Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
YAZILDIĞI TARİH :10/05/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı …’ın müvekkilinin eşi olduğunu, davalı …’ın, dava dışı … …. Ltd. Şti ‘nin borçlarından dolayı 11/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek ile 11/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek ile Ankara İli… … numaralı bağımsız bölümler üzerine diğer davalı lehine ipotek senedi düzenleyerek kefil olduğunu, daha sonra icra takibine başlandığını, anılan sözleşmede müvekkilinin yazılı rızasının olmadığını, bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek 6100 Sayılı HMK … ve devamı maddeleri gereğince Ankara Gayrımenkul Satış İcra Dairesi…. E sayılı takibin durdurulması hakkında davanın sonuçlanmasına kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve 6098 sayılı TBK md. 584/1 mad. 603 uyarınca davalı yanlarca gerçekleştirilen 11/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek ile 11/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ipoteklere ilişkin kefaletin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı yana mahkemece tebligat yapılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu taşınmazların aile konutu olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı gibi, sözleşmelerin de tarafı olmadığı, hal böyle olunca davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı bildirilerek HMK 114/1-d , 115/2 maddeleri gereğince, aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece tensip zaptında arabuluculuk başvuru şartının yerine getirilip getirilmediğinden bahisle müvekkiline beyanda bulunmak üzere süre verildiği, ancak süpriz karar ilkesine aykırı olarak davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verildiği, müvekkilinin dava açmakta hukuki yararının bulunduğu müvekkilinin eşinin rızası hilafına iş bu davayı açtığı, şekil şartına uyulmaksızın kefalet sözleşmesi ile 2 adet taşınmazın ipotek edildiği, tedbir kararı ile birlikte mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık somut olayda davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eş rızasının bulunmadığından bahisle kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişikindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yanca ipotek sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ve maktu harç yatırılmak suretiyle dava açılmış, mahkemece aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu ipotek bedeli 500.000,00 TL olup, mahkemece eksik harç ile işlem yapılarak hüküm tesis edilmiştir.
Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir.
Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanun’un 27 ve 32. maddelerinde belirtilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. maddede de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK’nun 409. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın md. 150) gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır. Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, anılan yasal düzenlemeler gözetilerek, ipotek bedeli üzerinden eksik harcın tamamlatılmaması halinde, HMK’nın 150.maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca ipotek bedeli miktarının heyet sınırında kaldığı düşünülmeksizin aktif husumet yokluğundan davanın reddi kararının tek hakimle verilmesi de doğru değildir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının iş bu davada aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Savunma hakkı Anayasada güvence altına alınmış haklardandır. Buna göre herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia, savunma ve adil yargılanma hakkına sahiptir. (1982 Anayasası m. 36)
Karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 27.maddesi hükmüne göre, davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının tarafların açıklamalarını dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır.
Bu bağlamda hakim, tarafları dinlemeden, açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için onları kanuna uygun biçimde duruşmaya davet etmeden karar veremez. (YHGK 2009/52 E., 2009/105 K.)
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun amir hükmü gereğidir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların davadan ve duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Somut olayda, davalı yana dava dilekçesi tebliğ edilerek davadan haberdar edilmeden ve ön inceleme için duruşma açılarak taraflar duruşmaya usulüne uygun davet edilmek suretiyle savunma hakkı kullandırılmadan, dosya üzerinden karar verilmesi doğru değildir. görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesi tarafından yargı harçları ikmal edilmeden tarafların hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek hüküm kurulması hali, HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen incelenerek Aynı Kanunun 353/1. fıkra (a-4) maddesinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” şeklindeki düzenleme gereğince, yargı harçlarının ikmali için ilk derece mahkemesi kararının esası ve istinaf itirazları incelenmeden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin… Karar sayılı ve 26/11/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK.’nın 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/(1).a. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 19/04/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır