Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1554 E. 2023/1484 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1554 – 2023/1484

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1554 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1484
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2018
ESAS-KARAR NO : 2017/475 E 2018/790 K

DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 06/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine 02/01/2017 keşide tarihli, 02/02/2017 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli senede dayalı icra takibi başlattığını, taraflar arasında uzun zamana dayalı para alışverişi olduğunu, müvekkilinin ihtiyacı olduğunda davalıdan para aldığını, aldığı paraları faiziyle geri iade ettiğini, para alışverişinin PTT vasıtasıyla yapıldığını, 2015-2016-2017 yılına ait tarafların birbirlerine gönderdiği tüm havalelerin PTT’den celp edilmesini talep ettiklerini, senedin bedelsiz olduğunu, senet metninin de sorunlu olduğunu, senet üzerinde bir takım yazıların belirgin bir şekilde farklı kalem ve stillerle yazıldığını, senet metnindeki alacaklı ile takip alacaklısının adının tam olmadığını, takip alacaklısı tarafından doldurulan metindeki yazı ile yazılan alacak miktarının sorunlu olduğunu, yazı ile yazılan miktarda ekleme, tahrifat bulunduğunu belirterek senedin bedelsiz olduğunun, tahrifat yapıldığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senedin bedelsiz olduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacının uzun yıllardır mal alışverişinde müvekkiline ait çekleri kullandığını, davacı tarafından gönderilen havalelerin bu çek bedellerinin ödemesine ve müvekkili tarafından davacıya verilen paralara ilişkin olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 07/03/2018 tarihli duruşmadaki beyanına göre senede imza atarken senette herhangi bir miktar yazılı olmadığı yönündeki beyanı dikkate alındığında yazı ve miktar hususunda imza atıldıktan sonra düzenleme yapılmış olması nedeniyle herhangi bir tahrifat olmadığı, davacı tarafından davalıya 2017 yılında PTT yoluyla toplam 6.850,00 TL ödeme yapıldığı, davalının isticvap beyanında dava konusu bono hariç davalıya çekler verdiğini ve PTT ödemelerin bu borçlar için yapıldığını beyan ettiği, bu durumda PTT kayıtları ve davalı beyanı ile davacının davalıya bono nedeniyle 6.850,00 TL ödeme yaptığı, davacının bunun dışındaki miktar yönünden borçlu olmadığını yazılı delille ispat edemediği, yemin deliline dayanmadığından yemin delilinin hatırlatılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davacının takibe konu 120.000,00 TL bedelli senet nedeniyle 6.850,00 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığı halde yemin hakkının hatırlatılmadığını, davalının dilekçelerinde ticari ilişki nedeniyle çeklerin ve senetlerin verildiğini beyan etmesine rağmen isticvap beyanında arkadaşlık ilişkisi nedeniyle verildiğini beyan etmekle senedin düzenlenme sebebine ilişkin çelişkili beyanlarda bulunduğunu, iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı davrandığını, davalının alacağın nedenini, hangi hukuki temele dayandığını, neyin karşılığında verildiğini HMK ya göre ispat etmek zorunda olduğunu, 2015-2016-2017 yıllarına ait PTT’den ödeme bilgilerinin istenilmesi yönündeki talebin mahkemece red edildiğini, red kararının yerinde olmadığını, senedin üzerinde yazılı düzenleme tarihi olan 2017 yılına ilişkin borçtan kaynaklandığının kabul edildiğini, ancak taraflara arasındaki para trafiği dikkate alındığında bono bedelinin 2015 veya 2016 yılındaki borçtan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bu yıllar içinde bono bedelinin ödenmesine rağmen davalının aksi iddiasının olup olmadığı, sadece imza atılarak düzenlenen bononun miktar kısmının davalı tarafından gerçeğe aykırı doldurulup doldurulmadığı, senet metninde miktar ve tarihler kısmında açıkça tahrifat olup olmadığı hususlarının dikkate alınmadığını, sadece bononun düzenlendiği yıl olan 2017 yılına ilişkin ödeme belgelerinin istenmesinin müvekkili yönünden hak kaybına neden olacağını, müvekkilinin ödemelerinin 6.580,00 TL den çok daha fazla olduğunu, ilgili bono bedelinin piyasa faizinin üzerinde faiz oranı ile davalıya ödendiğini, savcılık dosyasında alınan bilirkişi raporunda 88.100,00 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, bu raporun dikkate alınmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu bono nedeniyle borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Takibe konu bononun yapılan incelemesine göre, bononun 02/01/2017 keşide tarihli, 02/02/2017 vade tarihli, 120.000,00 TL bedelli olduğu, bonoda davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer aldığı, ihdas nedeninin yazılı olmadığı görülmüştür.
Kayseri 8.İcra Müdürlüğünün 2017/3956 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 22/03/2017 tarihinde davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine davaya konu 120.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak toplam 121.660,27 TL alacağın tahsili için kambiyo takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davacının 18/05/2017 tarihli şikayeti üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/22520 soruşturma sayılı dosyasında tefecilik suçu ile ilgili olarak davalı hakkında 13/06/2017 tarihinde takipsizlik kararı verildiği, karara itiraz edilmesi üzerine takipsizlik kararının araştırma yapılması için kaldırıldığı, kaldırma kararından sonra bilirkişi raporunun alındığı tekrar 14/02/2018 tarihinde takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Davacı, takibe konu bedellerin ödendiğini, senedin bedelsiz kaldığını, senette tahrifat yapıldığını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının senede imza attığında miktar kısmının yazılı olmadığı gerekçesiyle tahrifat olmadığı kabul edilerek PTT kayıtlarına göre 2017 yılında senet keşide tarihinden sonra yapılan toplam 6.850,00 TL nin bonoya mahsuben yapıldığı kabul edilerek bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı senet bedelinin ödendiğini iddia ettiğine göre, iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerekir. Senet keşide tarihinden önceki ödemelerin araştırılması dosyaya katkı sağlamayacağından 2015-2016 yıllarına ait ödemelerin araştırılması yönündeki talebin reddi kararı yerindedir. Ancak davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olmasına rağmen yemine dayanmadığı gerekçesiyle yemin teklif hakkının hatırlatılmadığı yönündeki mahkeme gerekçesi yerinde değildir.
Bu durumda belgelendirilemeyen ve ispatlanamayan ödeme iddiası yönünden davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı dikkate alınarak yemin teklif hakkı hatırlatılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının istinaf itirazının kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/475 Esas, 2018/790 Karar ve 17/10/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 06/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”