Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1566 E. 2023/1473 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1566 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1473

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2021
ESAS NO : 2020/159 E 2021/484 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin 12/11/2019 tarihli fatura ile davalı şirketten ticari amaçla kullanmak üzere 2018 model … marka aracı 1.267.842,81 TL ödeyerek satın aldığını, davacı şirket tarafından davalı şirketin …bayisinden BC02019000026432 numara ve 12.11.2019 tarihli fatura ile satın alınan 15/11/2019 trafiğe çıkış tarihli … model aracın 27/12/2019 tarihinde tavanından su akmasından dolayı yetkili servise teslim edildiğini, yetkili servis tarafından aracın durumunun kayıt altına alındığını, 30.12.2019 tarihinde atölye tarafından yapılan kontrollerde sunroof kasetinde imalat problemi olduğunu, İstanbul teknik birim ile irtibata geçileceğini, İstanbul teknik biriminin … Ar-Ge birimi ile irtibata geçeceğini, Almanya’da yılbaşı tatili olması nedeniyle 06/01/2020 tarihinden önce dönüş yapılmasının mümkün olmayacağının belirtildiğini, aracın değişiminin yapıldığını, Almanya’dan dönüş yapılınca taraflarına bilgi verileceğini, kendilerine bilgileri ve onayları olmadan hiçbir işlem yapılmayacağının söylendiğini, 02/01/2020 tarihinde davacı şirketin yetkilisinin aranıp aracın onarımının bittiğini, testlerinin yapılmasının ardından teslim alınabileceğinin belirtildiğini, daha önce sunroof kasetinde imalat problemi olduğunun, tavandan akan suyun bundan kaynaklı bir durum olduğunun söylendiğini, daha sonra onay alınmaksızın bilgi verilmeden aracın tavan döşemesinin sökülüp tavanına işlem yapıldığını, sorunun bir conta eksikliğinden kaynaklandığını, tavan döşemesinin sökülerek ilgili bölgeye silikon sıkılarak sorunun giderildiğinin belirtildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, bu durumun davacı tarafından kabul edilmemesi üzerine yetkililer ile görüşüleceğinin belirtildiğini, daha sonra davacı firmanın yetkilisine gelen telefonla bu sorunun basit bir sorun olduğu ve sorunun giderildiğinin belirtildiğini, özür mahiyetinde bir hediye paketi gönderileceği yönünde bilgi verildiğini, 05/01/2020 tarihinde Ankara 63. Noterliği tarafından davalı tarafa ihtarname çekildiğini, ayıplı aracın aynı model ve marka yenisi ile değiştirilmesinin talep edildiğini, davalı tarafça taleplerine herhangi bir cevap verilmediğini belirterek ayıplı satılan aracın geri alınarak aynı model araç ile değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde aradaki değer farkının taraflarına ödenmesini, ayıplı malın geri alınarak ödenen ücretin taraflarına iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … Servis ve Tic. A.Ş. vekili, yetkili servis tarafından davacı tarafın iddiaları doğrultusunda aracın incelendiğini, gerekli onarım ve bakımların yapıldığını, gerekli testler yapıldıktan sonra herhangi bir sorun bulunmadan aracın davacıya teslim edildiğini, araç arızası olarak bildirilen sorunun kullanım hatasından kaynaklanması ihtimalinin bulunduğunu, servis kayıtları incelendiğinde aracın satın alındığı tarihten itibaren arızalanmadığını, aracın ayıplı olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, sorunların araçtaki üretim hatasından kaynaklanması halinde davacının aracı ile uzun mesafeli yolculuklar yapmasının mümkün olamayacağını, davacının aracını trafiğe çıkardıktan sonra bu sorunların ortaya çıkacağını, araçta meydana gelen şikayetlerin üretimden kaynaklanmadığını, davacının kullanım hatasına dayandığını, araçta müdahale edilip giderilememiş teknik bir arızanın varlığından söz edilmesinin mümkün olmadığını, aracın davacı tarafça halen kullanıldığını, araçtan yararlanmayı ortadan kaldıran, kısıtlayan bir vasıf eksikliği bulunmadığını, araçta meydana gelen arıza nedeniyle yetkili servise başvurulduğunu, onarım hakkını kullandığını, onarım ardından aracını sorunsuz olarak teslim alan davacının, akabinde aracın ayıplı olduğu iddiasıyla araç değişimini talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, aracın misli ile değişimi ya da bedelinin iadesinin davacının haksız ve sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, davacının aracı fiilen geri vereceği tarihe kadar olan kullanım bedelinin satış bedelinden düşülmesi gerekeceğini, taraflar arasındaki satım ilişkisinin kurulduğu günden bu yana, aracın kullanımından doğan yarar (tüketici yararı) ile satış bedelinin kullanımından doğan yarar (satıcı yararı) arasında davacı lehine bir oransızlık olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporunda araçta yapılan Sunroof Kasetinin İzalasyonu ve Navigasyon güncellemesinin esasa müessir ayıp niteliğinde arıza olmadığını, değer kaybına yol açmadığı, araçtaki arızanın esasa müessir ayıp niteliğinde arıza olmadığı ve değer kaybına yol açmadığı, satılanın ücretsiz onarıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli araştırma ile incelemeyi içermediği, bilirkişinin konusunda ehil olmadığı, müvekkilinin ücretsiz onarım talebi olmadığı halde izinsiz olarak yetkili servis tarafından araca müdahale edildiği, ayıbın üretimden kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olduğu, araçta değer kaybı olmayacağına dair yapılan değerlendirmenin bilimsellikten ve maddi gerçekten uzak olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olup olmadığı ve ayıplı ise bundan davalı yanın sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan aracın üretimden kaynaklanan ayıplı olduğu iddiasına dayalı aracın iadesi ile misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı tarafın imalat hatası olduğu gerekçesiyle değiştirilmesi istenen aracın bedeli 12/11/2019 tarihli faturaya göre 1.267.842,81 TL olup, yargılamanın bu miktar üzerinden harcı ikmal edilerek yapılması gerekirken 10.000,00 TL üzerinden yatırılan harç ile davaya devam olunup davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir.
Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanun’un 27 ve 32. maddelerinde belirtilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. maddede de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK’nun 409. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın md. 150) gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır. Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, anılan yasal düzenlemeler gözetilerek, davacı yanca satım sözleşmesine konu aracın iadesi ile birlikte misli ile değişimi talep edildiğine göre fatura bedeli olan 1.267.842,81 TL üzerinden eksik harcın tamamlatılmaması halinde, HMK’nın 150. maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesi tarafından yargı harçları ikmal edilmeden hüküm kurulması hali, HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen incelenerek Aynı Kanunun 353/1. fıkra (a-4) maddesinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” şeklindeki düzenleme gereğince, yargı harçlarının ikmali için ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/05/2021 tarih ve 2020/159 Esas, 2021/484 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).c. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02/11/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”