Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2021/1670 (KABUL KALDIRMA YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/1273 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2020
ESAS NO : 2014/207 E 2020/218 K
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili aleyhinde Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12892 E sayılı dosyasında takip konusu edilen 30/12/2012 vade tarihli 230.000,00 TL bedelli, davalı lehine, müvekkili tarafından keşide edilen senedin ; müvekkilinin ortağı olduğu şirketin, davalı lehtarın ortağı olduğu şirkete borçlarının olması ve de bu nedenle takipler yapılması , harici ödemeler yapıldığı halde bunların icra dosyalarına bildirilmemesi ve takip dosyalarında haciz konulan müvekkilinin ortağı olduğu şirkete ait kamyonların satılması baskısı ve tehdidi altında ,13.07.2012 tarihinde düzenlenen protokol gereğince, davalı … adına düzenlenerek verildiğini , müvekkilinin TBK’nun 27. Ve 28.maddelerinde belirtilen şekilde gabin, aksi halde korkutma nedeniyle iradesi fesada uğratılarak borcu olmadığı halde haciz ve satış baskıları altın da, bu senedin imzalandığını belirterek; senedin hükümsüzlüğü ve borcun olmaması nedenileryle borçlu olmadığının tespitine ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki dışında şahsi olarak da görüşmelerinin olduğunu, davacının ailesinin ekonomik durumunun yerinde olduğu, birçok şirkette hissedar ve ortaklık sahibi olduğunu, ekonomik anlamda müzayaka halinde olmadığı, söz konusu senedi şahsi için alınan borç para karşılığında verdiğini, şirketle ilişkisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin söz konusu senedi ciro yoluyla alan iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, bu nedenle ileri sürdüğü iddialarını müvekkiline yöneltilemeyeceğini, yine aleyhinde yapılan takipte evine hacze gidilince borcu kabul ettiğini, itiraz etmediğini, senet bedeli nazara alındığında karşılığı olmadan bu senedin verilemeyeceğini belirterek davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, dava konusu senedin, her iki tarafın ortağı olduğu şirketler arasındaki borç ve alacağın belirlenerek sonlandırılması amacıyla 13/07/2012 tarihinde yapılan protokol kapsamında, ödemelerin gerçekleşmesini teminen davacı tarafından davalıya verildiği , yani teminat amaçlı düzenlendiği ancak teminatı olduğu Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/6140 ve 2011/6141 sayılı dosyalardaki davalı …’nın ortağı olduğu şirket alacağının ödenmediği, teminat riskinin gerçekleştiği, bu nedenle bedelsiz olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senetten dolayı menfi tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili 01/11/2021 tarihli dilekçesi ile, istinaf kanun yoluna başvurmuş, akabinde 24/07/2023 tarihli dilekçesi ile, davadan ve istinaf talebinden vazgeçtiklerini, vazgeçme nedeni ile herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, vazgeçme doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ise 24/07/2023 tarihli dilekçesi ile, davacının davadan ve istinaftan vazgeçme taleplerini kabul ettiklerini, dava dosyasından herhangi bir vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirterek vazgeçme doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HMK’nin 123.maddesinde; “(1)Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/10 md.) Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. ” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davadan vazgeçme beyanı davanın geri alınması niteliğinde olmakla aşağıdaki şekilnde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun davadan vazgeçmesi nedeniyle KABULÜ ile;
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/207 Esas 2020/218 Karar sayılı 26/06/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-HMK’nın 123.maddesi gereğince davacının davadan vazgeçmesi nedeniyle DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA.
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması 269,85TL harcın peşin alınan 4.314,85TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.045,00TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
d-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1.maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 05/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”