Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1621 E. 2023/1424 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1621 – 2023/1424

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1621 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1424

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2021
ESAS-KARAR NO : 2021/14 E 2021/539 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12437 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, yetkili mahkemenin vergi mahkemesi olduğunu, yetkisiz icra dairesinde usulsüz takip başlatıldığını, takibin geçersiz olduğunu, esas yönünden de davanın haksız açıldığını bildirerek davanın reddine ve müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanın her ne kadar icra takibinde belirtilen 3 adet fatura dolayısıyla alacaklı olduğunu ileri sürüp, icra takibinde bulunmuş ise de tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenememesi ve tarafların bilirkişi deliline başvurmaktan vazgeçmiş sayılmaları nedeniyle, taraflarca ileri sürülen diğer tüm deliller ve dosya kapsamına göre ispat yükü üzerinde bulunan davacı tarafın takibe konu faturaların ve faturalara konu malların davalı tarafa teslim edildiğini ispatlayamadığı, bu nedenle davalı tarafın takibe yönelik itirazının haklı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Görevli mahkemenin vergi mahkemesi olduğunu, yetkili icra dairesinde icra takibi yapılmadığını, mahkemece kötüniyet tazminatı yönünden hüküm kurulmadığını, faturaya itiraz edilmemesinin kabul edildiği sonucunu doğurmayacağını;
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece 23/03/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca incelemeye esas ticari defterlerin İzmir’de olduğu hususunun delil listesi ile bildirildiğini, mahkemece 07/06/2021 tarihli celsede bilirkişi incelemesi ve ücretinin yatırılmasına dair ara karar kurulduğunu, ancak aynı tarihli dilekçe ile ticari defterlerin İzmir’de olması nedeniyle İzmir’de inceleme için ara karardan dönülerek yeniden talimat yazılması hususunda ara karar kurulmasının talep edildiğini, bu talep ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar kurulmadığı için bilirkişi ücretinin yatırılmadığını, mahkemece kesin süreden red ve davanın ispat edilemediğine dair gerekçenin yerinde olmadığını bildirerek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile kötüniyet ve icra inkar tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12437 E. sayılı icra takibi dosyası fotokopisinin incelenmesinden aralarındaki ticari ilişki nedeni ile davalıdan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili talebi ile davacı yanca asıl alacak ve faizi ile birlikte 6.054,31 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin borçluya 16/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 19/09/2019 tarihinde asıl alacağa ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca dava dilekçesinde konu kısmında İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12437 E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali talep edilmiş, harca esas değer olarak 5.471,75 TL gösterilmiş olup dilekçenin netice ve talep bölümünde de itirazın iptali ile birlikte faiz alacağının olduğundan bahsedilmiştir. Bu nedenle dava değerinin takipte talep edilen ve itiraza uğrayana 6.054,31 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir.
Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanun’un 27 ve 32. maddelerinde belirtilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. maddede de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK’nun 409. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın md. 150) gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır. Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, anılan yasal düzenlemeler gözetilerek, davacı yanca takipte talep edilen 6.054,31 TL üzerinden eksik harcın tamamlatılmaması halinde, HMK’nın 150.maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine gelince, Mahkemece 23/03/2021 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı uyarınca davacı vekili tarafından 24/03/2021 tarihinde delil listesinin sunulduğu, ticari defterlerin inceleme yeri olarak Bornova/İzmir adresinin gösterildiği, Mahkemece 07/06/2021 tarihli celsede bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin ara karar kurulduğu, aynı tarihli davacı dilekçesi ile ara karardan dönülmesinin talep edildiği, mahkemece bu talep ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar kurulmaksızın davacı yanın ticari defterlerinin yargı çevresi dışında olduğu gözetilmeksizin bilirkişi ücretinin yatırılmadığından mevcut delil durumuna göre karar verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Kabule göre de mahkemece davalı yanın kötüniyet tazminatı talebi ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesi tarafından yargı harçları ikmal edilmeden hüküm kurulması hali, HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen incelenerek Aynı Kanunun 353/1. fıkra (a-4) maddesinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” şeklindeki düzenleme gereğince, yargı harçlarının ikmali ve mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
için ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/09/2021 tarih ve 2021/14 Esas, 2021/539 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.’nin 353/1-a-4. ve 353/1-a-6. maddeleri uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde taraflara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27/10/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”