Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1526 E. 2022/157 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2021
ESAS NO ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalıya 24.764,67TL tutarlı mal satışında bulunulmasına rağmen ödeme yapılmadığını bakiye alacak için davalı aleyhine yapılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğu iddiasına dayalı itirazın iptali ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, fatura içeriği malların teslim edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, “…Toplanan kanıtlara göre, davacı şirket tarafından icra takibinde dayanak olan cari hesap içeriği faturada yer alan malların davalı şirkete teslim edildiği, ticari defter, vergi kaydı ve teslim alan bilgileri ile kanıtlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
tarafların tarihi ile 22/01/2018 tarihleri arasında ticari ilişki içinde bulunduğu, bu tarihler arasında davalı firmanın davacı firmadan 12 adet fatura ile toplam 23.149,31 TL tutarında ürün aldığı bir adet iade faturası ile 342,20 TL’lik iade kaydı bulunduğu bunun karşılığında 30.000,00 TL’lik çek verdiği takip tarihi itibariyle davacının davalıya 7.192,89 TL tutarında borçlu görüldüğü belirtilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/03/2020 tarihli raporda, davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği davalı şirket ile yapılan ticari ilişkide davalı adına 24.027,79 TL tutarında 13 adet fatura düzenlediği, karşılığında 30.000,00 TL tahsil ettiği, takip tarihi itibariyle davalı şirkete 5.972,21 TL tutarında borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Taraf ticari defterleri davalı şirket tarafından düzenlenen iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmaması dışında birbiriyle uyumlu olduğu, her iki taraf ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı değil borçlu göründüğü anlaşılmaktadır. Davacı yanca rapora itirazında ödeme kaydı olarak görünen çekin dava konusu faturalar karşılığı verilmediğini, davalının yahut kardeşinin sigortalı çalışanı olan …’ya irsaliye ile teslim edildiği, teslim edilen makinelere karşılık 30.000,00 TL bedelli çek alındığını iddia etmiş ise de HMK 222 maddesi uyarınca her iki taraf ticari defterlerinden taraflar arasındaki hukuki ilişki karşılığında 30.000,00 TL tutarında ödemenin davalı tarafından davacıya yapıldığı kaydedilmiş olmakla ayrıca dava doğrudan cari hesap alacağına dayalı olduğundan cari hesabında borçlu görünen davacının davalı aleyhine yaptığı takibin haksız olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine, davalı yanca kötü niyet tazminatı talep edilmiş olmakla kendi kayıtlarında borçlu görünen davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibinde kötü niyetli olduğu anlaşılmakla, alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur gerekçesi ile Davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna Davacı vekili tarafından; eksik inceleme yapıldığı, mal tesliminin yapıldığı gibi mahkeme gerekçesinde dava ile ilgisi bulunmayan gerekçelere yer verildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece HMK 297.maddeye uygun hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ticari satıma dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Bilindiği üzere, tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HUMK) 388, 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 298. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu HUMK’un 389., yine HMK’nin 297/2. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
Somut olayda mahkemece kurulan gerekçede dava ile ilgili olmayan gerekçelere de yer verilmiş olmakla, istinaf denetimine elverişli bir karar yazılmamıştır.
Açıklanan nedenlerle HMK 297.maddede belirtildiği şekilde, talepleri karşılar gerekçeler yazılarak hüküm kurulması gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile HMK’nin 355.maddesi gereğince kararın başkaca inceleme yapılmadan kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/861 Esas- 2021/444 Karar sayılı 11/06/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 355.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 21/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”