekkili şirketin davacı yana hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıya 17/11/2020 tarihinde … parselde kayıtlı 7.633 metrekare büyüklüğündeki arsa vasfındaki taşınmazın satışını gerçekleştirdiğini, taşınmazın satışı ile davacının alacağının tümüyle tahsil ettiğini ve müvekkili şirketten hiçbir alacağının kalmadığını, takibe konu Kahramankazan Tapu Müdürlüğü 24/01/2017 tarih ve 749,750,751 yevmiye numaralı ipoteklerin 3 yıl süreli olarak kurulduğunu, kanun değişikliği ile ipotek süresinin 24/01/2020 tarihinde dolduğunu, takibin, kanunun ilgili düzenlemeleri gereği ipoteğin bitim tarihinde itibaren 30 günlük süre içerisinde başlatılmadığını ve üzerine şerh işlenmediğini, ipoteğin bu anlamda hükümsüz olduğunu bu nedenle de davanın konusuz kaldığını belirterek davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddini, aksi kanaatte olunması durumunda ise esastan reddini ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, takibe konu 24.01.2017 tarihli ipotekler 3 yıl süreli olarak kurulduğu ve yapılan Kanun değişikliği gözönüne alındığında, ipotek süresinin 24.01.2020 tarihinde dolmuş olup, 27.07.2020 tarihinde başlatılan Ankara 6. İcra Dairesinin 2020/6680 Esas sayılı, görevsizlik kararı üzerine bilahare Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin 2020/983 Esas sayılı dosyasında, 28.09.2020 tarihinde ipotek konusu olan taşınmazlara İİK’nın 150/C maddesi uyarınca şerh verilmesi için tapu sicil müdürlüğüne yazı yazıldığı, takibe konu ipoteklerin 3 yıllık geçerlilik süresi 24.01.2020 tarihinde sona erdiği halde, 27.07.2020 tarihinde takip başlatıldığı, ipoteğin sona erdiği tarihten itibaren 30 günlük süre içerisinde de takip başlatılmamış olduğu anlaşıldığından DAVANIN REDDİNE, davacı alacaklı takibinde haksız ve kötü niyetli olarak değerlendirilmediğinden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; İpoteğin terkini için gerekli ön şartlar (İİK 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması) gerçekleşmemiş olduğundan, yerel mahkemece ipotek süresi dolduğundan bahisle, kanunun uygulama alanı hatalı şekilde genişletilerek takibin süresi içinde başlatılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca, davalı borçlu icra takibine yapmış olduğu itirazda, yalnızca böyle bir borcu bulunmadığını beyan etmiş, ipotek sözleşmesine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı ve ipotek ilişkisini kabul ettiği, itirazın iptali davasında, davalı borçlu davalı şirketin cevap dilekçesi ile ipoteğin geçersizliğini ileri sürmesinin haksız ve kötüniyetli olduğu, dava konusu ipoteğe dayalı icra takibi, ipotek terkin edilmeden önce başlatılmış ve ipotekli taşınmaz üzerine İİK 150/C şerhi konulmuş olduğundan, TMK madde 883/2 fıkrasının huzurdaki davada uygulanabilirliği bulunmadığı, yerel mahkemece kanun lafzı genişletilerek ipoteğin süresi dolduktan sonra takip başlatıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu bildirilmiştir.
2-Davalı vekili de katılma yolu ile; Yerel Mahkemece gerekçeli kararın davanın reddine ilişkin kısımlarının usulüne uygun olduğu fakat davalı lehine “davanın değeri” üzerinden hesaplanacak olan nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekli iken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Takibe konu alacağın değerlendirilmesi ve vekalet ücreti uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 6. İcra Dairesinin 2020/ 6680 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 27.07.2020 tarihinde … Anonim Şirketi tarafından … Sanayi Anonim Şirketi aleyhine 595.863,97 TL üst sınır ipoteği mal alım satımına dayalı cari hesap alacağı denilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, icra dairesi tarafından 27/07.2020 tarihli kararıyla takibin gayrimenkul icra dairesine açılması gerektiği belirtilerek yetkisizlik ile dosyanın kapatılmasına karar verildiği görülmüştür.
Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2020/983 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı … İnş. AŞ tarafından davalı borçlu ….AŞ hakkında 27.07.2020 tarihinde, “Üst sınır ipoteği-mal alım satımına dayalı cari hesap alacağı 595.863,97 TL’nin tahsili için” ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davalı borçlu şirketin 07.08.2020 tarihinde itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2020/983 Esas sayılı dosyasında bulunan takibe dayanak 24.01.2017 tarihli ipotek resmi seneti incelendiğinde; 565.000,0 TL 24.01.2020 süresi, 1.derecede tesis edilen ipoteklerin sözleşmenin imza tarihinden başlamak üzere 3 yıllık süre boyunca hüküm ifade edeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Takibe konu ipoteklerin davalı … adına kayıtlı olan taşınmazlar üzerine konulduğu, ipotek tesis tarihinin 24.01.2017 olup 27.07.2020 tarihinde takip yapıldığı, ipotek tesisine ilişkin akit tablosundan ipotek süresinin 24.01.2020 tarihinde dolduğu; İcra Müdürlüğü tarafından 28.09.2020 tarihinde Manisa Kula’da bulunan 115 Ada 96 parsel üzerine ve diğer taşınmazlar üzerine de 05.08.2020 tarihinde 150/ C şehrinin konulması için yazıldığı görülmüştür .
10.07.2019 tarihli 30827 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tapu Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7181 sayılı Kanunun 3.maddesi ile 2644 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4 – 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 883 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girdiği tarihten önce süresi dolmuş olmasına rağmen terkin edilmeyen süreli ipoteklerde anılan fıkrada belirtilen otuz günlük süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başlar.”
19.maddesinde de 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 883 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir.” düzenlemesi getirildiği ve 3 üncü maddesi ile 19 uncu maddesinin 1/1/2020 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle ipoteğin süresinin dolmasından sonra takip yapılması, 7181 sayılı Kanunun 3. ve 19. maddesi ile eklenen hükümler gözetildiğinde ortada geçerli, usule uygun yapılmış bir takip bulunmadığından davanın usulden reddi ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55‬ TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 14/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”