Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1573 E. 2022/293 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının bono düzenlemek suretiyle davacı aleyhine takip başlattığını, ödeme emrinin tebliği üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, ceza yargılaması sonucunda Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/17E. – 2017/894K. Sayılı kararıyla davalıya resmi belgede sahtecilik suçundan ceza verildiğini, ceza dava dosyasının hukuk yargılamasını bağlayıcı nitelikte olduğunu, bononun aslında davacıya ait bir imza bulunmadığını, ve bonoda tahrifat yapıldığını belirterek, menfi tespit isteminde bulunmuştur.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bononun taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle verildiğini, bonoda tahrifat yapılmadığını, davacının haksız olduğunu belirterek, davanın reddini stemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Davalı hakkında asliye ceza mahkemesinde açılan kamu davasında alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu bono üzerinde tahrifat yapıldığının belirlendiği, davalının 8.590,00TL bedelli bonoyu 185,900TL yapılarak takibe koyduğu, ceza davasında verilen kararın kesinleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, imza incelemesine esas teşkil edecek yeterli örnek alınmadığını, raporun yetersiz olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının davaya ve takibe konu bonodan dolayı davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davacı tarafın davaya konu bonodaki imzanın sahte olduğunu ve bonoda tahrifat yapıldığını iddia ederek menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu bono incelendiğinde, 10/02/2009 keşide tarihli, 28/10/2009 vade tarihli ve 185.900TL bedelli, keşidecisinin …. Ltd. Şti., lehtarının davalı, davacının ise avalist olduğu görülmektedir. Mahkemece asliye ceza mahkemesinde davalı hakkında evrakta sahtecilik suçundan dolayı açılan davada alınan bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulmuştur. Söz konusu ceza mahkemesi kararında davalı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Mahkemece bu yolla kesinleşen ceza mahkemesinde alınan rapor ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu nedenle adli tıp kurumundan yeterli imza örnekleri ile yeniden rapor alınmalı, alınan rapor sonucuna göre imzanın davacıya ait çıkması ve bononun miktarında tahrifat yapıldığının belirlenmesi durumununda bononun gerçek miktarına göre davalının sorumluluğu belirlenmeli ve sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/260Esas, 2018/864Karar sayılı ve 06/11/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 08/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”