Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/149 E. 2023/810 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/149 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/810

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/75 E – 2020/413 K

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLLERİ

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18148 E. sayılı dosyası ile toplam 1.000.000,00 TL bedelli dört adet 250.000,00 TL bedelli bonolara istinaden kambiyo senetlerine mahsus icra takip yoluyla icra takibinin başlatıldığını, takibe dayanak bono altındaki imzanın 24/02/2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinin 1219 sayfasında ilanenen yayımlananan kararı ile yönetim kurulu üyeliğine seçilenlerden … ve …’un ihdas nedeni hanesinde “nakden” ibaresi bulunan 4 adet bonoyu düzenleyerek karşılıksız olarak cirantalardan ….şti lehine düzenlediklerini, yönetim kurulu üyeleri … ve …’un kendilerine genel kurul tarafından kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmediği halde kambiyo senedi düzenleyerek 3.kişilere karşı kooperatifi borçlandırdıklarını, kooperatif ana sözleşmesinin amaç ve faaliyetler kenar başlıklı 6/5 maddesinde kooperatifin ancak finans kuruluşlarından kredi alabileceğinin öngörüldüğünü, bono düzenleme yetkileri bulunmadığı halde bono düzenlemeleri ve özel şirket veya şahıslardan kooperatif adına borç alma yetkileri bulunmadığı halde yetkisiz olarak bono düzenleyen ve borç para alan yönetim kurulu üyeleri … ve …’un şahsi olarak sorumlu olacaklarını, bu şahısların yönetici oldukları dönemde yapılan uzulsüzlükler nedeni ile Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/352 soruşturma nolu dosyasında zimmet, belgede sahtecilik, dolandırıcılıktan soruştırma açıldığını belirterek müvekkili kooperatifin tüm ferileri ile birlikte borçlu olmadığının tespit edilmesine, kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davaya konu 16.03.2016 tanzim tarihli 4 adet 250.000,00 TL’lik bonoların davacı … tarafından dava dışı …. Şti. lehine keşide edildiğini, ciro edilmek suretiyle sırasıyla önce dava dışı …’ya, sonrasında ise …’dan olan alacağı karşılığında, müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, bonolar vadesinde ödenmediğinden 21.09.2017 tarihinde davacı ve dava dışı cirantalar aleyhine Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18148 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davacı tarafın var olan borcunu ödememek, müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek kastıyla kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, dava konusu senetlerin tanzim tarihi olan 15.03.2016 tarihinde davacı kooperatifin yetkilileri … ve … isimli şahıslar olduğunu, senetlerin bu şahıslar tarafından imzalandığını davacı tarafın ikrar ettiğini, bu şahısların kooperatif adına senet tanzim etmelerinde ve kooperatifi borçlandırmalarında herhangi bir engel bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takip dayanağı senetlerin tanzim tarihi itibarıyla davacı kooperatif yöneticilerinin kooperatifi borçlandırıcı kambiyo senedi düzenleme yetkilerinin bulunmadığı, senetlerin lehtarı olan ….Şti.’ne davacı … … Kooperatifinin neden borçlandığını gösterir herhangi bir ticari bir belgenin ya da borçlanma sebebinin gösterir herhangi bir belgenin veya ana sözleşme hükümlerine göre borçlanmayı ortakları genel kurulana sunarak karar alındığına dair bir belgenin sunulmadığı, 2016 yılına ait ticari defterlerin usulüne uygun şekilde muhasebe kayıtlarının yapıldığı, davacı kooperatifin 2016 yılı yevmiye ve defteri kebir kayıtlarında senetlerin lehtarı … Şti’ne ait herhangi bir fatura kaydının veyahutta borçlanma ile ilgili bir muhasebe kaydının olmadığı, … … Kooperatifi ile … Şti arasında herhangi bir ticari ilişkinin olduğuna dair bir belge ve bilgi tespit edilemediği, takip dayanağı bonolardan dolayı davacı kooperatifin sorumlu tutulamayacağı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, davacı kooperatif yöneticilerinin kooperatif senedi düzenleme yetkilerinin bulunduğu, 16/02/2016 tarihli genel kurul kararında bu hususun ifade edildiği, kooperatif işlerinin hızlı olması için ortakların onayı alınmaksızın başka ilişkilerde de kooperatifin borçlandırıldığı, müvekkilinin keşideci ile lehdar arasındaki ilişkiye dahil olmaması nedeniyle keşideci ve lehdar arasındaki ilişkiye dair evrakların müvekkili tarafından sunulmasının beklenemeyeceği, lehdarın davaya dahil edilmeden incelemenin yapılmasının doğru olmadığı, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunun gözden kaçırıldığı, tüm deliller toplanmaksızın, tanıklar dinlenmeksizin hüküm tesis edildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bonolar nedeniyle davacı yanın borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 17. İcra Müdürüğü’nün 2017/18148 Esas sayılı UYAP üzerinde bulunan dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından 15/03/2016 tanzim tarihli, 15/08/2016 vade tarihli 250.000 TL bedelli, 15/09/2016 vade tarihli 250.000 TL bedelli, 15/10/2016 vade tarihli 250.000 TL bedelli, 15/11/2016 vade tarihli 250.000 TL bedelli senetlere dayalı olarak 21/09/2017 tarihinde toplam 1.099.006,87 TL alacağın tahsili için senet borçlusu davacı kooperatif, senet lehtarı …. Şti. ve ciranta … aleyhine kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile icra takip başlatıldığı, davacı yönünden takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Elbistan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden talimat yolu ile mali müşavir bilirkişiden alınan raporda özetle; dosya içerisine sunulan davacı kooperatifin 2016 yılına ait defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, 2016 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikini zamanında yapıldığı, 2016 yılına ait ticari defterlerin usulüne uygun şekilde muhasebe kayıtlarının yapıldığı, davacının 2016 yılı yevmiye ve defteri kebir kayıtlarında … Şti’ne ait herhangi bir fatura kaydının veyahutta borçlanma ile ilgili bir muhasebe kaydının olmadığı, davacı ve davalı tarafından dosyaya sunulan belgelerin, davacı tarafından dosyaya sunulan ticari defterlerin incelenmesinde … … Kooperatifi ile … Şti arasında herhangi bir ticari ilişkinin olduğuna dair bir belge ve bilgi tespit edilemediği bildirilmiştir.
1163 sayılı Yasa’nın 3.maddesi uyarınca bu ana sözleşmede tescil ve ilan edilmekle üçüncü kişilerin kooperatifin amacını ve konusunu bildiklerine ilişkin bir karine oluşur ve aksi üçüncü kişilerce iddia ve ispat edilmedikçe bu karine etkisini sürdürür.
1163 sayılı Kanun’un 59/1.hükmü karşısında temsile yetkili kişiler ancak kooperatif namına onun amacının gerektirdiği bütün hukuki işlemleri yapabileceklerinden kooperatifçe açıkça icazet verildiği anlamına gelecek bir işlem bulunmadığı durumda, kooperatif yöneticilerinin imzaladığı bonolar kooperatif yönünden bağlayıcı olmayacaktır.
Davacı/ borçlu kooperatifin ana sözleşmesi gereği ancak finans kuruluşlarından borç alabileceği, bu ana sözleşme tescil ve ilan edilmekle 3.kişilerin kooperatifin amacını ve konusu bildiklerine ilişkin bir karine oluşmuş olup aksinin, 3.kişilerce iddia ve ispat edilmedikce bu karinenin etkisini sürdüreceği, elden özel kişiye borçlanma konusunda herhangi bir düzenleme ve kooperatifi bağlayacak herhangi bir işlem bulunmadığı, davalı/alacaklının haklarında soruşturma devam eden yönetimden aldığı nakten yazılı bonoların kooperatif kayıtlarında yer olmadığı gibi yasal karinenin, aksini ortaya koyacak nitelikte başkaca delil de bulunmadığı, mevcut delillere göre ve bilirkişi raporu karşısında, dava konusu bonoların, kooperatifin gayesi ile bağdaşan bir nedenle verildiğinin kabülüne olanak bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 75.073,15TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 18.768,28TL harcın mahsubu ile bakiye 56.304,87 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 01/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”